Seçil Erzan’ın yargılandığı davada belgelere ulaşıldıkça, henüz dava konusu olmayan ama suç oluşturan pek çok şey daha ortaya çıktı. En önemlisi, Seçil Erzan’ın topladığı paranın 10-26 milyon dolarlık kısmı ortada yok!
Denizbank’ın Florya ve 4. Levent şubelerinde müdürlük yaparken çok sayıda iş insanı ve futbol dünyasının tanınmış kişisinden yüksek faiz vaadiyle banka sistemi dışında milyonlarca dolar aldığı için zimmete para geçirme suçlamasıyla yargılanan Seçil Erzan’la ilgili yeni belge ve bilgiler ortaya çıktıkça konu da karmaşıklaşıyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılarından Ebru Baran Celep tarafından yazılan iddianamede yer alan 14 şikayetçinin ifadesine göre bu isimler toplam 35 milyon 849 bin 458 Amerikan doları ile 7 milyon 384 bin Türk Lirasını yüksek faiz vaadiyle Seçil Erzan’a vermiş. Yine iddianameye göre bu kişilerden bazıları ‘kâr payı’ veya ‘faiz’ adı altında Erzan’dan toplam 10 milyon 78 bin dolar teslim almışlar. İddianamede Erzan’ın bu kişilere TL ödemesi yaptığına dair bilgi yer almıyor.
Bu durumda iddianameye göre Seçil Erzan’ın topladığı bu 35 milyon 849 bin 458 doların 25 milyon 771 bin 458 doları ortada yok.
Ama eldeki yegane rakam bu değil. Örneğin İstanbul Mali Şube polislerinin Seçil Erzan’ın Çorlu’daki evindeki aramada bulduğu bir para dağıtım tablosu var. Bu tabloya göre Seçil Erzan toplam 39 kişiden para almış, vermiş. Oysa iddianamede sadece 14 kişi şikayetçi olarak geçiyor.
Erzan evinde bulunan tabloya göre bu 39 kişiden 55 milyon 633 bin 222 dolar almış. Bu kişilere toplam 45 milyon 59 bin 333 dolar da ödeme yapmış. Yani tabloya göre kayıp para miktarı 10 milyon 573 bin 888 dolar (konuyla ilgili geniş haberimiz).
Aynı tabloda bir de TL alış-verişleri var. Buna göre toplamda 27 milyon 760 bin TL verilmiş Erzan’a, o ise 42 milyon 360 bin lira, yani aldığından fazla ödeme yapmış. Tabloda Seçil Erzan’ın geri ödemediği para olarak bir tek iki milyon liralık bir borç gözüküyor. Bu TL cinsi tabloda yer alan bazı kişiler yüzde 100’e varan, inanılmaz faiz gelirleri elde etmiş.
Fakat bir üçüncü tablo daha var. Bunu da Seçil Erzan’ı nisan başında üç gün sorguladığı öne sürülen Denizbank hazırlamış. 7 Nisan 2023’te bankaya ilk ihbar gelmiş, sonra ihbarlar art arda yağmaya başlamış. Banka bazen kapıya gelip bazen dilekçe vererek şikayetçi olan toplam 29 kişinin Seçil Erzan’a verdiklerini söylediği paraları alt alta yazmış. Buradaki toplam 43 milyon 920 bin 82 dolar yapıyor. Aynı kişiler Erzan’a TL de verdiklerini söylemiş. Toplam TL miktarı ise 15 milyon 625 bin lira.
Gerek dava dosyası içeriğindeki ifadelerden, gerekse Mali Şube’nin yazdığı rapordan Seçil Erzan’ın aylardır ödeme sıkıntısı içinde olduğu, kendisine para verenlerin telefonlarına çıkmadığı veya onları atlattığı, bazılarına daha fazla faiz vaat ederek onların vadelerini uzattığı görülüyor.
Böyle uzun süre oyalanan ve parasını alamayanlardan ikisi, iş insanı Bülent Çeviker ve eşi İnci Çeviker. Onlar Seçil Erzan’a 2 milyon 198 bin dolar vermiş ve vadeleri bir kez uzatıldığı için 3 milyon dolar alma beklentisindeler.
