Babası koyunlarını satıp kızını üniversiteye yollamıştı, bir sürücü Mine’yi ve hayallerini ezip öldürdü

Mine Nur'u çoban olan babası koyunlarını satarak üniversiteye göndermişti. Kaldığı yurttan alışveriş için çıkan Mine, telefonla babasıyla konuşurken kendisine çarpan araç nedeniyle hayatını kaybetti. Yurtta kalan öğrenciler protesto yürüyüşü yaptı.

Gündem 5 Aralık 2023
Bu haber 1 yıl önce yayınlandı
Fahiş fiyatlara satış yapan kantin yerine markete giden öğrenci hayatını kaybetti.

Aksaray’da yolun karşısına geçerken otomobilin çarpması sonucu yaşamını yitiren Mine Nur Uysal’ın babasının, Mine Nur’un üniversitede eğitime devam etmesi için beslediği koyunlarından bir kısmını satıp kızını Aksaray’a gönderdiği ortaya çıktı. Mine Nur’un cenazesi Burdur’un Gökçebağ köyü Karakaya Mezarlığı’nda defnedildi.

Aksaray Üniversitesi öğrencileri ise KYK yurtlarının bulunduğu bölgedeki yolda gerekli tedbirlerin alınmadığı için Mine Nur Uysal’ın kazaya kurban gittiğini belirterek, kent meydanında yürüyüş yapıp, tepki gösterdi.

Öğrenciler Aksaray’da yürüyüş yaptı, Mine Nur’un ölümüne neden olan yolda hiç bir önlem alınmadığını söyledi.

‘Tek suçu markete gitmek’

Protesto yürüyüşüne katılan aynı KYK yurdunda kalan öğrencilerden Derya Kızıler, tepkisini dile getirdi; ” Marketten yurda giderken olan bir kaza, araç sürücüsü çok hızlıymış. Mine yaklaşık 100 metre sürüklenmiş. Yol karanlık, bazen yanımızdaki arkadaşımızı dahi görmekte zorluk çekiyoruz. Yaya geçidi, kasis gibi hiçbir şey yok. Araçlar orada yarış yapıyor. Buna hepimiz şahit olduk. Benim arkadaşımın hayalleri vardı. Mine yalnız değil, artık öğrencilerin susturulmaması ve seslerinin çıkması lazım. Mine en son karşıdan karşıya geçerken babası ile konuşuyordu. Babasının olay anında sesini duydu. Sonra annesi tekrar aramış ama telefonu açan olmamış. Kazayı duyunca da yurttan hepimiz koşarak çıktık ve olayı gözyaşları içinde öğrendik.”

‘Önlem alınmadı’

Öğrencilerden  Osman Bıyık ise “Dün bir kız kardeşimiz babasıyla telefonda konuştuğu esnada öldü. Kazanın yaşandığı yerde ne aydınlatma, ne üst geçit, ne de bir trafik ışığı vardı. Gerekli önlemler alınsın diye çok konuşuldu ama hiç bir sonuç vermedi. Yok yere kaybedilen bir candan sonra bizler susamıyoruz. Kader değil. Bu ihmali kabullenemiyoruz. Yurt önlerinde boş sokaklarda tacizlere uğradık. Trafik magandalarına şahit olarak en sonunda canımızdan olduk. Bizler sadece okumak istiyoruz. Güvende olmak istiyoruz ve ölmek istemiyoruz. Ölürken bile bizi suçlayan bir yetkili istemiyoruz. Sıcacık koltuğunda oturup öğrencilere ahkam kesenleri istemiyoruz. Temel gıdayı dahi zor sağladığımız kantinler yüzünden dışarı çıkınca sorumlu tutulduk. ‘Siz kızsınız vücudunuzu teşhir ediyorsunuz. Yurtta kantin var.’ denmesi yerine suçunu kabul edip çözüm üreten yetkiler bekliyoruz” diye konuştu.

KYK değil ölüm parkuru! Bir asansör vakası dahaKYK değil ölüm parkuru! Bir asansör vakası daha

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.