Maaşını isteyen sigortasız öğretmene dayak: Kafasında bardak kırmışlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katıldığı canlı yayında en düşük emekli maaşının 7 bin 500 lira olacağını açıkladı. Erdoğan ayrıca "Bakan arkadaşlarımızı ağırlıklı olarak büyükşehirlerden aday göstereceğiz" dedi.
Cumhur İttifakı’nın adayı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NTV ve Star TV’nin ortak canlı yayınına katıldı. Depremden HüdaPar’ın Cumhur İttifakı’na katılmasına, kabinedeki bütün bakanların milletvekili adayı olmasından Mehmet Şimşek görüşmesine kadar pek çok konuda konuştu. Erdoğan’ın gece boyunca söylediği en önemli şey ise bir seçim vaadi oldu; Cumhurbaşkanı en düşük emekli aylığını 7 bin 500 liraya yükselteceklerini söyledi. Bu zammın ne zaman devreye gireceği ise henüz açıklanmadı.
11 ilde yıkıma yol açan depremlerde evleri yıkılanlar için yeni konutlar yapılacağını belirten Erdoğan, “Özellikle enkazların süratle kaldırılması ve diğer taraftan çadır kentler konteyner kentler bir diğer taraftan prefabrikler. Şimdi de yarın temel atmaya başlıyoruz. Bu kalıcı konutların, söz verdiğimiz gibi inşallah 1 yıl içinde bitirmeye Rabbim bizi muvaffak eylesin. Bu ölçüde bir yıkımın karşısında Türkiye’den daha hızlı refleks gösterecek, harekete geçecek bir ülke yok. Çünkü geçmişte de bunun imtihanlarını başarılı şekilde verdik” diye konuştu.
Depremde yıkılan binalarla ilgili soruşturmalar hakkındaki soru üzerine Erdoğan, “1364 şüpheli hakkında işlem başlatıldı. Bu arada 302 şüpheli tutuklandı ve 466 şüpheli adli kontrol altına alındı. 312 şüpheli hakkında da yakalama kararı çıkarıldı. Şüphelilerden 4’ünün yurt dışında olduğu, 64’ünün de öldüğü tespit edildi. Tutuklanan 302 kişiden 106’sı müteahhit, 163 kişi yapı sorumlusu, 15 şüpheli yapı sahibi ve 18 şüpheli de binada değişiklik yapan kişi. Adli kontrol altındaki 466 şüphelinin 85’i müteahhit, 294’ü yapı sorumlusu, 56’sı yapı sahibi ve 31’i de bina da değişiklik yapan kişiler. Sürecin her aşamasının yakın takipçisi olacağız” yanıtını verdi.
“Toplam 40 bin 104 afet konutu ve 6 bin 223 köy evinin de ihalesi yapıldı” diyen Erdoğan, “Böylelikle afet bölgelerinde toplamda 46 bin 327 afet konutu ve köy evinin yapım süreci başladı. İnşallah 11 ilimizde, 1 yıl içerisinde 319 bin, toplamda 650 bin konutu inşa ederek hak sahiplerine teslim edeceğiz. Yarın ziyaret edeceğimiz Kahramanmaraş’ta 8 bin 773 konutumuzun temelini Devlet Bey’le birlikte atacağız” ifadelerini kullandı.
İstanbul’un depreme hazır olup olmadığı sorulan Erdoğan, “Ben İstanbul çocuğuyum. Orada doğdum, büyüdüm. Yaklaşık 5 yıl İstanbul’un belediye başkanlığını yaptım. İstanbul’u iyi tanıyorum. Aşırı derece iddialı olmak yanlış olur. Depremin tehdit etmeyeceği hiçbir şehir olamaz. Ama felaket tellallığı yapmayı da doğru bulmuyorum. Fakat şunu söyleyeyim, İstanbul’un belediye başkanıyken benim İstanbul’a girişi vizeye tabi tutma diye bir tezim vardı. İstanbul’a böyle her gelen rahatlıkla girsin olamaz. İstanbul’a girmenin bir bedelinin olması lazım. Londra’ya giremezsiniz, belli kuralları var bu işin. Bunun sebebi nedir? Trafiktir. Oralarda araç, otoparklar şunlar bunlarla ilgili olarak belli yasaklar konulmuştur. Belediye başkanlığımda İstanbul’un nüfusu 8 milyondu. Ama şimdi nüfus 15 milyonu geçti. Bir de planlama noktasında İstanbul zannedildiği gibi planlanmadı, zannedildiği gibi planlar uygulamaya konulmadı. Çünkü kimse o planlara uymuyor” şeklinde konuştu.
