ABD’de herkesi öldüğüne inandıran tecavüz zanlısı İskoçya’da yakalandı, iade edilecek
İskoçya'da doğan curling Türkiye'ye 2009 yılında geldi. Özellikle Erzurum'da gösterilen ilgiyle ivmelenen curling Türkiye'nin uluslararası arenadaki en başarılı branşlarından biri olma yolunda.
Yakın geçmişe kadar Eurosport ekranlarında görüp “Ne yapıyor bu insanlar?” diye baktığımız bir spordu curling. Özellikle oyuncuların kullandığı süpürgeler dikkat çekiyordu. Curling pek çoğumuz için gizemini hâlâ korusa da ülkemizde azımsanmayacak sayıda oyuncusu var. Milli takımlarımız bir çok branşta uzak kaldığımız Dünya Şampiyonası’nda mücadele ediyor ve hatta artık üst sıraları zorluyor. Türkiye’de hem erkekler hem kadınlar için üç kategoride curling ligi bulunuyor.
İskoçya kökenli bu sporun başlangıcı 16. yüzyılın ilk yıllarına dayanıyor. Oyuna dair ilk somut bulgulara ‘Çocuk Oyunları’ tablosuyla küçüklüğümüzde kalbimizi kazanan Pieter Bruegel’in eserlerinde rastlanıyor. İskoç göçmenlerin Kanada, ABD ve Yeni Zelanda gibi diğer ülkelere taşımasıyla daha fazla insana ulaşan curling ilk kez 1924 Kış Olimpiyatlarında gösteri sporu olarak yer almış, 1998’de Nagano’da ilk kez resmi programa dahil olmuş. Bu sporun 1932, 1988 ve 1992 Yaz Olimpiyatlarında da gayrı resmi olarak yer aldığını not düşelim. Başlangıç isimleri ve formatları farklı olsa da erkeklerde 1959, kadınlarda ise 1979’dan bu yana dünya şampiyonaları düzenleniyor. Son yıllarda karışık çiftler müsabakaları da olimpiyata, Dünya ve Avrupa şampiyonalarına dahil oldu.
Oyunu farklı kılan en belirgin unsurlardan biri kullanılan ekipman. Tüm oyuncular gripper ve slider adında iki farklı ayakkabı teki giyiyor. Slider kaymaya yararken, gripper sürtünmeyle daha yavaş ve kontrollü hareket sağlıyor. Curling taşı İskoçya’da ve Galler’de bulunan nadir bir tür granitten yapılıyor. Bir de taşın önündeki buzun yüzeyini süpürmek için kullanılan özel süpürgeler var tabii.
İngilizce kıvırma, falso verme, düz çizgiden saptırma anlamlarına gelen ‘curling’de takımlar dörder kişiden oluşuyor. Öncü, taşı ‘ev’ denilen hedefin merkezine doğru fırlatırken, ikinci ve üçüncü oyuncu taşın yörüngesini ayarlamak için buzu süpürüyor. Kaptan ise süpürücülerle iletişim kurarak, süpürme sıklığı ve şiddetini belirleyip genel stratejiyi çiziyor. Son derece centilmence bir oyun olan curling’de sesin yükseldiği ender zamanlar da kaptanın komutları sırasında yaşanıyor.
Oyun, takımların sekizer atış yaptığı, end adı verilen on ayrı bölümden oluşuyor. On altı atışın sonunda, hedef tahtası şeklinde iç içe dört daireden oluşan evin merkezine en yakın taşın sahibi takım puan alıyor. Merkeze rakipten yakın olan her taş için de bir ekstra puan var. Büyük uluslararası organizasyonlarda takımlara atışlarını tamamlayabilmeleri için 73’er dakika veriliyor. Atış yapan oyuncunun taşı fırlatırken hog adlı çizgiyi geçmemesi gerekiyor. Karışık çiftlerde müsabakalar 8 end üzerinden yapılıyor. Curling, fiziksel beceri kadar strateji de gerektirdiğinden buz satrancı olarak da anılıyor.
