Pakistan ‘Kuran yakma’ iddiasıyla karıştı: Müslümanlar, Hıristiyanların evlerine ve kiliselerine saldırdı, 130 kişi gözaltına alındı
Yapay zeka tabanlı uygulamaların varlık göstermediği pek bir alan kalmadı; din ve maneviyat konuları da bundan muaf değil. Geçen hafta Almanya’da yapay zekanın kilisede verdiği vaaz bunun son örneği oldu. 300 kişinin katıldığı ayin büyük ilgi gördü.
9 Haziran Cuma günü, Almanya’nın Fürth şehrinde, Alman Evanjelist Kilise Kongresi kapsamında düzenlenen ayin dünya basınında geniş yer aldı. 300 kişinin katılımıyla gerçekleşen 40 dakikalık ayinin gördüğü özel ilginin bir sebebi vardı. Duayı yöneten yapay zekaydı.
ArsTechnica, AP’ye dayandırdığı haberde ortamı şöyle anlattı: Yapay zeka sohbet robotu, Bavyera’nın Fürth kasabasındaki St. Paul Kilisesi’ni dolduranlardan, sıralardan kalkıp Tanrı’ya şükretmelerini istedi. Sunağın yukarısındaki devasa ekranda siyahi bir erkek avatarıyla kişileştirilen ChatGPT sohbet robotu, neredeyse tamamen yapay zeka tarafından oluşturulan duaya başladı. Avatar, ifadesiz bir yüz ve tekdüze bir sesle, “Sevgili dostlar, Almanya’daki Protestanların bu yılki kongresinde size vaaz veren ilk yapay zeka olmak benim için onurdur” dedi.
Bu özel vaazın arkasında Viyana Üniversitesi’nde teoloji ve felsefe çalışan 29 yaşındaki Jonas Simmerlein var. Genç din bilgini, programı nasıl hazırladığını “ChatGPT’ye bir kilise kongresinde olduğumuzu ve kendisini vaiz yerine koymasını söyledim. Vaazda ilahilerin yanı sıra duaların ve son olarak da bir kutsamanın olmasını istedim” sözleriyle anlatıyor.
Almanya’daki vaaz, işe yapay zekanın karıştığı dini faaliyetlerin sadece son örneği. The Guardian gazetesinde bir süre önce yayınlanan Johana Bhuiyan imzalı yazıda, yapay zeka tabanlı uygulamaların din pratiklerini nasıl değiştirmeye başladığının farklı örneklerini görmek mümkün.
New York’lu haham Joshua Franklin, vaaz yazdırdığı ChatGPT’den şöyle bir istekte bulunmuş: “Bir haham olduğunu düşün. Tevrat’ın Vayigaş bölümünden samimiyet ve savunmasızlıkla ilgili yaklaşık 1000 kelimelik bir vaaz yaz. Brené Brown‘ın kırılganlık konusundaki çalışmalarından da alıntı yap.”
Franklin ChatGPT’nin yazdığı metni elden geçirip verdiği vaazı videoya da kaydetmiş. Yapay zekanın performansını “Mükemmel değil, yine de sınıfı geçer” diye değerlendiriyor.
Hristiyanlık ve İslam’dan sonra dünyada en çok inananı bulunan Budizm’in yapay zekayla fazla işi yok. Kaliforniyalı Budist rahip Angel Kyodo Williams, ‘Budizmin diğer inançlar gibi metne değil uygulamaya odaklı olduğunu’ söylüyor, “Cevap hayatınızda. Konuştuğunuz kelimelerin gerçekliğini hissediyor musunuz? Bu gerçekten tek ölçüdür” diyor.
İslam söz konusu olduğunda yapay zeka yine devrede. HadithGPT adından da anlaşılacağı gibi sorulara Muhammed peygamberin sözlerinden yani hadislerden yola çıkarak yanıt veriyor. Sohbet botunu hadislerle eğiten yazılımcılar, yanıtların sonundaki şu notla kullanıcıları uyarmaktan geri durmuyor: “İslam kalpten kalbe aktarılır ve daha doğru bilgi için gerçek İslam alimlerini tanımak ve onlara danışmak önemlidir.”
Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Alo Fetva görevlisi, din konusunda HadithGPT gibi yapay zeka tabanlı sohbet botlarından yararlanmanın, herhangi bir kaynağa başvurmaktan çok farkı olmadığını söylüyor: “Herhangi bir bağlayıcılığı olmasa da bu size bir perspektif kazandırabilir. Yine de oraya hangi verinin girildiğini bilmiyoruz. Bütün hadisler yüklenmişse bile her fetva herkese uygun olmayabilir. Bize soru sorulduğunda o kişinin durumunu değerlendirip ona göre cevap veriyoruz. Biri için doğru olan diğeri için yanlış olabilir.”
Alo Fetva, rahipler ya da hahamlar gibi, vaazını ChatGPT’ye yazdıran ya da “Acaba bugün cemaate ne anlatsam” diye soran imam var mı, bilmiyor. Ama bir fikir edinmek ve perspektif kazanmak için bunun pekala olabileceğini söylüyor.