Muhalefetin kentsel dönüşüm projelerini eleştirdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bu zamana kadar bir iddiamız vardı, belediye başkanlığından beri kentsel dönüşüm dedik. Bunları da büyük ölçüde hayata geçirdik. Fakat muhalefet çıktı, sağda solda kentsel dönüşümü rantsal dönüşüm diye tanımlamaya başladı. Çünkü işlerine gelmiyor. Rant toplama işi maalesef muhalefete ait. Bu işi onlar iyi beceriyorlar, başarıyorlar.”
“YÖK’e gerekli talimatları verdik. YÖK de yüz yüze eğitimle alakalı, nasıl Covid-19 döneminde yaklaşık 2 sene sürdü, online sistemle işi götürdük. İnşallah böyle uzun süre olmayacak ama şu anda online sistemle biraz devam edelim. Şu anda yurtlarımız çok işimizi görüyor. Çünkü yurtlarda bir güven var. Osmaniye’deki yurda gittim, 2 bin 500 kişilik bir yurt, baktım vatandaşlarım yerleşmişler. Yemek her şey orada çıkıyor. Çocuklar için abur cubur da var, çocuklar gelip onlardan alıyorlar, herhangi bir ücret yok. Onlarla oturduk yemeğimizi yedik. Vatandaşla sohbetimde baktım onlarda da güven var. Şartlar elverişli olursa uzaktan eğitimle yüz yüze harmanlandığı hibrit öğretim seçeneği tabii ki değerlendirecektir. Bunun için depremzede vatandaşlarımızın güvenle ve huzurla barınacakları kapasitenin oluşturulması gerekiyor. Gereken adımların atılmasını sağlayacağız çünkü online eğitimle yüz yüze ile mukayese edilemez.”
“Sıfır atık konusunda Türkiye’nin örnek uygulamaları var. Bizim hanım bu ay sonu itibariyle Birleşmiş Milletler’de bir sunum yapacak. Bütün bunlar Türkiye’nin nereden nereye geldiğini göstermesi bakımından çok çok önemli. Bir şeyler yapıldığı için bu davetleri alıyorsunuz. Türkiye’ye yaşattığımız her bir sessiz devrim niteliğinde yapısal reformları dile getirsem günler sürer. Ama anlatmakla bitmeyecek işler yaptı. Kimine Ayasofya derim, kimine Karabağ derim. Biz Ayasofya, Karabağ dediğimiz zaman anlayanlarla beraber yol yürüyoruz.”
“Cumhur İttifakı’nın 14 Mayıs’tan zaferle çıkacağından ittifak olarak hiç kuşkumuz yok. Cumhur İttifakı siyasette birlik ve beraberliğin, samimiyetin adresi. Yerli ve milli siyaset yapan, milletin değerleriyle barışık siyasi partilere kapımız açık. Şu anda Cumhur İttifakı’nın içerisinde yer alan gerek BBP gerek HÜDA PAR’la ilgili uydurma yaklaşımlar var. Biz burada bir defa, ittifakımızın ilkelerinde uyumlu olmuşuz. Uyum olmazsa Cumhur İttifakı’nın içerisinde yol yürümeyiz. Şu anda HÜDA PAR’a yakıştırılmak istenen bazı çirkinlikler var. Bunların hepsini HÜDA PAR yetkilileri kabul etmiyorlar. Bizim terör örgütleriyle hiçbir yakından uzaktan hiçbir ilgimiz olmamıştır, olmaz diyorlar. Tamamen yerli ve milli bir yapı. Zaten yerli ve milli olmayan bir yapıyla da yol yürümemiz mümkün değil. HÜDA PAR da Cumhur İttifakı’na desteğini bundan dolayı açıkladı. Bu desteği çok önemli ve kıymetli buluyorum. Cumhur İttifakı’na yeni katılımlar olursa da bunu biz olumlu karşılarız. Eğer Karabağ’da, Kızılelma’da buluşabiliyorsak, eğitim, sağlık, adalet, emniyette aynı istikamette buluşabiliyorsak bizim ayrı kalmamız diye bir şey yok. Süreç içerisinde takvimi uygulayabiliyorsak kapımızı kapatmamız mümkün değil. Ama şurada fazla bir zaman kalmadı.”