Türkiye’de curling 2009’dan bu yana oynanıyor. İlk uluslararası başarı 2010’da Kadın Milli Takımının Avrupa C Grubu Şampiyonası’nda aldığı gümüş madalya. İlk altın madalya ise aynı organizasyonda 2012 yılında erkeklerden geldi. 2015 Avrupa Gençler Şampiyonası’nda hem erkeklerde hem kadınlarda kürsüye çıkmamız ve 2016 Gençlik Kış Olimpiyatlarına katılmamız curling tarihimizin satır başlarından. Bir başka önemli gelişme ise Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Curling Federasyonu’nun 2017’de bağımsız statüye kavuşması. Kurumun başkanlığını kuruluşundan bu yana Kenan Şebin yürütüyor. Kısa sürede kat edilen yol göz önüne alındığında Şebin’in karnesinin başarılı olduğunu söylemek gerekir. 2017’de Kadın Milli Takımı’nın A Grubu’nda yani en üst seviyedeki Avrupa Şampiyonası’nda yer alması ve 2018 Dünya Karışık Çiftler Şampiyonası’nda Türkiye’nin ilk sekiz arasında yer bulması yine oyunun ülkemizdeki gelişimi açısından kayda değer olaylar.
2022’de Kış Olimpiyat Oyunlarına katılma hakkını kıl payı kaçıran Türk milli takımları 2023 Dünya Şampiyonası’nda her üç kategoride de mücadele etti. Birçok spor dalında bu seviyelere erişemediğimiz düşünülürse bunlar gerçekten takdire değer başarılar. Kadın Milli Takımı, play-off şansını son ana kadar zorladı. Erkekler ise Yeni Zelanda’ya ve Güney Kore’ye karşı Dünya Şampiyonası tarihindeki ilk iki galibiyetini aldı. Karışık çiftler takımı da ülkemizi son derece iyi temsil etti. Türkiye şu anda 65 ülkenin bulunduğu dünya sıralamasında kadınlarda 13, erkeklerde 17, karışık çiftlerde ise 20. basamakta.
Bu noktada sözü Kadın Milli Takımının kaptanı Dilşat Yıldız’a verelim. Erzurumlu olan ve orada yaşayan Dilşat, curling ile Erzurum’da düzenlenen 2011 Universiade Kış Oyunları sayesinde tanışmış. Çok farklı bulduğu oyunla ilgili hayli araştırma yapmış. Sonrasında ise Universiade Oyunları’nın curling karşılaşmalarında görev yapan amcasının desteğiyle piste inmiş. İlkin Çelebi Spor Kulübü’nün sporcusu olan Dilşat Yıldız, şimdi Erzurum TEİAŞ’ta oynuyor. Bu seneki Dünya Şampiyonası’nda hem kadınlar hem de karışık çiftler kategorilerinde Türkiye adına mücadele eden Yıldız, rakipleriyle aralarındaki farkın büyük ölçüde kapandığını, artık tüm takımların onları tanıdığını ve karşılarına daha dikkatli çıktığını söylüyor. Soğukkanlı bir yapısı olduğunu ifade eden milli sporcu zor atışları yapmayı daha çok sevdiğini belirtiyor. Burada araya girelim ve Uluslararası Curling Federasyonu’nun Dilşat’ın Kanada maçındaki muhteşem atışını resmi Twitter hesabından paylaştığını ve bu gönderinin büyük beğeni aldığını söyleyelim.
#LGTTopShots winner is Türkiye’s Dilsat Yildiz with this perfect double! 🇹🇷👏 pic.twitter.com/PKYwApy53d
— World Curling (@worldcurling) April 14, 2023
Dilşat Yıldız, takım olarak en büyük hedeflerinin 2026 Kış Olimpiyat Oyunları’na katılmak olduğunu açıklarken, o zamana kadar hem Avrupa hem de Dünya şampiyonasında artık kürsüye çıkmak istediklerinin altını çiziyor. Milli sporcu Türkiye’nin gelişiminin uluslararası curling camiasında takdir edildiğini söylüyor. Kendisinin de hayran olduğu Kanadalı curling efsanesi Kevin Martin medya mensubu olarak bulunduğu Dünya Şampiyonası’nda bu görüşünü Dilşat’a bizzat aktarmış. Biraz da sosyal medyada aktif olması sayesinde artık çok daha fazla insanın kendilerini tanıdığını ve başarılarından haberdar olduğunu söyleyen Türikye’nin kaptanı, daha fazla tesis yapılması ve daha fazla insanın bu spora yönelmesi hâlinde çok daha büyük başarılar elde edileceğine inanıyor.
