Türkiye’de entelektüel bilgi para etmiyor
Covid-19 salgınının ilk günlerinde telif hakkıyla korunan kitapların dijital kopyalarını tarayarak ödünç veren kâr amacı gütmeyen Archive'a açılan davada kazanan taraf yayıncılar oldu.
Archive’a ait Ulusal Acil Durum Kütüphanesi, Covid-19 salgınının baş gösterdiği ve fiziksel kütüphanelerin kapalı kaldığı 2020 yılında 24 Mart’tan 16 Haziran’a kadar kitapları dijitalleştirerek kullanıcıların hizmetine sundu.
Aslında Archive, politikası gereği diğer çevrimiçi koleksiyonlarında bir kitabın dijital kopyasını tek bir okuyucuya ödünç veriyordu. Ancak Ulusal Acil Durum Kütüphanesi için bu politika askıya alındı ve birçok okuyucunun bir kitabı aynı anda ödünç almasına izin verildi.
Hachette, HarperCollins, John Wiley & Sons ve Penguin yayınevleri, telifli kitaplarının izinsiz bir şekilde dijital kopyalarını çıkararak internet kullanıcılarının kullanımına sunan kâr amacı gütmeyen Archive’a “toplu telif hakkı ihlali” gerekçesiyle dava açtı.
“Tüm bilgilere evrensel ulaşım” sağlamaya çalıştığını belirten Archive, acil durum çevrimiçi kütüphanesinin adil kullanım doktrini açısından yasal olduğunu savundu. Ancak 24 Mart Cuma günü New York’taki ABD Bölge Mahkemesi Yargıcı John G. Koeltl, mevcut yasaların yayıncıların lehine olduğu hükmüne vardı. Bununla birlikte Archive’ın telifsiz kitapların kopyalarını tarayarak yayımlayabileceği ifade edildi.
Archive ise kararı temyize götüreceğini açıklayarak, hakimin bu hükmünün kütüphanelere, okurlara ve yazarlara zarar vereceğini öne sürdü. Sitenin kurucusu Brewster Kahle, “Kütüphaneler kurumsal veri tabanı ürünleri satan müşteri hizmetleri departmanlarından daha fazlasıdır. Demokrasinin küresel ölçekte gelişebilmesi için kütüphanelerin toplumdaki tarihi rollerini, yani kitap sahibi olma, koruma ve ödünç verme görevlerini sürdürebilmeleri gerekir” dedi.
Roald Dahl’ın klasikleşmiş çocuk kitapları ciddi bir “duyarlık” sansüründen geçmiş