Erdoğan’ın krize çözümü, önce yasa sonra anayasa
Yargıtay'ın, TİP milletvekili Can Atalay hakkında hak ihlali kararı veren AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasının yankıları sürerken, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan, "AYM’nin yapısı ve yargılama usulleri değişebilir" açıklaması geldi.
Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay’ın tahliyesine ilişkin kararına uymayıp AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasıyla başlayan yargı krizi sürüyor. Krizle ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önceki gün “Yasa dert değil Cumhur İttifakı çıkartır ama Anayasa Mahkemesi’nin bunu ters yüz etmemesi lazım” demişti. Dün de bu konuda Adalet Bakanı Yılmaz Tunç konuştu, Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş ve yargılama usulleriyle ilgili yasa değişikliği hazırlığından söz etti.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında hem kanun, hem de anayasadan kaynaklanan belirsizlikten ötürü kriz yaşandığını söyledi. Milliyet yazarı Abdullah Karakuş’a konuşan Tunç “Süratle bu belirsizlikleri gidermemiz lazım. Anayasa Mahkemesi’nin yargılama usulleri ile ilgili kanunda değişiklik yapılabilir” vurgusu yaptı. Tunç Anayasa Mahkemesi’nin yapısı ile ilgili de değişiklik yapılabileceğini kaydetti.
Anayasa Mahkemesi’nin kendi yaptığı iç tüzükle yargılama yaptığını belirterek “İç tüzükte istediği gibi değişiklik de yapıyor. Dolayısıyla bir denetim mekanizması da yok. Anayasa Mahkemesi’nin yaptığı iç tüzüğe biri iptal davası açamıyor. TBMM iç tüzüğü ile ilgili iptal davası açılabiliyor. İç tüzüğünü mahkeme sadece kendisi değiştirebilir. Hukuk devletinde bu olabilir mi?” dedi.
Yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunu, bu olmazsa başka krizler de çıkabileceğini savunan Bakan Tunç “Yamalı bohça anayasa sorun çıkarmaya devam eder. 1982 model bir kamyona 2010 model tırın dorsesi taktık. Hadi çek kamyon dedik. Olmuyor ki. Gidemiyor” dedi.
Bakan Tunç Ankara’da hükümlü ve tutukluların ürettikleri ürünlerin sergileneceği İşyurtları Ürün ve El Sanatları Fuarı’nın açılışı öncesinde de basın mensuplarının sorularını cevapladı.
Bakan Tunç iki mahkeme arasındaki çatışma için şöyle konuştu: “Anayasa dokunulmazlık kapsamı dışındadır diyor. Yargıtay da bu görüşte. Anayasa Mahkemesi ise şunu söylüyor; Anayasa’nın 14. Maddesine atıf yapılan bu suçlar belirli değil, devletin güvenliğine ilişkin suçların tek tek sayılması gerekir diyor. Yargıtay da bu suçlar kanunla belirlenir dediği için Anayasa’nın 14. Maddesinin son fıkrası, bu suçlar belirlidir zaten, kanunla düzenlenmiştir diyor. Türk Ceza Kanunu’nda devletin güvenliğine ilişkin suçlar tek tek yazılmıştır ve bu kapsamda dokunulmazlık kapsamının dışındadır diyor. Tartışma burada çıkıyor.”
İki yüksek mahkeme arasında sadece görüş farkı olduğunu savunan Tunç “Bu görüş farkından yola çıkarak bunu farklı noktalara çekmenin hiçbir anlamı yok. Eğer yasada belirsizlik varsa Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuru ile ilgili kanunda çalışma usülleri ile ilgili Anayasa Mahkememizin kuruluş kanunu ile ilgili tüm bunlar Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yetkisinde olan hususlar. Dolayısıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin çözebileceği hususlar” diye konuştu.
CHP lideri Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan için “darbeci” ifadesi kullanmasına tepki gösteren Tunç “Özgür beyle askerliğimizi bile aynı yerde birlikte yaptık. O nedenle ben çok iyi tanıyorum. Özgür beyin bu heyecanla özellikle Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik yakışıksız ifadeleri var. Bunlar sorumsuzca ifadeler. Burada Cumhurbaşkanımızın sanki bir darbe yaptığı şeklindeki yorumuna kesinlikle katılmıyoruz” dedi.