Platformlarda bu hafta: Avatar’dan MFÖ’ye uzanan bir yolculuk
Bir yanda ölen kocasının yasını tutamayan bir kadın, diğer yanda kar yolları kapattığı için kasabada mahsur kalan bir kadın. Ya devlet okulunda yaşananlar! Platformlardaki seçkimizde 'Beni Kandıramazsın', 'Abbott Elementary', 'Kar ve Ayı' öne çıkıyor
Eşinin gece vakti bir parkta silahlı saldırı sonucu cinayete kurban gitmesinin ardından Maya Stern’e (Michelle Keagan) bir arkadaşı küçük kızı Lilly’nin dadısını izlemesi için bir casus kamera hediye eder. Maya, kızı için kurduğu kamerada ölen kocası Joe’nun eve kızının yanına geldiğini görüp şok geçirir ve bu işi araştırmaya başlar. Birkaç ay önce kız kardeşi de evinde gerçekleşen bir soygun sırasında öldürülmüş olan eski asker Maya, hem kocasını hem de kardeşini öldüren silahın aynı silah olduğunu görünce yaşadıklarının kötü bir tesadüf olmadığını anlar ve yeğenlerinin de yardımı ile araştırmasını derinleştirir. Bir yandan da psikolojisi hızla bozulmaktadır.
Maya bu araştırma sırasında davaya bakan aksi, hasta ama çok becerikli bir dedektifle yardımcısının ve eski asker arkadaşlarının yardımını alırken karşısında kocasının aristokrat ve müthiş zengin ailesini bulacaktır.
Dizi, bugüne kadar sekiz eseri Netflix’te yayımlanan dünyaca ünlü polisiye-gizem yazarı Harlan Coben’in 2016 tarihli aynı isimli kitabından uyarlanmış. Netflix izleyicileri Coben’e ve bir bulmaca gibi örgülenmiş hikayelerine hiç yabancı değiller zaten. Dizi yayımlandıktan kısa bir süre sonra Netflix’in Türkiye ve dünya listelerinde ilk sıralara oturdu. Eleştirmenler ve seyircininin bir bölümü sadece gizem ve heyecan yaratmak için senaryoya dahil edilen bazı soru işaretlerinin tam olarak cevabının verilmediğini söylediler ve belki de bu nedenle dizinin Rotten Tomatoes puanı biraz düşük kaldı fakat bu puan izleyicinin ‘Beni Kandıramazsın’ı bir oturuşta izleyip bitirmesine engel olmamış gibi görünüyor.
Mantık ağına çok fazla takılmayıp kendinizi derin sırlara teslim ederseniz eğer bu mini polisiye sizi tatmin edecektir. Bu diziyi severseniz Harlan Coben’in Netflix’teki diğer dizilerini de izlemek isteyebilirsiniz.
‘The Office’, ‘Modern Family’ ve ‘What We Do in the Shadows’ gibi mockumentary yani sahte belgesel tarzını benimseyen ‘Abbott Elementary’ kendisinden önce yayımlanıp adeta efsane olan bu dizilerden hiç aşağı kalmıyor. Dizi Amerikan devlet okullarındaki eğitim sisteminin yetersiz ve çarpık yönlerini ele alıyor.
Devletten bir türlü istediği bütçeyi alamayan, öğrencilerinin neredeyse tamamı siyahi çocuklardan oluşan Philadelphia’daki William T. Abbott İlkokulu’nun öğretmenleri içinde bulundukları tüm imkansızlıklara rağmen öğrencilerini en iyi şekilde eğitebilmek için olağanüstü bir çaba göstermektedir.
Okul kadrosu, yeni yetme, tecrübesiz fakat son derece idealist ve inatçı iki genç öğretmen (Janine ve Jacob), öğretmenlik hayatlarının neredeyse tamamını Abbott İlkokulu’nda geçirmiş, okulla ilgili her şeye hakim, son derece başarılı fakat heyecanlarını yitirmiş iki yaşlı öğretmen (Barbara ve Melissa), yakışıklı bir geçici öğretmen (Gregory) ve nevi şahsına münhasır, pek de liyakat sahibi olduğunu söylemek mümkün olmayan, deli-dolu okul müdürü Ava’dan oluşmaktadır.
