Beyrut’taki suikast: İsrailli rehinelerin hayatlarıyla kumar oynadılar
Ak Parti’yle kurdukları ittifakla beraber tarihinde ilk defa milletvekili çıkaran HÜDAPAR Genel İdare Kurulu Üyesi Aynur Sülün, birçok erkeğin iftiraya maruz kaldığını belirtirken “6284'ü savunanlar, yaşanan mağduriyetleri göremiyor” dedi.
14 Mayıs seçimlerinde Cumhur İttifakı’na destek veren Hür Dava Partisi, Ak Parti listelerinden seçime girdi. Dört vekilini meclise gönderen partinin, terör örgütü Hizbullah ile olan bağlantıları ve kadınlar hakkındaki söylemleri kamuoyunda tartışmalara neden oldu.
T24’ten Gözde Yel’e konuşan HÜDAPAR Genel İdare Kurulu Üyesi Aynur Sülün, ‘Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’ olan 6284 sayılı kanunun ‘tedbir’ kararını içeren 8. maddesinin ‘hukuki’ olmadığını söylerken, bu vakalarda ‘sadece kadının beyanının esas alınmasının suistimal doğurduğunu’ öne sürdü.
Sülün, konuşamasına “6284’ü savunanlar, yaşanan mağduriyetleri göremiyor” diyerek devam ederken ‘kadının beyanının esas olmasının hukuki olmadığını’ belirtti. “Adil olan, sorun yaşayan hem kadının hem erkeğin beyanlarının dinlenmesi. Tedbir gereği evden uzaklaştırılan birçok erkek iftiraya maruz kaldığını söylüyorlar, ispat edemiyorlar. Cinsel istismar konusunda da iftiraya uğrayan birçok erkeğin suçsuz olduğu belki aylar, yıllar sonra ortaya çıkıyor. Bu yöntemle şiddet uygulayanlarla iftiraya maruz kalanlar birbirinden ayırt edilemiyor” diyen Sülün, 6284 sayılı kanunun kaldırılması gerektiğini belirtti.
Sözlerine “Kadın bizim için annedir, eştir, ev kadınla yuva olur, toplumun en önemli üyesidir. Biz onun hürmetinin, onurunun korunması tarafındayız. Kadına yönelik şiddeti asla kabul etmiyoruz” diyerek devam eden Sülün, 6284’ün kadına yönelik şiddetin kökenlerine inemediğini söyledi.
İstanbul Sözleşmesi’nin tamamen karşısında olduklarını vurgulayan Sülün, sözleşmedeki ‘toplumsal cinsiyet eşitliği’ ifadesine değinerek “Bu, cinsel sapkınlıkların normalleşmesi, açıktan propagandasının yapılması hedefini taşıyan bir söylem. İnsan fıtratına aykırı cinsel sapkınlıkları biz kabul etmiyoruz. Bunlar bir toplumun kökünü kazıyacak ahlâksızlıklardır, aile kurumuna zarar verir. Bizim inancımıza göre insan, kadından ve erkekten oluşur. Üçüncü bir cinsiyet yoktur” dedi.