Fener’in kurtarıcısı aynı mesaiye Cim-bom’da devam etti
Golden State Warriors'ın asistan koçu Dejan Milojevic, geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Milojevic, basketbolculuk kariyerinde Galatasaray'da da forma giydi. Sırp basketbol insanını Galatasaray dönemindeki koçu Murat Özyer'e sorduk.
17 Ocak tarihinde basketbol dünyasını yasa boğan bir ölüm haberi geldi. NBA Batı Konferansı ekiplerinden Golden State Warriors’ın asisten koçu Dejan Milojevic hayatını kaybetti. Sırp koç, 16 Ocak’ta Salt Lake City’de bir restoranda koçlar ve oyuncularla yemek yerken kalp krizi geçirdi ve tedavi altına alındı. Ancak bir gün sonra yaşam savaşını kaybeden 46 yaşındaki deneyimli koç basketbol dünyasını yasa boğdu.
Milojevic’in ölümü sonrası Warriors’ın Utah Jazz ve Dallas Mavericks’le oynayacağı maçlar ertelendi. EuroLeague’de geçtiğimiz hafta içi oynanan maçlar öncesi saygı duruşunda bulunuldu.
Sırp basketbol insanı, profesyonel sporculuk kariyerine Beovuk’ta başladıktan sonra sırasıyla FMP, Buducnost, Partizan, Valencia formalarını giydi. 2008-09 sezonunda Galatasaray’a transfer olan Milojevic burada bir sezon geçirdi. Sırp basketbolcu daha sonra Partizan’a transfer oldu ancak diz sakatlığı nedeniyle profesyonel kariyerini noktaladı. Partizan’daki ilk döneminde 3 kez ABA Ligi en değerli oyuncusu olan isim 2 kez Adriyatik ligi sayı kralı oldu. 2001’de Türkiye’de düzenlenen Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda altın madalya kazanan Yugoslavya takımı kadrosunda da yer aldı.
2012’de koçluk kariyerine başlayan Milojevic 2012-2020 yılları arasında Mega Basket’te görev yaptı ardından bir süre Buducnost’ta çalıştıktan sonra oyuncu gelişimi konusundaki deneyimlerini NBA yıldızlarına aktarmak için Golden State Warriors’la anlaştı. Warriors’ın onu koç ekibine katmaısndaki temel amaç, draftın ikinci sırasından seçtiği uzun James Wiseman’ı geliştirmekti.
Birlikte çalıştığı sporcuları, kulüpleri ve basketbol insanlarını başta olmak üzere birçok spor severi yasa boğan ölüm üzerine, Milojevic’in Türkiye’deki döneminde koçluğunu yapan Murat Özyer’e ulaştık. 2008-09 sezonunda Galatasaray’ı çalıştıran Özyer’le Sırp basketbol insanıyla alakalı sorularımıza yanıt verdi, ne kadar özel bir insan olduğunu anlattı.
Özyer öncelikle 2.01 boyundaki Milojevic’in nasıl bir basketbolcu olduğuyla alakalı sorumuzu yanıtladı ve “Oyuncu olarak değerlendirmek gerekirse kısa boylu bir uzun olmasına rağmen hem arkası dönük hem yüzü dönük oynayabilirdi. Aynı zamanda bir oyun kurucunun kıvrak zekası ve saha görüşüne sahipti. Bazen uzun oyuncular üzerinden kurulan oyunlar oluyor, uzunlar gard gibi kullanılabiliyor, günümüz basketbolunda da belki bir Amerikalı oyuncu gibi atletik yetenekleri çok gelişmiş değildi ama basketbol zekası, IQ’su ve oyun görüşü bu fiziksel dezavantajı, avantaja dönüştürebilecek yapıdaydı. Arkasında gözü olan oyunculardan biriydi diyebilirim” dedi.
Koç, insani açıdan nasıl bir Milojevic’le çalıştığı kısmında “Lider özelliği vardı. İkinci lider olmayı kabul edebilen oyunculardan biriydi. Bazı takımların alfa karakterde oyuncuları olur. Ama bazen o oyuncuların kendilerini moral olarak aşağıda buldukları zamanlar vardır. İşte o anlarda alfayı da yönetebilen bir karakterdeydi. Kendini arkada tutmayı beceriyordu ve aslında o alfayı da idare ediyordu” diye konuştu.
Özyer bu noktada Milojevic’le çalıştığı dönemde yaşadığı iki anekdotu bizimle paylaştı. Deneyimli isim “2008-09 sezonunda hazırlık dönemindeyken Milan Gurovic kadrodaydı. O dönemin en skorer oyuncularından biriydi. Onlar Ataköy’de oturuyorlardı. Biz Maslak’taki Ayhan Şahenk Spor Salonu’nda antrenman yapıyorduk. Gurovic transfer olduktan bir 20 gün sonra basketbolu bırakma kararı almış. Bunu da Dejan’a söylemiş. Dejan da bunun üzerine beni aradı ‘Koç, Gurovic basketbolu bırakmak istiyor’ dedi. Nedenini sorduğumda ‘Buradaki trafikten sıkılmış, bırakıyor. Akşam müsaade et, ben onu yemeğe götüreyim, şimdi seni arayacak haberi vermek için, sen hiç onun üstüne gitme’ dedi. Gurovic hakikaten beni aradı, menajerinin benimle görüşeceğini ve karşılıklı anlaşarak ayrılmak istediğini, İstanbul’da yapamayacağını söyledi ben de tamam dedim” diye anlatıyor.
