Uçak yolculuklarının kâbusu türbülanslar: En tehlikeli güzergahlar hangileri?
Bayramın dördüncü günü ve artık veda zamanı. Tatil bitiyor şimdi istemeye istemeye dönüş yoluna düşülecek. Malum yolculuklar başladığı gibi bitmez. İllaki bir şeyler olur. Değişim, dönüşüm kaçınılmazdır. Biz de bayramın son günü sinemamızda yola düşen filmleri seçtik, yola çıkmadan izleyin diye
Bayramın dördüncü günündeyiz. Artık tatil de bayram da bitiyor. Sevdiklerimize veda zamanı. Ama yol ve yolculuk her zaman değişim ve dönüşüme gebedir. Yolculuk başladığı gibi bitmez. Hele hele dönüş yolları! Araba arızalanır, acele eden etmeyeni darlar, hiçbir şey olmasa bile dönüş trafiği insanı çileden çıkarır. Ama bazen de yolculuk, yol arkadaşınızla sizi daha bir yakınlaştırır. Bütün bu can sıkıcı şeylere beraber göğüs germenin huzuru ile eve varırsınız…
Ali Atay yönettiği ilk film ‘Limonata’, zıt karakterli iki kardeşin yolculuk öyküsüne ortak eder bizi. Naif, hesapsız, coşkulu, hüznü ve mizahı yerli yerinde kullanan, dört başı mamur bir film var karşımızda. Makedonya’da bir evde ölüm döşeğindeki tır şoförü Suat, 30’lu yaşlarındaki oğlu Sakip’e Türkiye’de bir kardeşi olduğunu açıklaması ve onu bulup getirmesini istemesiyle başlıyor film. Sakip (Ertan Saban) daha yaşadığı şoku üzerinden atamadan soluğu İstanbul’da alıyor ve kardeşi Selim’i (Serkan Keskin) buluyor. İşte film birbirini yeni tanıyan iki kardeşin İstanbul’dan Makedonya’ya uzanan macerası olarak akıp gidiyor. Tanışmalar, tartışmalar, küslükler, sarılmalar insana dair ne varsa filmde var. Sürprizi de Ciguli.
Tunç Okan’ın çektiği ve sinemamızın kült filmlerinden olan filmde Almanya’da azimle çalışıp Mercedesi alan Bayram’ın Almanya’dan Türkiye’ye gelirken yaşadıklarını izliyoruz. Adalet Ağaoğlu’nun bir yol hikâyesini ele aldığı ‘Fikrimin İnce Gülü’ eserinden beyazperdeye uyarlanan filmde İlyas Salman başrolde. Kişisel hırsların yol boyunca nasıl törpülendiğine tanık oluyoruz. Bir de trafikte kamyon şoförleriyle uğraşmamak gerektiğini hatırlatıyor seyirciye!
Sinemamızın ustalarından Ömer Kavur imzalı Kadir İnanır, Zuhal Olcay, Mine Çayıroğlu ve Yavuzer Çetinkaya’nın rol aldığı film İstanbul’dan Mardin’e doğru yol alıyor. Keyifli bir yol hikayesi değil ‘Amansız Yol’un anlattığı. Kahramanlarımızın peşinde mafya var. Ama Hasan ve Sabahat eski sevgilidir ve araya giren yılların bir hesabı görülmelidir. Ama ikisi de bir parça tutunamayandır. Lakin yol onları birbirine yeniden bağlar. Eski defterler çabuk açılıp çabuk kapanır, onlar da yeni bir sayfa açmak ister her şeye rağmen.