Ekonomistlerde yoğunlaşan analiz eğilimi: Türkiye’yi Arjantinle kıyaslamak
26 Temmuz'da İSO meclis toplantısında "Ticari krediler aniden ve sert şekilde kesilmemeli" çağrısında bulunan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, dün de Cevdet Yılmaz ve Mehmet Şimşek'in katıldığı toplantıda isyanını dile getirdi. Hisarcıklıoğlu, "Reel sektör finansmana erişimde büyük zorluk yaşıyor" dedi.
26 Temmuz’da İstanbul Sanayi Odası meclis toplantısında “Ticari krediler aniden ve sert şekilde kesilmemeli” çağrısında bulunan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, dün de Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in katıldığı “TOBB Türkiye Ekonomi Şurası” toplantısında isyanını dile getirdi.
Ekonomide deneyimli isimlerin iş başında olmasının kendilerine moral verdiğine dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, “Hep birlikte ekonomiyi daha sağlam temellere kavuşturacağımıza inanıyoruz” diye konuştu. Hisarcıklıoğlu Anadolu’yu sürekli dolaşan, firma ve sektörleri devamlı dinleyen birisi olarak öne çıkan birkaç konuyu paylaşmak istediğini belirterek, “Reel sektör firmalarımız son dönemde finansmana erişimde büyük zorluklar yaşıyor. Özellikle KOBİ kredilerinin reel olarak artmaması, zincirleme etkiyle ülkenin ve sektörlerin tamamına olumsuz yansıyor. Büyümenin bereketi her kesime yansısın istiyorsak, KOBİ’lerimize destek vermeli, uygun finansman imkanlarına ulaşmalarını sağlamalıyız” dedi. “İkincisi, OECD katılık endeksinde İskandinav ülkeleri dahil en katı iş gücü piyasası bizde” diyen Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
“Bundan da herkes muzdarip. Mevzuatımız, daha fazla istihdam sağlayabilecek girişimcileri, adeta bundan caydırır bir halde. Vatandaşlarımızın da daha fazla iş imkanına ulaşmasına, daha çok kazanmasına engel çıkarıyor. İstihdamı cezalandıran değil, ödüllendiren bir yaklaşımla çalışma hayatına bakılmalı. Sanayi yatırımlarının ülke yüzölçümü içindeki payı Almanya’da yüzde 4, İtalya’da yüzde 2,8, OECD ortalaması bile yüzde 2,4. Bizde ise sadece binde 3. Sanayimiz, dünyadaki rakiplerinin onda biri kadar alanda faaliyet gösteriyor, buna rağmen küresel rekabette ayakta kalmayı başarabiliyoruz. Sanayi arazilerinin kapasitesinin en az 2 katına çıkarılmasına ilişkin bir master plan hazırlanmalı, arsa alımı ve bina inşaatına ilişkin finansman çözümleri geliştirilmeli. Böylece sanayicimiz kısıtlı sermayesini daha verimli alanlarda yatırım yaparak değerlendirmeli.”
Hisarcıklıoğlu, İç Anadolu-Doğu Akdeniz kuşağında yeni bir sanayi havzası planlaması yapılması gerektiğine dikkat çekerek, “Bu yeni sanayi havzasıyla, bir taraftan Marmara’daki yükü azaltabilir, aynı zamanda da yüksek teknoloji yatırımlar için Marmara’da alan açabiliriz” diye konuştu.
Toplantıda konuşan Cevdet Yılmaz ise kamuda tasarruf tedbirleri üzerinde çalıştıklarını ifade ederken ihracat kapsamlı destek programları oluşturacaklarını açıkladı. Yılmaz’ın konuşmasından önemli satır başları şöyle:
-Son dönemlerde dünya ekonomisi; sağlık krizleri, ticaret gerilimleri, jeopolitik riskler, Rusya-Ukrayna Savaşı ve doğal afetler başta olmak üzere pek çok güçlükle sınanmaktadır. Bu zorlu süreç, ülkeler ve bölgeler düzeyinde arz ve talep dengelerinin bozulmasına yol açmıştır.
