Efsane geri döndü: The Rolling Stones’tan 18 yıl sonra ilk albüm
Mick Jagger 80 yaşında. Müziğin efsane ismi bugüne kadar hem yaptıklar hem de yapmadıklarıyla dünyada gündem olmayı başardı. Müzik gruplarında solistlik kravramını ortaya çıkaran Jagger, daha ilk gençlik yıllarından itibaren bir yıldız olarak karşımıza çıtktı.
“20. yüzyıl denince akla gelen ilk müzisyenler kimdir?” diye bir soru sorulsa akla gelen en ikonik isimlerden biri kuşkusuz Mick Jagger. Herhangi bir kaba sığmayan, durulmayan, tabuları yıkan bu ihtiyar delikanlı 80. yaşını geride bıraktı. 26 Temmuz 1943 tarihinde Londra yakınlarındaki Dartford kasabasında dünyaya gelen müzisyen devletleri ve hatta Papalığı bile karşısına almış bir figür. Kimi müzik tarihçilerine göre “front man/öndeki adam” kavramını ortaya çıkaran isim olan yıldız isim müzik dünyasını dönültüren en önemli isimlerinden biri olarak çoktan tarih kitaplarında da yerini aldı.
İster Allah vergisi karizma deyin isterseniz de şeytan tüyü, Mick Jagger bu dünyaya star olmak için gelmiş biri adeta. Annesi Eva Jagger verdiği bir röportajda oğlu için şöyle demişti: “İçimde hep Mike’ın bir şeyler yapacağına dair bir his vardı. Küçükken çok maceracı bir çocuktu ama daha sonra parayla ilgilenmeye başladı. Bu bana her zaman garip gelmiştir. Para genellikle küçük çocukların ilgisini çekmez ama Mike’ın ilgisini çekiyordu.”
Mick Jagger ve aslında müzik dünyasunun kaderini belirleyen bir hadise 1961 ylında gerçekleşmişti. Dratford tren istasyonunda gerçekleşen bu tesadüf müziğin tarihinş değiştirecekti. Sonraları Rolling Stones’ın kurucuları ararasında yer alan iki gen. deikanlı Birbirlerindeki Moody Watars plakları karşkısında donup kalan ikili sonrasında da malum başarı dolu hikâyeye öncülük edeceklerdi.
Müzik gruplarında “front man” ya da “solist” diyebileceğimiz kişinin varlığını da Mick Jagger’a borçluyuz. Zira o dönemdeki yıldız topluluğu Beatles’a baktığımızda belirgin bir biçimde öncü bir isimden söz etmek pek mümkün değildi. Ancak Rolling Stones tam da bunu vaat ediyordu. En önde, sıra dışı dansları ve tükenmek bilmeyen enerjisiyle müzisyen böylece müzik dünyasında silinmez bir iz bıraktı.
Her türlü otoriteyle sorun yaşayan bir isim olan Mick Jagger’in demeçleri, şarkı sözleri ve bazen hareketleri bile herhangi bir ülkeye giriş yasağı için yeterli olabiliyordu. Başta Sovyetler Birliği olmak üzere farklı coğrafyalarda konser vermesi bir süre yasak olan grup bunu biraz da yukarıda da paylaştığımız ‘Sympathy for the Deviil’ şarkısına borçlu. Mick Jagger’ın vokelde devleştiği şarkının yarattığı etki öylesine güç olur ki aynı anda ABD, Sovyetler Birliği ve Vatikan tepki gösteriri.
Bugünler de de enerjik haliyle hayranlık uyandırmaya devam eden Mick Jagger, elbette artık eskisi gibi sahnede sıklıkla hünerlerini sergilemiyor. Artık bir usta öğretici edasıyla da takılan müzisyeni Coldplay gibi grupların konserlerinde de görmek mümkün.