Ama Erzan’dan da şüpheleniyorlar, hatta iki ayrı görüşmeyi kayda alıyorlar. Bugün o ses kayıtları da savcılığın elinde. Bu kayıtlarda özellikle Bülent Çeviker’in ne kadar endişeli olduğu açıkça duyuluyor.
İşte bu endişelerin sonunda adli süreci ilk başlatan da Çeviker çifti oluyor. 7 Nisan 2023 günü İnci Çeviker Denizbank’a gelerek Seçil Erzan’ın yaptıklarını anlatıyor ve onu şikayet ediyor. O andan itibaren de olaylar çorap söküğü gibi art arda geliyor. Polisin raporuna göre bu ihbar Seçil Erzan 5-6-7 Nisan günleri kimsenin telefonuna çıkmayınca gerçekleşiyor.
İlginçtir, İnci Çeviker’in ardından, bu kez Başakşehir’in eski teknik direktörü Emre Belözoğlu’nun Seçil Erzan’a toplam 4 milyon 292 bin dolar vermesinde aracılık yapan, Fatih Terim’in damadı Volkan Bahçekapılı Denizbank’a geliyor, Seçil Erzan’ı o da ihbar ediyor. İkinci ihbarcı Bahçekapılı oluyor.
Birbirleriyle haberleşmişler gibi 29 kişi birkaç gün içinde art arda Denizbank’a geliyor ve Seçil Erzan’a para verdiklerini ama geri alamadıklarını söylüyorlar.
Yine ilginçtir, ifadelerden birinde ‘Fonzedeler’ adıyla kurulmuş bir WhatsApp grubundan söz ediliyor. Belki bu seri ihbarlar bu grup sayesinde, ‘fonzede’lerin aralarında haberleşmesiyle gerçekleşmiştir.
Denizbank kendi iç incelemesini yapıyor ve Seçil Erzan’ın ifadesine göre onu önce Çorlu’da bulup İstanbul’a getiriyor, ardından da sorgulamayı üç gün boyunca sürdürürken konu nihayet Cumhuriyet Savcılığına da aksediyor.
Burada ilginç bir durum var: Denizbank’a 29 kişi gidip ‘Seçil Erzan bizden para aldı, paramızı geri vermedi’ derken, savcılığa gidip aynı şikayeti yapanların sayısı 14.
Az önce de belgesiyle yayınladık, bizzat Seçil Erzan tarafından hazırlanan tabloda Erzan’ın para alış verişi içinde olduğu kişilerin sayısı ise 39 kişi.
Ancak aynı tabloya göre bu insanlardan bazılarına borcu kalmamış Seçil Erzan’ın, aksine onlar tefeci faizi denebilecek oranların bile üstünde faiz geliri elde etmiş.
Dava dosyasına da giren Mali Şube raporundaki tabloya göre böyle kişilere bir örnek Fatih Terim. Erzan’a 700 bin dolar vermiş, ama karşılığında 1,5 milyon dolar almış.
Bir başka örnek eski futbolcu Ayhan Akman. Akman, Seçil Erzan’a 1,5 milyon dolar vermiş, 3 milyon 250 bin dolar almış bu tabloya göre.
Son örnek, eski Galatasaray futbolcusu Semih Kaya. 3 milyon 200 bin dolar vermiş, 5 milyon 200 bin dolar almış.
Üç isim de bugün şikayetçiler arasında yok.
Mali Şube polislerinin Seçil Erzan’ın Çorlu’daki evinde bulduğu para alım/verim tablosuna göre Erzan’ın sisteminde 10 milyon 78 bin dolarlık ‘ana para’ açığı var. Bu para kayıp.
Savcının Seçil Erzan ve arkadaşları aleyhinde hazırladığı iddianamede ise bu ‘ana para açığı’ daha da büyük, neredeyse 26 milyon dolar.
İki miktar arasındaki fark çok büyük, neredeyse 16 milyon dolar. Ve neresinden bakarsanız bakın (ister 10, ister 26 milyon dolar) ciddi miktarda para kayıp.