Fatih’te hayali çatışma: Kendi kendine siper alıp ateş açtı, yaralandı
İstanbul'un merkezine birkaç kilometre uzaklıktaki Bathonea Antik Kenti, şehrin tarihine ışık tutuyor. Antik Çağ'da önemli bir liman olan Bathonea'daki kazılar, dünyanın en önemli 10 arkeolojik buluntusu arasında gösteriliyor. Bölgede Patara'dan sonra en büyük deniz feneri keşfedildi.
Bathonea Antik Kenti’ndeki kazılar devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Kocaeli Üniversitesi tarafından Küçükçekmece Gölü havzasında sürüdürülen kazılarda İstanbul’un geçmişi gün yüzüne çıkırılıyor. Antik Çağ’da kentin önemli bir liman yerleşimi olan bölgedeki kazılar “Dünyanın En Önemli Arkeolojik Keşiflerinin İlk On Listesi”nde de yer alıyor.
Antik kentte düzenlenen kazıların destekçisi olan Mercedes Benz-Türk adına İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Yardımcısı Bülent Avnamak ve Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk arasında önceki gün bir işbirliği protokolü imzalandı.
İmza töreninde konuşan Bathonea Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Şengül Aydıngün “15. sezondayız ama bazı sezonlarda ekonomik nedenlerle çalışma yapamadık. Tekrar destek bulup, güç kazandığımız için çok çok mutluyuz. Aslında Bathonea bir liman kenti. Geçmişte İstanbul ilk kurulduğunda Bizantion kenti vardı. Ardından da Konstantinopolis kuruldu ve bu kentlerin yakınında Bathonea, İstanbul’a çok büyük hizmetler eden liman yerleşkesiydi. Bu yıl üç bölümde kazı çalışmalarımız Kültür ve Turizm Bakanlığımızın onayıyla 120 kişiyi buldu. Uluslararası bir kazı bu ve bu ekip 3 ay kadar bir sezonu burada geçirecek” dedi.
Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk, törende yaptığı açıklamada Bathonea kazılarına Türkiye’nin yanı sıra Polonya’dan, Almanya’dan, ABD’den, İtalya’dan, Ukrayna ve Yunanistan’dan da bilim insanlarının katıldığını söyledi. Kazı alanının içinde bulunduğu Avcılar ilçesinin Belediye Başkanı Turan Hançerli de törende yaptığı konuşmada: “İstanbul’un belki de merkezi Avcılar’da Bathonea başka bir tarihe ve belki de Roma’dan, Bizans’tan ve İstanbul’dan da daha önceye tarihlenebilecek bir alan. 15 yıllık bir kazı süresi bizim için çok uzun bir süre gibi gözüküyor. Fakat genel kazılara baktığımızda bugün bütün dünyanın gözünü çevirdiği ve tarihin merkezi olarak ifade edilen Göbeklitepe de herhalde 40 yılı aşkın süredir ve bugün bizim yaşadığımız durum gibi kimsenin gelmediği, gitmediği, desteklerin sınırlı olduğu bir yerdi. Ama bugün başka bir noktada ve dünya tarihini değiştirip başka bir konuma yükseldi. Bathonea için de böyle bir durum söz konusu mümkün.” dedi.
Bathonea Antik Kenti kazıları 2007 yılında yüzey araştırmasıyla başladı. Çalışmalar Kültür ve Turizm Bakanlığının izni ve İstanbul Valiliğinin maddi desteğiyle 2009 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla Prof. Dr. Şengül Aydıngün başkanlığında bilimsel kazılara çevrildi. Kazılar sırasında Helenistik ve Roma dönemlerine tarihlenen Büyük ve Küçük olarak adlandırılan iki antik liman ve göl içinde kalmış bir antik deniz fenerinin izleri tespit edildi. Bu keşifle birlikte Patara’dan sonra Türkiye’de ikinci antik deniz feneri tespit edldi.
2009’daki araştırma sonuçları üzerine Amerikan Arkeoloji Enstitüsü Dergisi, İngiliz Independent Gazetesi ve Heritage Key adlı yayın organları aynı yıl kazı alanını “Dünyanın En Önemli Arkeolojik Keşiflerinin İlk On Listesi”ne aldı. 2012 yılında başlayan kazılarda bugüne kadar antik liman yapıları, imparator Büyük Konstantin tarafından yaptırıldığı tespit edilen dev bir açık sarnıç, bir kale kalıntısı ve tabanları mozaik kaplı büyük bir saray kompleksi, yer altı su kanalları ile antik yollar ortaya çıkarıldı. Yapılarda ortaya çıkarılan objeleree Bathonea’nın Antik Çağ’da İspanya, İtalya, Sicilya, Fas, Mısır, Lübnan, Fenike, Suriye, Ege Adaları ve Karadeniz ticaretinde önemli bir konuma sahip olduğu anlaşılıyor.