Çin’de popülaritesi azalan iPhone’un satışları yüzde 10 düştü
Aylardır konuşuluyor, çiziliyor. Sonunda beklenen an geldi. Çin lideri Şi Cinping, altı yıl sonra ilk kez ABD'ye ayak basarak çarşamba günü ABD'li mevkidaşı Joe Biden ile bir araya gelecek. Analistler bu ziyaretin dikenli yollarla kaplı olduğunu, normalleşmenin o kadar kolay olmayacağını düşünüyor.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ABD’ye en son altı yıl önce, ABD başkanı Donald Trump’ken ayak basmıştı. Trump Çinli mevkidaşını meşhur Mar-a-Lago’daki evinde ağırlamıştı. Aralarında “harika bir kimya olduğunu” söyleyen Trump, Şi’ye övgüler yağdırmış ve “pek çok kötü sorunun ortadan kalkabileceği” tahminini yapmıştı.
Ancak o zamandan bu yana işler düzelmek şöyle bir dursun daha da kötüleşti. Altı yıl boyunca Şi beş yıl boyunca da dışişleri bakanları ABD’ye ayak basmadı. Ancak şimdi Şi Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) zirvesi için ABD’ye geliyor. ABD medyası ise iki ülkenin şu anki ilişkisini “boşanma arifesinde birbirine zerre güvenmeyen bir çift” olarak tanımlıyor.
Bu tanım çok da yanlış sayılmaz. Şi, Çin’e bakışı epey sertleşmiş bir ABD’ye geliyor. ABD’de birbirine taban tabana zıt Cumhuriyetçilerle Demokratları belki de en çok birleştiren konulardan biri Çin’e tutumu sertleştirmek. Ve bu sertlik de karşılıklı. Beijing de uzun zamandır ABD’nin ticari kısıtlamalarından, bölgede Çin’e karşı tavırlı ülkeleri desteklemesinden rahatsız.
İki ziyaret arasında değişen çok şey var. Bu altı yıla ticaret savaşı, tüm dünyayı etkileyen bir pandemi ve Avrupa’da şiddetlenen bir savaş sığdı. Trump döneminde ticaret konusunda başlayan kavga; teknoloji, ulusal güvenlik ve jeopolitika alanlarına taşındı. Biden yönetimindeyse bu kutuplaşma iyice şiddetlendi.
Geçen yıl ağustos ayında ABD’nin eski Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Tayvan’a yaptığı üst düzey ziyarete misilleme olarak Beijing Washington ile iletişim kanallarını kesmesiyle ilişkiler iyice dibi gördü. Diyalogu yeniden tesis etme girişimleri tam başlamıştı ki bu sefer de şubat ayında ABD semalarında Çin’e ait casus balonun görülmesiyle suya düştü.
Şi’nin Çin’in lideri olarak ABD’ye beşinci gelişiyken, hayatı boyunca toplam 10 kez ABD’yi ziyaret etmiş. 1985’teki ilk gelişinde de daha 31 yaşında tanınmayan, Henan eyaletinin yoksul bir ilçesinde yöneticiymiş. Iowa’daki tarım ve hayvancılık uygulamaları hakkında bilgi edinmek için beş kişilik bir heyete liderlik eden Şi burada çiftlikleri ziyaret etmiş ve ABD’li bir ailenin evinde kalmış.
Bununla birlikte ilerleyen aylarda ABD’li bakanlar Beijing’e gelerek stratejik rakibiyle temasa geçmeye çalıştı. Beijing bu süreçte temkinli davranmaya devam etti. Ancak geçen ay Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Washington’a Şi-Biden zirvesi hazırlığı olarak görülen bir ziyaret gerçekleştirdi. Tabii bu ziyaretinde net bir mesaj vermeyi de ihmal etmedi: San Francisco’ya giden yol pürüzsüz olmayacak.
Zirveye giden yolun inişli çıkışlı olması bir yana toplantının yapılacağı ortam da önemli. Şi bu hafta ABD’ye gelen tek lider değil, APEC zirvesi için birçok ülkeden lider ABD’de olacak. Bu da 2017’de Trump’ın özel konutunda yapılan tanışma görüşmesinden çok daha resmi ve iş odaklı bir ziyaret olacağını gösteriyor.
Stimson Center düşünce kuruluşunda Çin programının yöneticisi Yun Sun CNN International’a verdiği demeçte, Mar-a-Lago görüşmesinin yapıldığı dönemde iki ülke arasında ilişki kurmak amaçlandığını söyleyerek “Daha ilişkiler dibe vurmamıştı. Şi ziyaret ettiğinde Çinliler hâlâ liderlik diplomasisini ve potansiyel olarak çok iyi bir ilişkiye sahip olabileceklerini umuyordu” dedi.
Wall Street Journal’da ise ilginç bir iddia var. Buna göre Şi’nin Biden ile görüşmesi karşılığında önce ABD’li iş insanlarıyla masaya oturmak istiyor. Ancak Beyaz Saray bu teklifi reddetmiş. WSJ’nin konu hakkında bilgi sahibi kaynaklarına dayandırdığı haberinde ABD’li yetkililer Çinli yetkililere Şi’nin zengin CEO’lardan önce Biden ile görüşmesi gerektiğini söylemiş ve Beijing geri adım atarak iş insanlarıyla akşam yemeğini zirve sonrasına ertelemiş.
Çarşamba günü iki liderin bir araya gelmesi bekleniyor ancak analistler iki lider bir araya gelse bile bunun ilişkilerin gidişatını tam olarak çözecek bir görüşme olacağını düşünmüyor. German Marshall Fund of the United States’te Hint-Pasifik programını yürüten Bonnie Glaser “Çin ile ne zaman bir zirve yapsak her iki taraf da kimin daha güçlü olduğunu tartışıyor. Bu her iki tarafta da devam ediyor” dedi.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan pazar günü yaptığı açıklamada ABD’nin Çin ile yeniden askeri bağlar kurmak istediğini söyledi. Sullivan, CBS’in Face The Nation programında yaptığı açıklamalarda “Başkan Biden ABD’nin ulusal güvenlik çıkarlarına uygun olduğuna inandığı için ordular arası ilişkilerin yeniden kurulduğunu görmekte kararlı. Hata, yanlış hesaplama ya da iletişimsizlikten doğan yanlış anlaşılmalar olmasın diye bu iletişim hatlarına ihtiyacımız var” dedi.
Çin ise büyük ziyaret öncesinde bir taraftan Güney Çin Denizi’nde Kamboçya, Laos, Malezya, Tayland ve Vietnam ile ortak tatbikat düzenlerken diğer taraftan Umman Denizi’nde de Pakistan’la askeri tatbikat yapıyor.