Gazzeli Şaban’ın hikayesi: Çektiği videolarla aylarca yardım istedi, dünyanın dikkatini ancak canlı canlı yanarak ölünce çekebildi
İsrail, hem yayınladığı yeni tahliye haritasıyla hem de, "Her yerdeyiz" mesajıyla işgalini Gazze'nin güneyine genişleteceği mesajı verdi. Kuzeyden güneye sürülen siviller bu kez nereye sığınacak? Yardım kuruluşları İsrail'e isyan etti.
İsrail ve Hamas arasındaki ateşkesin bozulmasının dördüncü günündeyiz. İsrail Gazze’deki işgalini güneye doğru genişlettiğini dün verdiği tahliye emriyle resmen duyurdu. Bir haftalık ateşkesin ardından gelen yeni emir kuzeyden güneye tahliye edilerek zaten yerinden edilen Gazze sakinlerini hem korkuttu, hem de ne yapacağını bilemez hale getirdi. Çünkü işgal altındaki kuzeye güney de eklenirse sivillerin kaçacak yeri kalmayacak.
Gazze’den pazar günü gelen görüntüler molozla kaplı arazilerden yükselen kara dumanlara ve hastane koğuşlarında feryat eden kanlar içindeki çocuklara aitti. Yakınlarının yasını tutanlar beyaz çarşaflara sarılı cesetlerin yanında duruyordu. Yani savaşın başından bu yana gördüğümüz, ancak bir haftalık ateşkeste bir süreliğine ara verilen görüntüler.
İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari pazar geceki açıklamasında İsrail’in “Hamas’ın Gazze Şeridi’nde güçlü olduğu her yerde işgalini genişleteceğini” söyledi ve başka ayrıntı vermedi. Diğer güvenlik yetkilileri Hagari’nin yorumlarının İsrail’in Gazze’nin güneyine işgalini başlattığı şeklinde yorumlanıp yorumlanmayacağı konusunda sessiz kaldı.
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü John Kirby pazar günkü açıklamasında İsrail ordusunu savunarak “sivil kayıpları en aza indirmeye yönelik tüm çağrıları anlayışla karşıladıklarına inandığını” söyledi. ABC’deki ‘This Week’ programında konuşan Kirby İsrail’in sivillerin tahliyesiyle ilgili emirlere atıfta bulunarak “Faaliyetini ‘telgrafla’ bildiren çok fazla modern ordu kalmadı. Demem o ki çaba sarf ediyorlar” dedi.
Ne var ki Kirby’nin söz ettiği ‘çaba’ pek işe yaramıyor gibi. Gazze Sağlık Bakanlığı sözcüsü Eşref El Kudra 7 Ekim’den bu yana İsrail’in hava saldırılarında 15 bin 500’den fazla kişinin öldürüldüğünü söyledi. Times of Israel pazar günü yayınladığı bir haberde İsrail ordusunun işgaline başlamasından bu yana 10 bin hava saldırısı düzenlediğini söylüyor.
Kirby’nin açıklamaları hafta sonu konuyla ilgili demeç veren diğer ABD’li yetkililerinkiyle de pek uyuşmuyor. Çünkü Cop28 iklim zirvesi için Dubai’ye giden ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris İsrail’in “masumları korumak için çok daha fazlasını yapması gerektiğini” söyledi. Savunma Bakanı Lloyd Austin ise devletin savunma alanında çalışan yetkililerinin katıldığı bir toplantıda Irak’taki kent savaşının kendisine “ancak sivilleri koruyarak başarılı olunabileceğini” öğrettiğini söyleyerek “Eğer onları düşmanın kucağına iterseniz taktiksel bir zaferi stratejik bir yenilgiyle değiştirmiş olursunuz” dedi.
