Bahar: İhanet açığa çıkıyor
‘Dilek Taşı’nın dün akşamki 13. bölümü pek çok karakter açısından dönüm noktası niteliğindeydi. Bölüme damgasını vuran sahneyse Figen’in (Hazal Subaşı) zengin Ronalara karşı kendi gücünü keşfedip onlara ‘bir Rona olarak’ kafa tutabilmesi oldu.
Geçen bölümün sonunda ana karakterimiz Figen (Hazal Subaşı), üvey kardeşine kendinden böbrek nakli yapılması için ameliyata girmişti. Bölümü ikisinin de ameliyatı atlatmasıyla açtık.
Ailesi Rona köşkünde barınamayacağından Figen, bir yuvada öğretmen olmaya karar verdi. (Robert Kolej mezunuymuş dostlar!) Yaratılan karaktere yazılan meslek eşleşmesi daha iyi olamazdı; senaristleri tebrik eder, Figen’e başarılar dileriz.
Figen’i seven iki adam, yani eski nişanlısı Kenan (Ozan Dolunay) ve Mustafa’nın (Salih Bademci) herkesin içinde birbirine girmesi de yeni bir dönem; zira Mustafa-Figen ilişkisinin açığa çıkması yakındır. Hadi inşallah.
Kenan-Sevda çıkmazındaysa işler acıklı. İkilinin ilişki dinamiklerini Bihter-Behlül’e benzetenler haksız sayılmaz. Ronaların kibirli kızı Sevda (Elif Doğan), Kenan’a (Ozan Dolunay) birlikte kaçmayı teklif etti. Planların suya düşmesiyle Sevda karanlık bir dönemece girecek gibi.
Macide Rona’nın (Perihan Savaş), torununa canı pahasına böbreğini veren Figen’e müteşekkirliği anında söndü. Macide Figen’i hadsizlikle suçlayınca Figen, bölümün sloganına imza attı: “Sizin bende o hadsizlik sandığınız, sizin hadsizliğinizi bastırabiliyor olmam Macide Hanım.” Yaz sıcağında buzlu limonata içmişizcesine içimiz soğudu vallahi.
Takip edenler bilir, kaos dolu zengin aile sofrası klişesine ayrı merakımız var. İyi amaçla kurulup tek tek kişisel hesaplara kurban giden Altılı Masa misali bu masalarda olaylar iyice çetrefilleşir. Ailesinin itilip kakılmasına dayanamayan Figen’in Rona masasında bir sandalye çekmesi ve “Alışsanız iyi olur, artık bu masada ben de varım. Hem de bir Rona olarak,” demesiyle izleyici koltuktan kalkıp (çayı bile bırakıp) Figen’i alkışladı.
* Gelelim ‘en’lerimize: Aras Rona’nın (Teoman Kumbaracıbaşı) günah çıkardığı sahne, Aras’a arada bir yanlışlıkla gelen her insaniyet kırıntısında olduğu gibi yine bizi tuzağa düşürüp duygulandırdı. Ama en dramatik sahne, Ronaların bir hataymışçasına kenara iteledikleri Figen’e ailelik yapan emektar hizmetçilerin evden kovulduğu sahneydi. Hiçbir hazırlık yapamadan pılını pırtısını çöp gibi kapının önünde bulan ailenin durumu içler acısıydı.
* Sevda’nın, sevdiği erkeği kurtarabilmek için kendisini boğmaya kalkan biriyle evlenmek zorunda hissetmesi can yakıcı. Tüm kusurlarına rağmen Sevda, tehlikeli biriyle evlenmek üzere olup belki de hep şiddet görecek bir kadın. Eğitimli, zengin, kibar erkeklerin şiddete meyilli olamayacağı düşüncesini Efkan’la yerle bir etmişlerdi. Dizi şimdi de zenginliğin Sevda’yı eril şiddetten koruyamadığını, bu konunun sınıfları kat eden yüzünü gösteriyor. Ama bu sahneler herkese bu mesajla yansımayabilir. Sevda’nın çaresizliğini meşrulaştırmak yerine onu güçlendirmelerini umuyoruz.
* Sevda ve Figen ekranlara her anlamda birbirinin zıddı olarak yansıyor. Figen az önceki durumun tam tersi, eski nişanlısı için mutluluğunu feda etmek yerine kendini seçti: “Senin hatalarının bedelini ben ödemeyeceğim.” Bu bölüm Figen’in birçok repliği ve sahnesiyle güçlü bir karakter (ve de kadın) nasıl yazılır dersi almış olduk.
* Dizinin senaryo açısından inişli çıkışlı ilerlediğinden bahsediyoruz ara ara. Bu bölümse en iyi yazılmış bölümlerden biri diyebiliriz. Senaryoya etkisi olmayan karakterler de olay örgüsüne dahil edildi. Figen’in Ronalara yaptığı çıkışla hem kendisinin hem dizinin dönüm noktasını ateşleyenler aslında Figen’in annesi ve kız kardeşi oldu. Ana karakterlerin zirveye çıkmasında yan karakterlerin önemi büyüktür. Senaryoda bunun atlanmamış olması umut verici. Dahası, genelde gerilim seviyesi yüksek aşk ilişkileri ana karakterlere yazılır. Dizinin güçlü yanlarından biri de olayların karakterlere dağılımına yeni bir bakış getirerek ana çiftimizi sakin ve huzurlu, yan aşk üçgenini yüksek tempoda yazmak. Herkesi germeye gerek kalmadan da dizi yapılabiliyormuş.
Künye
Kanal: Kanal D
Yapım: Pastel Film
Yapımcı: Yaşar İrvül, Efe İrvül
Yönetmen: A. Volkan Kocatürk
Senaryo: Can Sinan (öykü), Sema Tensi, Direncan Babacan
Oyuncular: Salih Bademci, Hazal Subaşı, Ozan Dolunay, Perihan Savaş, Özge Özberk, Elif Doğan, Teoman Kumbaracıbaşı, Çiçek Dilligil, Ahmet Mark Somers, Fatih Al, Cemal Toktaş, Kürşat Demir, Afra Karagöz, Okan Selvi, Lena Naz Kalaycı, Ömer Toprak Yılmaz