Batı teyakkuz halinde: Ortadoğu’da yeni bir savaş endişesi
ABD ve İsrail’i protesto etmek için Adana’da bulunan İncirlik Hava Üssü önünde eylem yapan İHH üyelerine polis, biber gazı ve TOMA ile müdahale etti.
Hamas’ın 7 Ekim’de Aksa Tufanı operasyonuyla başlayan ve İsrail’in savaş ilanıyla şiddetlenen Gazze savaşı tüm dünyanın gündeminde. Türkiye, İsrail’in yoğun bombardımanına en çok tepki gösteren ülkelerin başında geliyor. Sivil toplum örgütleri de savaşın ilk gününden beri bombardımanı ve Gazze’deki insanlık dramının sona ermesi için protesto gösterileri düzenliyor. Bu gösterilerde zaman zaman tansiyon yükseliyor. Dün de İHH’nın Adana’daki İncirlik Hava Üssü önündeki mitinge polis müdahale etti.
Adana’da Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve İsrail’i protesto etmek için İncirlik Hava Üssü’ne girmeye çalışan gruba, polis ekipleri biber gazı ve TOMA’larla müdahale etti.
İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları nedeniyle Adana’daki ABD Hava Kuvvetleri’ne bağlı 39’uncu Kanat Komutanlığı ile Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı 10’uncu Tanker Üs Komutanlığı’nın konuşlu olduğu İncirlik Üssü önünde eylem düzenleme kararı aldı.
İstanbul’dan 3 Kasım günü araçlarıyla hareket eden ‘Filistin’e Özgürlük Konvoyu’, bu sabah Adana’ya giriş yaptı. İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım’ın da çağrısıyla Türkiye’nin dört bir yanından gelenler de ana konvoyla birleşti. Polis ekipleri, üs çevresindeki cadde ve sokakları kapatarak güvenlik önlemi aldı. Grubun, Sezai Karakoç Bulvarı’nda belirlenen alanda miting yapmasına izin verildi.
Konvoyun üs çevresine yaklaştığı saat 14.00 sıralarında gruptan bazıları tarlalar üzerinden üsse girmeye çalıştı. Atlı polisler ve çevik kuvvet ekipleri, grubu dağıtmak için biber gazı ve TOMA’larla müdahale etti.
İHH, Filistin’deki işgalle ilgili uzun yıllardır sivil toplum faaliyetleri yürütüyor. Hatta 2010 yılında Gazze’ye deniz yoluyla insani yardım götürmek için için Mavi Marmara gemisiyle yola çıkan İHH’nın gemisi İsrail askerlerince basılmış, 10 aktivist öldürülmüştü. Olaydan yıllar sonra İsrail, Türkiye’den resmi özür dilemiş ve hayatını kaybedenlerin ailelerine tazminat ödemişti.