Eski jenerasyon hocalar her şeyi bildiklerine inanıp değişime, özellikle de dijital değişime karşı çıkarken yeni öğretmenler de geleneksel yöntemleri zaman zaman küçümseme tuzağına düşerler bu durum ilk başlarda okulun içinde küçük çaplı bir jenerasyon çatışması yaşanılmasına sebep olsa da her iki grubun da ortak tutkusu olan çocuklara iyi bir eğitim verebilme aşkı bütün öğretmenlerin işbirliği yapıp bir orta yol bulmalarını ve birbirlerinin yeteneklerinden faydalanmalarını sağlar.
Dizi son derece hassas ve üzücü bir konuyu ele almasına rağmen ajitasyon yoluna sapmayıp, dramaya göz kırpmadan derdini sadece komedi unsurları ile anlatabilmeyi başarıyor. Devlet okullarındaki acıklı durumu anlatırken seyirciye öğretmenlik de taslamıyor. İzleyici hem kendisine sopa sallanmadan dersini alıyor hem de karşılaştıkları her türlü çıkmazı el birliği ile çözüp her ne olursa olsun eğitmeye devam etmeyi başaran bu şahane öğretmenlerin verdiği pozitif duygularla yükselip insanlığa karşı bir kez daha umutla doluyor.
Sanırım bu umut duygusuna herkesin ihtiyacı varmış ki tüm dünya, öğrencileri için çırpınıp mucizeler yaratan bu öğretmenlere bayıldı, dizi çok kısa sürede çok izlenenler arasına girdi, bununla da kalmadı ‘Abbott Elementary’ ödül sezonunda ödül listelerini sildi süpürdü. Dizinin şimdilik iki sezonu var fakat üçüncü sezonun çekimleri de bitti, yeni sezon şubat başında yayına girecek, üçüncü sezondan önce bu sıcak komedinin ilk iki sezonunu izlemek isterseniz eğer tüm bölümleri Disney+’ta bulabilirsiniz.
Selcen Ergun’un senaryosunu Yeşim Aslan ile birlikte yazıp yönettiği ‘Kar ve Ayı’ dünya prömiyerini 2022 yılında dünyanın en önemli film festivallerinden Toronto Film Festivali’nde yaptı. Film, Selcen Ergun’a 66. San Francisco Uluslararası Film Festivali’nde Yeni Yönetmenler Ödülü’nü, 59. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi İlk Film Ödülü’nü ve filmdeki performansı ile Merve Dizdar’a da En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü kazandırdı.
Aslı (Merve Dizdar) bitmek bilmeyen kışın dışarıyla bağlarını kestiği, kış uykusunda erken uyanan ayı söylentilerinin kulaktan kulağa yayıldığı bir kasabaya mecburi hizmet için hemşire olarak atanmıştır. Bir gece, kasabadan bir adamın ortadan kaybolmasıyla kendisini adım adım su yüzüne çıkan güç ilişkilerinin, sır ortaklıklarının ve şüphenin içinde bulur.
Yönetmen filmin kara bir masal olduğunu fakat aynı zamanda polisiye ve gizem ögeleri de barındırdığını söylüyor. Başrolü kadın olan, senaryosu kadınlar tarafından yazılıp bir kadın yönetmen tarafından çekilen film esasen kadınları üzerindeki ataerkil baskıları, cinsiyet eşitsizliğini ve kadının toplumsal konumunu irdeliyor.
Bol ödüllü film, yakın zaman önce BluTv’ye yüklendi. İyi bir Türk filmi izleyip Merve Dizdar’ın oyunculuğunu seyretmek isterseniz ‘Kar ve Ayı’yı tavsiye ederim.