Fazıl Say grafitisi New York sokaklarında
20. yüzyılın en sansasyonel ressamlarından Jean-Michel Basquait'nin neredeyse çeyrek asırdır gün yüzüne çıkmamış ünlü 2.5 metre yüksekliğindeki tablosu açık artırmaya çıkıyor. Eserleri milyonlarca dolara alıcı bulan Amerikalı ressam 'Self Portrait as a Heel' adlı tablosunu 1982'de tamamlanmıştı.
2017 yılnda isimsiz bir tablosu 115 milyon dolara satıldığında 20. yüzyılın hakkınnda en çok konuşulan ressamlarından biri olan Jean-Michel Basquiat ve eserleri yeniden gündem olmuştu. Andy Warhol “prenslerinden” biri olan 28 yıllık kısa ömrüne büyük başarılar ve sansasyonel işler sığdıran Amerikalı ressamın bir tablosu satışa çıkıyor. 1982’de yani henüz 22 yaşındayken tamamladığı ve ‘Self Portrait as a Heel (Part Two)’ adını verdiği eseri neredeyse çeyrek asır sonra açık artırmada yer alması için gün yüzüne çıkıyor.
1988 yılında hayatını kaybeden ressam Basquiat’nin üslubunu yansıttığı bu otoportre tablo, 1999 yılından bu yana özel bir koleksiyondaydı. New York’taki Sothesby’s Müzayede Evi’nde açık artırmaya çıkarılacak eserin 40 ilâ 60 milyon dolar arası bir fiyata alıcı bulması bekleniyor.
1960 doğumlu Amerikalı ressam Jean-Michel Basquiat bu tablosunu, Los Angeles’ın kasvetli sıcağında günümüzün en tanınan galericilerinden biri Larry Gagosian’ın evinde tamamlamıştı. 15 Kasım’da yeni alıcısını bulacak olan eser, şu an Belçikalı bir koleksiyoner olan Stephane Janssen’e ait. Janssen de bu eseri, 1999 yılında Christie’s Müzayede Evi’nde gerçekleştirilen bir açık artırmada 772 nin dolara satın almıştı.
Doğup büyüdüğü New York’ta graffiti sanatçısı olarak ünlenmeye başlayan Jean-Michel Basquiat, dışavurumcu üslubuyla çok kısa sürede dikkat çekmeyi başardı. Uluslararası camiada bilinirliğe kavuşan ilk Afroamerikalı olma özelliği de kazanan Amerikalı ressam, kendisini bir nevi dünyaya tanıtan Andy Warhol’un 1987’deki ölümünün ardından derin bir depresyona girer. 1988 yılında da zehirlenmeden ötürü hayatını kaybeder. Günümüzde düzenlenen müzayedelerin en popüler ve aranan isimlerinden biri olan Amerikalı ressam, kariyerinin başlarında hayatta kalabilmek adına New York’taki müzelerin önünde kendi resmettiği tshirtleri satıyordu.
1996 yılında hayat hikâyesini anlatan ‘Basquiat’ adlı bir filmde Jeffrey Wright, ressamı canlandırmıştı. 20. yüzyıla ait bir pop ikonuna dönüşen Amerikalı ressam, hayatta olduğu dönemde başta Madonna ile olan çalkantılı ilişkisiyle de çokça konuşulmuştu.