İsrail piyasalarında ‘ateşkes umudu’ yükselişi
İsrail'in Gazze'deki işgali 83 gündür devam ediyor. İsrail'in çatıştığı tek cephe Gazze değil. Savaşın ikinci gününden beri Lübnan ile çatışma halindeki İsrail'in savaş kabinesinden Gantz "Diplomatik çözüm için zaman daralıyor" tehdidinde bulundu.
İsrail çarşamba günü Gazze Şeridi’nde hem havadan hem de denizden saldırılarına devam ederken savaş kabinesinde görev alan Benny Gantz savaşın ikinci bir cepheye taşınabileceği tehdidini savurdu, bu cephenin de Lübnan sınırında Lübnan Hizbullahı’na açılacağı sinyalini verdi.
Gantz çarşamba günü gazetecilere İsrail’in Lübnan’ın güneyinde faaliyet gösteren Lübnan Hizbullahı ile diplomatik çözüm şansının hızla tükendiğini söyledi. Gantz “İsrail’in kuzey sınırındaki durumun değişmesi şart. Diplomatik çözüm için zaman tükeniyor, eğer dünya ve Lübnan hükümeti, İsrail’in kuzey sakinlerine ateş açılmasının önüne geçmek ve Hizbullah’ı sınırdan uzaklaştırmak için harekete geçmezse bunu İsrail ordusu bizzat yapacak” dedi.
Bu açıklamalar İsrail’in Gazze’deki işgalinin Hizbullah gibi grupları da içine çekecek daha geniş çaplı bölgesel çatışmaya dönüşebileceği endişesini artırdı. Hamas’ın İsrail’in güneyine düzenlediği sürpriz saldırıdan sonra başlayan savaşta İsrail’in misillemesinin sivilleri de içine alacak şekilde orantısız olması Lübnan Hizbullahı’nı harekete geçirmiş, savaşın ikinci gününde Lübnan’dan İsrail’e ilk ateş atılmıştı. Savaşın 83’üncü gününde Gazze’deki tabloda 21 binden fazla insan hayatını kaybetti. Bunların büyük kısmını kadın ve çocuklar oluşturuyor. 2.3 milyonluk nüfusun neredeyse tamamı yerinden edilmiş durumda.
Yerinden edilenler yalnızca İsrail ve Gazze’yle sınırlı kalmadı. Fransız haber ajansı AFP’ye göre İsrail ve Lübnan’da 10 binlerce insan da aynı akibete uğradı ve çatışmaların başından bu yana Lübnan tarafında çoğu Hizbullah savaşçısı olmak üzere 150’den fazla kişi öldürüldü. Bu sayıya üçü gazeteci 20 sivil de dahil.
Gantz’ı böyle bir açıklama yapmaya iten sebep salı günü Hizbullah’ın İsrail’in kuzeyine düzenlediği saldırıda 11 kişinin yaralanması, İsrail’in Lübnan’ın güneyindeki Bint Jbeil’e düzenlediği saldırıda biri Hizbullah savaşçısı üç kişinin ölmesiydi. El Cezire muhabiri Ali Haşim İsrail’e ait savaş uçaklarının sınıra çok uzak olan kasabaları bile hedef aldığını anlatarak “Gerçek şu ki bölge tam bir savaş alanına döndü artık, her an İsrail’e ait insansız hava aracının saldırısına uğrayacağınız ihtimaliyle etrafta dolaşmak çok tehlikeli” dedi.
Taraflar arasında her ne kadar karşılıklı çatışmalar yaşansa da durum henüz savaş halini almadı. Çatışmaların boyutunun sınırlı kalması, daha büyük savaş endişelerini azaltmıştı. Ancak İsrailli yetkililer son haftalarda Hizbullah’a karşı daha güçlü karşılık verebileceklerini sıkça dile getirir oldu. Çarşamba günü sınıra yakın bir bölgede konuşan İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen İsrail’in Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ı hedef alabileceğini belirterek çatışmanın daha büyük bir savaşı tetikleyebileceğine değindi. Cohen “Diplomatik seçeneklerden en iyi şekilde faydalanmak için çaba sarf edeceğiz. Ama işe yaramazsa elimizdeki tüm seçenekler masaya yatırılacak” dedi.
İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi de çarşamba günü Lübnan sınırı boyunca konuşlandırılan askeri birliklerin “çok yüksek hazırlık durumunda” olduğunu söyledi, “Gerekirse saldırmaya hazır olmalıyız” dedi. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant çok cepheli bir savaşın içinde olduklarını ve yedi cepheden saldırıya uğradıklarını anlattı. Gallant milletvekillerine yaptığı açıklamada İran destekli militanların aktif olduğu altı yerin yanı sıra İran’ı da sayarak “Gazze, Lübnan, Suriye, Judea ve Samarya (Batı Şeria), Irak, Yemen ve İran” hedeflerini gösterdi, “Bu alanların altısına çoktan karşılık verdik ve harekete geçtik” dedi.
Bu hafta İran Devrim Muhafızları’nın üst düzey komutanı Seyid Razi Musavi’nin İsrail tarafından Suriye’ye düzenlenen füze saldırısında öldürülmesinin ardından gerilim daha da büyüdü. Devrim Muhafızları sözcüsü Ramazan Şerif İsrail’i misilleme yapmakla tehdit etti. Öte yandan Şerif Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısının İsrail’le uzun zamandır devam eden husumetten değil, Devrim Muhafızları’nın kolu Kudüs Gücü’nün başındaki komutan Kasım Süleymani’nin 2020’de Irak’ta ABD’ye ait insansız hava aracı tarafından öldürülmesinden kaynaklandığını iddia etti ama Hamas bu iddiayı hemen reddetti.
ABD’li yetkililer bölgedeki kısasa kısas saldırıların daha büyük, bölgesel savaşa dönüşmesinden çekindiğini söylese de salı günü ABD de Irak’ta İranlı grupların kullandığı söylenen tesislere bir dizi hava saldırısı düzenledi. Saldırılar saatler önce Erbil’deki ABD hava üssüne düzenlenen ve üç ABD’li askerin yaralandığı insansız hava aracı saldırısının ardından geldi.
Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ocak ayı başında hem Gazze’deki savaşı hem de savaş sona erdiğinde Filistin topraklarının nasıl yönetileceğine ilişkin bir plan yapmak üzere İsrail’i ziyaret edeceği belirtiliyor. Bu, Blinken’ın savaşın başından bu yana Ortadoğu’ya dördüncü gelişi olacak. ABD’li bakan daha önceki ziyaretlerinde bazı Arap ülkelerini de ziyaret etmişti.
ABD ve İsrail’i en meşgul eden konu Gazze’nin geleceği. ABD bölgenin Filistin Yönetimi’ne devredilmesi gerektiğini savunurken İsrail buna şiddetle karşı çıkıyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ABD gazetesi Wall Street Journal’daki köşe yazısında Filistin Yönetimi’nin Hamas’tan çok farklı olmadığını iddia ederek bölgedeki kontrolün İsrail ordusu tarafından sağlanması gerektiğini savundu.
Hamas’ın Lübnan’daki temsilcisi Osama Hamdan ise örgütün Gazze’den çıkarılmasından endişe duymadığını belirtiyor. Kısa süre önce Beyrut’un güneyindeki ofisinden basın toplantısı düzenleyen Hamdan “Gazze Şeridi’nin geleceği konusunda endişeli değiliz. Karar mercii yalnız Filistin halkıdır” dedi.