TÜİK ‘harikalar diyarında yaşıyor’, milleti 34 TL’ye doktora muayene ettiriyor
ABD'nin eski Başkanı Trump, son bir senede artık müdavimi olduğu mahkeme salonuna yine gitti. Trump bu sefer siyasete girmeden önce imajını inşa ettiği emlak imparatorluğunu hedef alan bir dolandırıcılık davası için hakim karşısına çıktı. Anketlere göre Trump'ın popülerliği davalara rağmen azalmadı.
ABD’nin son bir senedir mahkemeden çıkamayan eski Başkanı Donald Trump New York’ta bir kez daha hakim karşısına çıktı. Trump geçen hafta hakim karşısında ifade veren iki oğlu gibi mahkemede emlak imparatorluğunu kurarken mülklerini değerinin üstünde gösterip göstermediği konusunda sorgulandı. Tanık kürsüsünde ifadesini veren Trump meydan okuyan bir tavırla kendisine “haksız muamele” yapıldığından şikayet etti. Dört saat süren duruşmada yargıç da çileden çıktı, mahkeme salonunda sürekli sesler yükseldi. Öte yandan son anketler bu ve diğer ceza davalarının Trump’ın popülerliğini azaltmak yerine artırdığını gösteriyor.
Savcılar bankaların kredi vermeyi reddettiği bir dönemde Trump’ın golf sahalarının, apartmanlarının ve diğer mülklerinin değerini hak ettiğinden fazla göstererek finansman sağladığını savunuyor. Dava dilekçesine göre Trump bu türden faaliyetleriyle 100 milyon dolar kazanarak servetini iki milyar kadar abartılı göstermiş.
Bu dava Trump’ın karşı karşıya olduğu diğer dört ceza davasından farklı, çünkü diğer davalarda eski başkanın hapse girme ihtimali varken bu davada böyle bir tehdit yok. Hatta Trump diğer davalarda da yaptığı gibi, Demokratların kendisine “kumpas kurduğunu” söyleyerek destekçilerden seçim kampanyasına bağış yapmalarını istedi.
Bununla birlikte Trump’ın adını taşıyan lüks tatil köyleri ve birinci sınıf golf sahalarını akıllara getiren “cezbedici milyarder imajı” bu davayla hasar görebilir. İddianameyi yazan New York Başsavcısı Letitia James 250 milyon dolarlık para cezasının yanı sıra hem eski başkanın, hem oğulları Eric ve Donald Jr’ın faaliyette olduğu eyaletlerde iş yapmasını kısıtlayacak önlemler istiyor. NYT’nin haberine göre Trump bütün davalarında sükunetini korusa da oğullarının ifade vermesine çok öfkelenmiş ve yakınlarına “kürsüde kendini tutamayabileceğini” söylemiş.
Trump yakınlarına söylediği gibi de yaptı: Kürsüdeki hal ve tavırlarıyla Yargıç Arthur Engoron’u çileden çıkardı. Öyle ki Engoron kendisini sorulara doğrudan cevap vermemesi halinde kürsüden indireceği konusunda uyardı. İngiliz haber ajansı Reuters’taki habere göre yargıç duruşma sırasında Trump’ın avukatı Christopher Kise’ye “Müvekkilinizi kontrol edebilir misiniz? Burası siyasi miting yeri değil, mahkeme” demiş.
Engoron’u çileden çıkaran dört saat süren duruşma sırasında Trump’ın sorulara dolaylı cevap vermesi ve mülkleriyle serveti hakkında övünmesi oldu. Başsavcı Letitia James’i “siyasi kariyerinde ilerlemek için kendisini hedef almak”la suçlayan Trump, Engoron’un da mülklerinin değerini olduğundan düşük gösterdiğini iddia etti.
Trump duruşma sırasında “Bu davanın rezalet olduğunu düşünüyorum. Birçok insan tam da bu sebeplerden dolayı New York’u terk ediyor. Aslında seçimlere de müdahale bu, çünkü beni adliye salonunda tutmak istiyorsunuz” dedi. Engoron ise Trump’ın şikayetlerini dile getirmek için mahkemeyi kullanmasını engellemeye çalışırken sesini defalarca yükseltmek zorunda kaldı.