“Yenilenmeye, tazelenmeye, yeni başlangıçlar yapmaya her zaman ihtiyaç var. Kongre süreçlerimizde parti kadrolarını yeniliyor, gençleştiriyoruz. Beşeri sermayemiz çok zengin. Kabinede görev alabilecek yetkinlikle çok sayıda arkadaşımız mevcut. Kabineden olan arkadaşlarımın hemen hemen her birisini şu anda belli illere adaylar olarak görevlendirdik. Hem deprem kuşağında çalışacaklar hem de verdiğimiz illere gidecekler. Ama deprem illerindeki görevlerini daha çok önemsiyorum. Cumhurbaşkanı Yardımcım bir ilde aday olarak bulunacak, koşturacak. Fuat Bey, Ankara’dan bir bölgeye aday yapıyoruz. Fuat Bey siyasete bizimle teknokrat, bürokrat girdi, şimdi siyasi formayı da giyerek koşturacak. 17 tane kabine üyemin her birine değişik illerde bu tür görevler vereceğiz. Bakan arkadaşlarımızı ağırlıklı olarak büyükşehirlerden aday göstereceğiz.”
“Muharrem Bey’le ağız dalaşına, zihinsel repliğe girmeyi doğru bulmuyorum. Kendisi ne diyordu ‘yenmiş de yenmiş, yenmiş de yenmiş’ diyor. Bunu bay bay Kemal için söyledi. Ne oldu sonunda, mağlup oldu. Biz milletimizin karşısına eserlerimizle çıkıyoruz. Biz ne yaptık, bunlarla milletimizin karşısındayız. Bugün Amerika’nın göbeğinde BM’nin tam karşısına Türk Evi’ni inşa ettik. Buralarda kiralık yer bulamazdık.”
“Bizim ailenin korunması noktasında esas aldığımız başlık odur. Toplumuz sapkın akımlar nedeniyle kaygılı. Bu kaygıları görmezden gelemeyiz. İnsan hakları konusundaki hassasiyetimizden taviz vermeden sapkın akımların aile yapımızı tehdit edecek şekilde yaygınlaşmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Biz sapkın adımları değerlerimize, kültürümüze tehdit olarak görüyoruz ve bunlarla mücadelede kararlıyız.”
“Mehmet Bey benim geçmişte bakanım olmuş, mesai arkadaşım olmuş, yol arkadaşım. Kendisiyle ilgili özellikle insanımızın refahı, huzuru noktasında, bundan sonraki süreçte de nasıl bazı değerlendirmeleri yapabiliriz, ekonomik gelişmeler konusunda fikir alışverişinde bulunalım istedim. Sağ olsun yurt dışından dönüşte yanıma geldi. Kendisinin fikirlerine çok çok önem veririm. Kendisiyle bu görüşmeleri ilk defa yapmıyoruz. Bize desteği hep devam etti, şu anda da devam ediyor. Altılı koalisyon siyaseti kirlettiği için bu tür toplantılar farklı anlamlar oluyor. Bizi kendileriyle karıştırmasınlar. AK Parti Mehmet Bey’in evidir. Mehmet Bey’in yurt dışında bozamayacağı taahhütleri, danışmanlıkları var. Mehmet Bey görevler düşerse seve seve üstüne düşeni yapacağını söyledi. Davetime icabeti konusunda kendisine teşekkür ediyorum.”
“Emeklilerle ilgili çalışmamızı yaptık ve bu rakamı da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız, Hazine ve Maliye Bakanlığımızla yaptık. Açıklamak yine bana kaldı. Çalışma tamamlanınca ayrıca sunacaklar ama bu akşam buradan güzel bir müjdeyi vermiş olayım. Bunu 7 bin 500 lira olarak bu akşam buradan açıklamış oluyoruz. Hayırlı olsun.”