Özyer sürecin devamını “Akşam yemeğe gidiyorlar, Milojevic alttan giriyor üstten çıkıyor. Ertesi sabah kahvaltıdan sonra Gurovic beni aradı, ‘Koç dünkü konuşmayı unut, ben oynayacağım’ dedi” diye açıklayarak Milojevic’in takım arkadaşları üzerindeki etkisine vurgu yapıyor. Murat Özyer söz konusu hikayenin Milojevic’in liderlik özelliklerini ne kadar somut şekilde yansıttığını “Tabii bu oyuncular uzun dönem beraber de oynadı ama bu, oyuncunun liderlik ve ikna kabiliyetini açıklayan bir anı” diyerek belirtti.
Deneyimli koç, Milojevic’in kadroda olduğu 2008-09 sezonundan bahsederken “O dönem biz geç kurmuştuk kadroyu, yaşlı bir takımdı. Aslında biz o kadroyu sezon sonu için kurduk. Sezon başı tecrübeli oyunculardan yüksek performans beklemek doğru olmayacaktı ki öyle de olmadı” diyerek söz etti.
Galatasaray o sezon EuroCup’ta mücadele ediyordu. Takım ilk turda Litvanya temsilcisi Siauliai ekibini saf dışı bıraktı. Sarı-kırmızılılar ikinci tur ilk maçında Buducnost’u evinde 85-83 yenerken maçın en skorer ismi 24 sayıyla Gurovic olacak, ona destek 23 sayıyla Milojevic’ten gelecekti. Ancak ikinci maç hayal kırıklığıyla sonuçlandı. İleride Galatasaray formasıyla başarılara imza atacak genç Vladimir Micov’un 17 sayıyla yıldızlaştığı ikinci maçta Buducnost sahadan 95-63 galip ayrılarak Cimbom’u turnuva dışına itti.
O takımın koçu Murat Özyer, farklı kaybedilen bu maçın ardından Milojevic’in soyunma odasında gösterdiği liderlik örneğini anlattı. Özyer şunları söyledi: “İlk aylarda Avrupa kupasında Karadağ’da bir maçı kaybettik ve Avrupa’dan erken elendik. Soyunma odasına konuşma yapmaya girmeden önce Dejan ‘Koç ben bir şey söylemek istiyorum’ dedi ve muazzam bir konuşma yaparak ‘Burada sorumlu biziz. Biz tecrübemize güvendik. Hep birbirimizden bir şeyler bekledik, bu bizim için dönüm noktası oldu. Kulübün beklentisini karşılayamadık ama ilerleyen süreçte daha iyi bir takım olduğumuzu göstereceğiz’ dedi.”
O sezonu Galatasaray’la geçirdikten sonra, 2009-10 başında diz sakatlığı yaşayan Milojevic oyunculuk kariyerini noktaladı. Sırp basketbolunun sporcu fabrikalarından Mega Basket’i 2012 ve 2020 yılları arasında çalıştıran Dejan, burada Nikola Jokic, Vasilije Micic, Timothe Luwawu Cabarrot, Ivica Zubac, Vlatko Cancar, Goga Bitadze gibi isimlere koçluk yaptı.
Kimi sporcular için “Koç olacağı oyunculuğundan belli” derler. Buna örnek olarak basketbol IQ’su yüksek olan isimleri gösterebiliriz. Kariyerinin son profesyonel sezonunu Galatasaray’da geçiren Milojevic’in de koçluk açısından böyle bir sinyal verip vermediğini Özyer’e sorduk. Koç “Az önce anlattıklarım, soyunma odasında yaptığı konuşma, Murovic’i ikna etmesi, 24 saatten kısa sürede görüşlerini siyahtan beyaza çevirmesi çok değerli. Çünkü bazı sporcuların saha görüşü çok yüksektir, basketbol zekası çok yüksektir ancak bilgisini karşısındakine aktarma ve ikna etme kabiliyeti olmadığı zaman iyi bir antrenör olamaz. Bunu gözlemlediğim iki konu vardı, antrenmanları ve oyunu konusunda atletik yetenekleri sınırlı olmasına rağmen oyun bilgisi ve saha görüşü onu ayrı bir yere koyuyordu. Liderlik özelliği ve oyun zekası birleştiğinde iyi bir spor insanı, yöneticisi veya antrenörü olacağı belliydi diyebilirim” şeklinde yanıtladı.
Dejan Milojevic, hiçbir zaman Avrupa’nın önde gelen oyuncularından biri olmadı. Igor Kokoskov gibi bir koçun yanında Sırbistan Milli Takımı’nda çalıştı, Warriors’la 2022’de NBA şampiyonluğu kazandı ve Mega Basket’te olağanüstü yeteneklere eli değdi. Ancak hiçbir zaman kameraların odağında olan bir koçluk kariyerine sahip olduğu da söylenemez. Fakat o, Koç Özyer’in de aktardığı anekdotlarda olduğu gibi liderlik özellikleriyle genç basketbolculara irfanını aktarmakta mahir, arkasından methiyelerle anılmayı hak eden özel bir basketbol insanıydı.