Duruşma sırasında gelişme kaydedilmediği de söylenemez. Zira Trump mülklerini değerlemede her zaman haklı çıkmadığını kabul etti. Eski başkana göre Mar-a-Lago’daki malikanesi ve Doral golf sahası gibi bazı mülkleri değerinin altında, New York’taki Trump Tower ve Seven Springs malikanesi ise aşırı değerli hesaplanmış. Ancak Trump’a göre kendisine borç veren Deutsche Bank’ın mülkleri değerlemedeki yanlışlarındansa elindeki nakit miktarına bakacağını söyledi.
Bu davada Trump’ı yargılayacak bir jüri yok. Dolayısıyla Trump’ın doğrudan Engoron’u masumiyetine ikna etmek zorunda. Ancak Trump da bunun pek mümkün olduğuna inanmıyor olacak ki “Yargıcın aleyhime karar vereceğinden eminim, çünkü hep öyle oluyor. Bu çok adaletsiz bir dava, çok ama çok adaletsiz. Umarım kamuoyu da görüyordur” dedi.
Engoron Trump’ın şirketlerinin büyük kısmının işletme belgesini iptal etti, ama bu karar temyizde bekletiliyor. Şimdiye kadar mahkemeye sunulan kanıtlar Eric ve Donald Jr dahil, şirket yetkililerinin Florida’daki Mar-a-Lago malikanesi gibi meşhur mülklerin değerinde manipülasyon yaptığını ortaya koydu. Dava tanıklarından Trump’ın eski avukatı Michael Cohen mülklerin değerini artırmak için mali tablolarda oynamak konusunda eski başkanın kendisini teşvik ettiğini itiraf etti.
Bugüne kadar mahkemeye gelmesi gerekmese bile, Trump duruşmaları birkaç kez sanık masasından izledi ve aleyhinde tanıklık yapan herkesin bunu siyasi amaç güderek yaptığını iddia etti. Aleyhine açılan davalarla ilgili sosyal medyada sürekli eleştirilerde bulunan Trump, davalarıyla ilgili konuşma yasağını iki kez ihlal ettiği için 15 bin dolar para cezası aldı.
Trump’ın oldukça dolu mahkeme takvimi gelecek yıl yürütmesi gereken seçim kampanyasında yoluna taş koyabilir. Ancak Trump bu davalar sayesinde yüklü miktarda bağış toplama fırsatı yakaladı. Bu davalar arasında kongre baskını, erotik film yıldızı Stormy Daniels’a “seçim harcaması” niyetine sus parası vermesi, malikanesinde çok gizli devlet belgelerini saklaması gibi ciddi suçlamalar bulunuyor. Özellikle MAGAcılar (‘Amerika’yı yeniden harika yap’ hareketi) Trump’ın davalarından rahatsız olmuş görünmüyor. Zira Cumhuriyetçi adaylar arasında yapılan anketlerde Trump en yakın rakibinin bile çok önünde.
Üstelik eski başkan sadece Cumhuriyetçi adayların değil mevcut ABD Başkanı Joe Biden’ın da önünde. Pensilvanya’da ise iki adayın oyu birbirine daha yakın. Trump yüzde 48, Biden yüzde 44. 2020’de Biden’ı destekleyen ancak şimdi Trumpçı olan bir Pensilvanya seçmeni NYT’ye verdiği demeçte “Dünya Biden’ın ayakları altında parçalanıyor. Ülke için olumlu bir rol model olabileceğini düşündüğüm birini görmeyi tercih ederim. Ama hiç olmazsa Trump’ın aklı başında gibi” dedi.
Gelecek yılki başkanlık seçimlerine daha çok var, şu anki anketler seçmen duygu ve düşüncelerini, hissedilen hoşnutsuzluğu gözler önüne seriyor. Bu eyaletlerdeki kayıtlı seçmenler ekonomi, göç, ulusal güvenlik ve İsrail-Filistin çatışması konularında Trump’a Biden’dan çok daha fazla güvenirken kürtaj konusunda Biden’a yöneliyor.