Şimdi de sıra Erkek Milli Takımından Orhun Yüce’de. O da Dilşat gibi Erzurumlu. Curling’e on altı yaşında, lise son sınıf öğrencisiyken başlamış. O dönem spor bilimleri okumaya hazırlanırken önce jimnastik ile ilgilenmiş. Ama arkadaşlarından bu sporu ve Erzurum’da güzel bir salon olduğunu duyunca dümeni piste kırmış. İlk kulübü TEİAŞ olan Yüce, halen Eko Sporda oynuyor. Orhun Türkiye’nin curling’de çok hızlı ilerlediğini düşünüyor. Kısa zamanda neredeyse yüzyıllardır bu sporun yapıldığı ülkelerle başa çıkabilecek noktaya yaklaştıklarını söyleyen milli oyuncu, Avrupa Şampiyonası’nda ilk sekize girerek katılmaya hak kazandıkları Dünya Şampiyonası’nda Türkiye’nin tarihindeki ilk galibiyetleri aldıklarını ve bu ekibin parçası olduğu için mutluluk duyduğunu ifade ediyor. Büyük turnuvalarda madalya almanın artık hayal olmadığını söyleyen Yüce, ülkemizde curling oynanabilen salon sayısının artmasını da hayli olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyor.
Ülkemizde hem erkeklerde hem kadınlarda süper, birinci ve ikinci curling ligleri var. 2022-2023 Sezonunda bu liglerde yer alan toplam 33 farklı kulübün 22’si Erzurum’dan. Trabzon üç, Ankara ve Kocaeli ikişer, Muğla, Tekirdağ, Samsun ve Osmaniye birer kulüple temsil ediliyor. Ülkemizin tek olimpik curling salonu Erzurum’da. Trabzon’da bir mini curling salonu var. Ayrıca Ankara’da, Kocaeli’nde Kars’ta ve Samsun’da curling oynanabilir hale getirilen buz pistleri mevcut. Yükselme Ligi müsabakaları iki ayaklı olarak Erzurum ve Samsun’da yapılıyor. Diğer ligler ise Erzurum’da düzenleniyor.
Türkiye’de yaklaşık 700 lisanslı curling sporcusu var. Bu spora başlamak isteyen çocuklar için en alt yaş dokuz. Veliler, Gençlik Spor İl Müdürlükleri’ne giderek veya bulundukları şehrin curling il temsilcisine ulaşarak bilgi alabiliyor. Federasyon yetkilileri altyapılarda yerli üretim malzeme kullanıldığını ve ülkemize bu ürünleri satan firmaların bulunduğunu belirtiyor.
Toparlamak gerekirse, memleketimizde sessiz sedasız gelişen bir spor var. Saçlarını süpürge edenlerin yanı sıra Dünya şampiyonalarında süpürgeyle harikalar yaratan kadınlarımız var artık. Erkekler de ülkemize çok uzak topraklarda doğan curling’i layıkıyla oynuyor. Türkiye’de sadece on dört yıllık kısa bir geçmişi olan bu sporda yapılanlar geleceğe umutla bakmamızı sağlıyor. Biz gazetecilere de “curling diye mi yazsak yoksa körling mi?” sorusuna fazla takılmadan bu sporu daha iyi takip etme görevi düşüyor.
20 Ekim 2024 - Kırmızı-beyaz-siyah bir Anadolu hikayesi
13 Ekim 2024 - Lejyonerlerin tarihçesi: Dalgakıran, bombacı ve Sabri Mahir’in film gibi öyküsü
8 Ekim 2024 - Şampiyonlar Ligi müziği bu kez Galatasaray’ın kadınları için çalıyor
9 Ağustos 2024 - ‘Süper’ kolay olunmuyor! 67 yıllık harika hikayede yeni sayfa