Savaşın başında “İsrail’in yanındayız” diyen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron cumartesi günü Dubai’deki basın toplantısında benzer bir mesaj vererek “İsrailli yetkililerin amaçlarını ve nihai hedeflerini daha kesin bir dille anlatması gereken bir zamanda olduğumuzu düşünüyorum. Hamas’ın tamamen yok edilmesi ne anlama geliyor? Bunun mümkün olduğunu düşünen var mı? Mümkünse bile İsrail kendini 10 yıl sürecek bir savaşın içine atıyor” sözlerini dile getirdi.
İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer ise ‘This Week’ programında Macron’a cevaben Hamas’ı yok etmenin mümkün olduğunda ısrar etti. Bununla birlikte bu işin uzun süreceğini kabul eden Dermer “Ne kadar süreceğini bilmiyorum. Aylar sürer mi bilmiyorum” dedi.
İsrail ordusu yalnızca cuma ve cumartesi günleri Gazze’de 400’den fazla hedefe hava saldırısı düzenledi. Kuzeydeki hastanelerin neredeyse hepsi kapandığı için güneydeki hastaneler büyük bir baskı altında. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) yöneticisi Tedros Adhanom Ghebreyesus, ajanstan bir ekibin cumartesi günü güneydeki Han Yunus’ta kapasitesinin üç katının üzerinde çalışmak zorunda bırakılan bir hastaneyi ziyaret ettiğini söyledi. “Pek çok insan sığınacak bir yer arıyor, tesisin her köşesi bu insanlarla dolu” diyen Ghebreyesus insani krizi “Hastalar acı içinde çığlıklar atıyor, yerlerde tedavi görüyor” diyerek özetledi.
The reports of ongoing hostilities and heavy bombardment in #Gaza are petrifying.
Yesterday our team visited Nassar Medical Hospital in the south. It was packed with 1,000 patients — 3 times over its capacity. Countless people were seeking shelter, filling every corner of the…
— Tedros Adhanom Ghebreyesus (@DrTedros) December 3, 2023
Gazze’nin güneyinde boşaltılması emredilen bölgelerin listesi cumartesi günü 19’ken pazar günü bu sayı 34’e yükseldi ve hepsi Han Yunus’un güneydoğusunda. İsrail ordusunun Facebook ve X’teki Arapça hesaplarında “Sevgili Gazze sakinleri, tahliye talimatlarına uymak güvenliğinizi, hayatlarınızı ve ailelerinizin hayatlarını korumanın en güvenli yoludur” yazarak bir tahliye haritası yayınladı.
Ancak hem Gazzeli Filistinliler hem de yardım kuruluşları, İsrail’in açıklamalarını her an hiç haber vermeden değiştirebileceğine, birçok sivilin kafasını karıştırdığına ve daha güvenli bir bölgeye geçmek için çok az zamanları olduğuna dikkat çekiyor.
İnsani yardım kuruluşu Medical Aid for Palestinians’ın yöneticisi Melanie Ward “İsrail’in yayınladığı haritaların Gazze’de kendi personelimiz dahil siviller üzerinde yarattığı korku, panik ve kafa karışıklığını ne kadar abartsam azdır. İnsanlar İsrail bombalarından kaçacağım diye sürekli bir yerden diğerine koşuşturamaz” diye tepki gösterdi.
İsrail ordusunun yayınladığı tahliye haritası insanları zaten dolup taşmakta olan sığınaklara yönlendiriyor. Bu bölgelerin yeterli erzak ya da barınağa sahip olup olmadığı meçhul. Tahliye için yönlendirilen yerlerde bulunan Filistinliler ufukta insani yardımın görülmediğini söylüyor. Birleşmiş Milletler’e bağlı yardım kuruluşları ve diğer gruplar Gazze’de sözde güvenli bölgeler kurulmasına katılmayacaklarını söyledi. Çünkü bu kuruluşlar bu güvenli bölgelerin sivilleri gerçekten koruyamayacağını düşünüyor.