-Ülkeler bir yandan savaş sebebiyle ortaya çıkan enerji ve emtia fiyatları artışı kaynaklı küresel enflasyon sorunuyla baş etmeye çabalarken diğer yandan tedarik zinciri bozulmalarıyla karşılaşmışlardır.
-Türkiye de tüm dünya gibi bu gelişmelerden olumsuz etkilenmiş; sert ve belirsiz küresel ekonomik ve finansal koşulların üzerine yaşadığımız deprem felaketi eklenmiştir.
-Sadece bu yıl merkezi yönetim bütçemizden depremin yaralarını sarmak için yapacağımız harcama 762 milyar lira olacaktır.
-Türkiye ekonomisi 2023 yılının ilk çeyreğinde yüzde 4 büyümüştür. Toplam istihdam 2023 Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre 265 bin kişi artarak 31,7 milyon kişiye ulaşmıştır.
-Reel Kesim Güven Endeksi, 2023 yılı ikinci çeyreğinde yılın ilk çeyreğine göre 2 puan artmıştır. İhracatımız temmuz ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 8,4 artışla 20,1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Böylelikle tarihin en yüksek temmuz ayı ihracat değerine ulaşılmıştır.
-2022 yılında yüzde 37 olan orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatının imalat sanayi ihracatı içindeki payı, bu yılın ilk yedi ayında yüzde 41’e yükselmiştir.
-Makine ve teçhizat yatırımlarımız, 2023 yılının ilk çeyreğinde yüzde 8 büyümüş ve kesintisiz artış sürecini 14 çeyreğe taşımıştır.
-İnşaat yatırımları yine bu dönemde yüzde 1,3 artmıştır.
-Otomobil satışları temmuz ayında gücünü korumuş ve bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 109,4 artmıştır.
-Siyasi istikrar ve uygulanan makro politikaların etkisiyle 2023 Mayıs ayında 700 baz puan seviyesinde olan CDS primi, 400 baz puanın altına gerilemiştir.
-Bu eğilimin, önümüzdeki dönemde de devam etmesi ve risk priminin ekonomimizin sağlıklı görünümünü yansıtacak şekilde daha düşük seviyelere gerilemesi beklenmektedir.
-Yaşadığımız büyük deprem afetinin etkisi hariç bütçe açığını AB standartlarında tutmaya yönelik bir kısım gelir artırıcı tedbirleri hatada geçirdik.
Şimdi de deprem harcamaları dışındaki kamu harcamalarını rasyonalize edecek ve kamu tasarruflarını artıracak tedbirler üzerinde çalışıyoruz.
-Enflasyonun orta vadede tek haneye düşürülmesi amacıyla; kademeli parasal sıkılaşmayı desteklemek üzere enflasyon hedefi ile uyumlu gelirler politikası uyguluyoruz.
-Para politikası, maliye politikası ve yapısal reform adımlarını kademeli bir şekilde devreye alarak Türkiye’de yatırım ortamının iyileştirilmesi, sürdürülebilir bir büyüme için daha elverişli bir ortamın sağlanması ve ekonomimizin potansiyelinin artmasını istiyoruz. Yatırım teşviklerinde etki değerlendirmeleri yaparak hedef odaklı ve güdümlü bir sistem üzerinde çalışıyoruz. Tüm bunlarla birlikte; yeni dönemde, Milli Teknoloji Hamlesi’ni hayata geçirmek için sanayinin teknolojik dönüşümünün sağlanması, yenilikçilik ve tasarım kapasitesini artırarak nitelikli insan kaynağının geliştirilmesini planlıyoruz. Bu hedef doğrultusunda dijitalleşmeyle gelen yeni dönemin gerekliliklerine uygun yetkinliklerin belirlenmesi, eğitim modellerinin dönüştürülmesi ve sürdürülebilir ilerleme adına toplum genelinde yetkinlik gelişiminin sağlanması için çalışacağız.
-Yüksek teknoloji yoğunluklu ürünlerin ihracatı için kapsamlı ihracat destek programları oluşturacağız.