Dijital dünyada klasik müzik rekabeti: Aslolan aranan yoruma ulaşmak

20 bin besteci, 117 bin farklı eser ve toplamda beş milyon parça… Geçen hafta henüz içinde Türkiye’nin yer almadığı bazı ülkelerde kullanılmaya başlanan Apple Music Classical’a dair bazı verileri paylaştık. Rakamlar cezbedici olsa da klasik müzik tutkunlarının uzun süredir taşıdıkları bir rahatsızlığın bu cömertlerle aslında çok da bir ilgisi yok. Klasik müzik dinleyicileri dijital müzik platformlarında eser sayısının azlığından ziyade aradıkları besteyi bulamamaktan şikâyetçi.

Mesele Taylor Swift ve Vivaldi’yi arayıp bulmak

Apple Music, Spotify, Deezer, Tidal gibi önde gelen dijital müzik platformlarının kullanıcısı klasik müzik tutkunlarının ses kalitesinden ziyade yaşadıkları “istedikleri eseri bulamama” sorununun çözümü elbette ki arama motoru optimizasyonuyla ilgili. Avrupa, Kuzey Amerika ve Japonya başta olmak üzere sayısı hiç de azımsanmayacak bir klasik müzik dinleyicisi kitlenin kalbini çalmak için harekete geçen Apple’ın yeni platformunun varoluş gayesi biraz da bu.

Arama motoru için Taylor Swift’in ‘Blank Space’ ya da The Weeknd’in ‘The Hills’ şarkısını bulmak çocuk oyuncağı. Ancak barok dönemin ustalarından Vivaldi’nin G Major bir keman konçertosunu kullanıcısının önüne çıkarmak biraz kafa karıştırıcı.

Primephınic’i satın alıp gücüne güç katan Apple Music işte tam bu noktada devreye girme iddiasında. Arama motoru optimizasyonunu güçlendiren platform, dünya çapındaki milyonlarca klasik müzik dinleyicisinin kalbini fethetme derdine. Gelen ilk inceleme sonuçlarına göre ses seviyesi ve rengi kullanıcıları memnun etmiş benziyor. Milyonlarca beste içinde aradığını bulabilme ihtimali de muadillerine göre bir hayli yükselmiş durumda. Şimdilik sadece belli ülkelerdeki Apple kullanıcılarının faydalanabildiği uygulamaya dişli bir rakip de gelmek üzere.

Universal Music de devreye girdi

Klasik müzik devi Deutsche Grammaphon hatırlanacağı üzere geçen ay, piyasanın önemli plak şirketlerinden Hyperion’u bünyesine katmıştı. Operasyonun başında elbette ki çatı şirket Universal Music var. Hedef de birkaç ay önce duyurulan Stage+ platformunun arşivini zenginleştirme stratejisi. Halihazırda en geniş klasik müzik koleksiyonuna sahip olan Universal Music, Deutsche Grammaphon, Decca ve Hyperion ile Apple’ın karşısına çok ciddi bir rakip olarak çıkmaya hazırlanıyor. Üstelik platform görüntülü canlı performans videolarını da sunmaya hazırlanıyor.  Bu heyecan verici gelişmede elbette ses kalitesi ve arama motorunun optimizasyonu yarışın galibini belirleyici unsurlar olacak.

Plak ve cdlerin günümüzdeki en büyük alıcılarından olan klasik müzik tutkunlarının kızışan bu yarıştan kârlı çıkacağını söylemek mümkün. Stage+ uygulamasının ne zaman devreye gireceği şimdilik tam bilinmese de Beethoven’in senfonileri hissetmede dinleyicilere güzel bir deneyim yaşatacağı kesin gibi.

Saç teliyle ortaya çıkan Beethoven gerçekleri!