Han Yunus’tan bugün ayrılanların çoğu zaten başka bölgelerden buraya gelen kişilerdi. Reuters’a konuşan Ebu Muhammed, kuzeydeki evini terk ettiğinden bu yana üçüncü kez kaçmak zorunda kaldığını anlatarak, “Madem bizi her türlü öldürmeyi planlıyorlardı, neden evlerimizden çıkardılar?” diye isyan etti. Burada bulunan bir diğer Filistinli Nesrin Abdülmoti, “Sabah beşte uyuyorduk, birden her şeyin çöktüğünü hissettik. Güney daha güvenli diye kuzeydekilere Han Yunus’a gelmelerini söylediler. Şimdi de Han Yunus’u bombalıyorlar. Han Yunus artık güvenli değil, Refah’a gitsek bile orası da güvenli değil. Nereye gitmemizi istiyorlar?” sorusunu sorguladı.
Öte yandan Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Karim Khan, İsrail ve Ramallah’a ilk ziyaretini tamamladı ve önceliğin Hamas ve İsrail güçlerinin işlediği olası savaş suçlarını belgelemek olduğunu söyledi. Khan ziyaretlerinin ardından 7 Ekim saldırılarının gerçekleştiği yerlerde “hesaplanmış zulmün sahnelerine” tanıklık ettiğini açıkladı. İsrailli kurbanların aileleriyle görüşen Khan, Hamas ve diğer direniş gruplarının kaçırdığı rehinelerin bir an önce serbest bırakılması çağrısı yaptı.
Gazze’ye gitmeyen Khan bunun yerine Ramallah’ta Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’la görüştü ve Batı Şeria’daki Filistinlilerle konuştu. Gazze’deki savaşlarla ilgili olarak “savaşçıların sivillerin arasına karışmasından dolayı savaşın karmaşıklaştığını” belirten Khan her şeye rağmen İsrail’in uluslararası hukuka uygun hareket etmesi gerektiğini söyledi. İnsani yardımın Gazze’ye girmesine izin verilmesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Khan “Gazze’de doktorların ışıksız ameliyat yapması, çocukların anestezisiz ameliyat edilmesi kabul edilemez. Bunların hiçbir gerekçesi olamaz” dedi.
İsrailli yerleşimcilerin Batı Şeria’da Filistinli sivillere saldırılarındaki büyük artıştan endişe duyduğunu dile getiren Khan, “Yerleşimcilerin uyguladığı şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulamak isterim. Bu soruşturduğumuz bir konu” diye devam etti. Ne var ki pek çok internet kullanıcısı Khan’ın soruşturma açıklamasına tepki göstererek, yerleşimlerin arttığı konusunda zaten kâr amacı gütmeyen kuruluşların yıllardır veri topladığını, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun daha savaş öncesinde yeni yerleşim yerlerinin sözünü verdiğine dikkat çekti.
İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin Bet (Şabak) Direktörü Ronen Bar, İsrail devlet televizyonu KAN’da yayımlanan bir kayıtta “Katar, Türkiye ve Lübnan dahil olmak üzere dünyanın her yerinde Hamas liderlerini, yıllar sürse bile öldürmeye kararlı olduklarını” söylemişti.
Türk istihbarat kaynakları, İsrail’in Türkiye dahil Filistin dışında yaşayan Hamas yöneticilerini hedef alacağına dair uluslararası basında yer alan haberlere ve İsrailli yetkililerin bu yöndeki açıklamalarına istinaden muhataplara gerekli uyarıların yapıldığını ve aksi yöndeki bir tutumun ciddi sonuçları olacağını bildirdi.
Anadolu Ajansı’na konuşan yetkililer, muhtelif istihbarat servislerinin daha önce de Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yasa dışı faaliyetler gerçekleştirmeye çalıştığını anımsatarak, “hiçbir servisin bu tür operasyonlarına müsaade edilmeyeceğini” vurguladı.