MHP’den art arda açıklamalar: Haberler yalanlamadı, Ülkü Ocakları’na sahip çıkıldı
Suikastların ülkesi Ekvador bu kez de bir "prison break" hikayesiyle gündemde. Ülkenin en azılı çetelerinden Los Choneros'un Fito lakaplı lideri hapishaneden kaçtı. Üç bin fazla polis Fito'nun peşinde, ülkede olağanüstü hal ilan edildi.
Güney Amerika’nın kuzeyinde bulunan ve şiddet olayları, suikastlar ve çete mevzularıyla gündeme gelen Ekvador yine aynı konularla gündemde. Ülkenin en kötü şöhretli Los Choneros çetesinin lideri José Adolfo Macías Villamar’ın hapishaneden kaçması Ekvador’u alarma geçirdi. Kaçış olayı çete savaşlarıyla çalkalanan ülkede güvenlik endişesini de had safhaya yükseltti.
Suikastlarla geçen seçim sürecinden başarıyla çıkan Devlet Başkanı Daniel Noboa çete lideri Villamar’ın kaçışı ardından ülkede olağanüstü hal ilan etti. Uyuşturucu karteli Los Choneros’un lideri, “Fito” takma adıyla bilinen Villamar kıyı şehri Guayaquil’de tutulduğu cezaevinden pazar günü kaçtı. Hükümet üç binden fazla polisin Fito’yu aradığını açıkladı. Devlet Başkanı Noboa pazartesi günü yaptığı açıklamada olağanüstü halin 60 gün süreceğini ve gece 11’den sabah 5’e kadar sokağa çıkma yasağı getirdiğini belirterek güvenlik güçlerine “eylemleri için tüm siyasi ve yasal desteği” verdiğini söyledi. Noboa “son yıllarda kontrolün kaybedildiğini” söylediği hapishane sistemini yeniden “hizaya getirmek” amacıyla güvenlik güçlerine yetki verdiğini de söyledi. Fito’nun kaçışından söz etmediği video açıklamasında Noboa “Uyuşturucu kaçakçılığı mahkumlarının, tetikçilerin ve organize suçların hükümete ne yapması gerektiğini dikte ettiği dönem geride kaldı” dedi.
2011 yılında yakalanan Fito uyuşturucu kaçakçılığı ve cinayet suçlarından yargılanmış, 34 yıl hapse mahkum edilmişti. Fito’nun lideri olduğu Ekvador’un en büyük çetelerinden Los Choneros’un Meksika ve Brezilya’daki karteller ve Arnavut mafyalarıyla işbirliğiyle biliniyor. Bu işbirliği de Ekvador’daki şiddet sarmalını körüklüyor.
Los Choneros ülkedeki hapishaneleri de kontrol ediyor. Yetkililere göre güvenlik güçleri mahkumların genellikle ceza infaz kurumlarını kontrol altına aldığı ve parmaklıklar arkasından suç şebekelerini yönettiği aşırı kalabalık cezaevlerindeki çetelerle mücadele etmekte zorlanıyor. Bu zorluk Fito’nun kaçışı ardından da gündeme geldi. Ekvador Hapishane ajansına göre çete liderinin kaçışı ardından ülkedeki altı cezaevinde olaylar oldu.
Ekvador kasımda ayında yapılan seçimlerin öncesinde suikastlarla sık sık gündeme geliyordu. Sadece birkaç yıl öncesine kadar Gallup araştırmalarında “en güvenli” ülkeler arasında yerini alan Ekvador kendini bir anda yükselen şiddet sarmalının ortasında buldu. “Barış adası” olarak anılan ülkenin bu duruma düşmesindeki en büyük etken şüphesiz konumu. Ekvador dünyanın en büyük iki kokain üreticisi Peru ve Kolombiya’nın arasında yer alıyor. Ekvador’un sahip olduğu limanlar da onu uyuşturucuyu Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa ülkeleri için kilit bir transfer noktası haline getirdi. Ekvador’u “kilit konum”a getiren tek unsur eşsiz limanları da değil. 2000 yılında dolarizasyona giden ülke kara para aklama konusunda da öne çıkıyor.
Bu şiddet sarmalının yeniden uluslararası basında manşetlere taşınmasının yakın zamandaki nedeni de Kasım’daki seçim sürecindeki siyasi suikastlar olmuştu.
Burada, demokrasinin bedelini yaşamlarımızla ödüyoruz.
Bu cümlenin sahibi seçimlerde öne çıkan adaylardan Fernando Villavicencio’ydu. Birçok adayın çelik yelekle gittiği mitinglere o cesur bir şekilde çetelere savaş açacağını ilan ederek katılmıştı. Ağustosta suikasta kurban gitti. Suikastı kimin yaptığına ilişkin birçok “şüpheli” vardı ancak öne çıkan seçenek yine “Los Choneros”tu, ancak suikastı “Los Lobos” isimli bir uyuşturucu çetesi üstlendi. Siyah giyen adamların elde silah çektikleri bir videoyla suikastı üstlendiklerini duyurmasının ardından ne olduysa, kökenleri Los Choneros’a dayanan Los Lobos ikinci bir video yayınladı. Bu sefer çete beyaz renk kıyafetlerle ekrandaydı ve suikastla alakaları olmadıklarını iddia ediyordu. Ardından gözler Kolombiyalı altı şüpheliye çevrilmiş, onlar da tutuldukları cezaevinde öldürülmüştü.
Villaviencio ilk değildi. Kendisi bir ay içinde öldürülen ikinci siyasetçi olmuştu.
Bir hafta sonra da bir başka siyasetçi, Pedro Briones kurşunların hedefi oldu.
Agustín Intriago, Fernando Villavicencio ve Pedro Briones Ekvador’da yükselen şiddet dalgasının siyasi kurbanları olarak ülke tarihindeki yerlerini aldı.