Etikçi buna ne diyor: Çocuğumun bayram harçlıklarına daha sonra geri vermek kaydıyla el koydum. Yaptığım etik mi?
Etrafımızdaki insanları ve o insanların birbirleriyle ilişkilerini yargıladığımız anları hatırlatan bir soru geldi okurumuzdan. Metroda gördüğü iki erkeğin samimiyetini kendi içinde tartışan okurumuz, böyle bir tartışma içerisinde olup olmamasını etikçimizin yorumuna bırakmış.
Soru okurumuz Mehmet B.’den geliyor:
Yanıtlayan:
Tanımadığımız insanların cinsel yönelimlerine dair tahmin yürütme, zannettiğimizden daha yaygın bir eylem olabilir. Hatta, ilginç bir şekilde, birçok insan bu tahminlerini tutturma konusunda şaşırtıcı bir seviyede başarılıdır.
Nicholas Rule ve arkadaşlarının 2008 yılında yürüttükleri çalışmalarda, katılımcılar tanımadıkları erkeklerin cinsel yönelimlerini başarıyla tahmin edebildikleri bulunmuştu. Buna göre katılımcılar, baktıkları erkeklerin saç tarzı, gözleri ve dudak çevresi gibi ipuçlarına bakarak tahmin yürüttüler. En yararlı ipucu da saç tarzı olarak bulundu.
Yine Rule ve arkadaşlarının 2009 yılında yürüttükleri bir başka çalışmada, kadınların cinsel yönelimlerinin de tahmin edilebildiği görüldü. Üstelik tanımadıkları bir kadına ait görseli 40 milisaniye gibi oldukça kısa sürede gören katılımcılar bile, ilgili kadının eşcinsel olup olmadığını tahmin edebildi.
1999 yılında yürütülen bir başka çalışmada, 1 saniyelik ve 10 saniyelik sessiz filmler izleyen katılımcılar, görüntüde hareket eden kişilerin cinsel yönelimini şansla açıklanamayacak bir oranla doğru tahmin edebilmişti.
Tahminimiz doğru olsun olmasın, insanları sosyal kategorilere ayırıyor olmamızda büyük bir gariplik yok. Hatta oldukça normal ve olması gereken bile diyebiliriz. Küçük çocukluk yaşlarımızdan itibaren sosyal kategorileri kullanır, insanları çoğu zaman farkında bile olmadan kategorilere sınıflandırırız. Bu da çoğu zaman işimize yarar ve dünyayı öğrenmemizi ve örüntüleri anlamamızı kolaylaştırır. Ancak konu önyargı ve ayrımcılık olduğunda, bu kategorilendirme takıntımız olumsuz sonuçlar doğurabilir.
Ancak soruda bahsedilen durumda, farkında olmadan, kendiliğinden gelişmiş bir kategorilendirme var.
Kişi, bunu planlayarak, üzerine uzun uzun düşünerek yapmamış. Otomatik gelişen bir düşünce olmuş ve hatta sonrasında bu düşüncesinden pişman olmuş.
Bilinçli, kasıtlı yapmadığımız bir şeyden dolayı suçlanmamız çok doğru değil.
Zihnimiz binlerce yıllık evrim sürecinden geçmiş ve bazı şeyleri otomatik yapmaya meyilli hale gelmiştir. Sosyal kategorizasyon da bunlardan bir tanesidir. Belli davranışlara bakarak (örn. elini omzuna koymak) otomatik olarak birisinin cinsel yönelimini tahmin ederken bulabiliriz kendimizi. Bu tahminimizin doğru olup olmamasından bağımsız, bunu bilinçli bir önyargı veya ayrımcı davranışa dönüştürmüyorsak, burada etik dışı bir şey var diyemeyiz.