Varşova’da bir tatlı gelenek: Lazienki Parkı’nda Chopin dinlentisi

Polonyalılar her daim ulusal kahraman olarak gördükleri Chopin’e sahip çıkıyor. Ülkenin dört bir yanında Chopin’e dair anıt, müze ve benzeri yapılar görebileceğiniz gibi Varoşova’daki ülkeyi dünyaya açan en önemli havaalanını da bu büyük bestecinin ismini taşıyor. Ünlü müzisyenin bedeni Paris’teki Pere LaChaise Mezarlığı’nda olsa da vasiyeti gereği kalbi, Varşova’daki Kutsal Haç Katedrali’nde.

Büyük besteciye olan hayranlıklarıyla bilinen Varşovalılar büyük besteciyi pek çok şekilde anmayı sürdürüyor. Bunlarda biri de tam 64 yıldır kentin en ünlü yeşil alanlarından biri olan Lazienki Parkı’nda gerçekleştirilen dinletiler. Polonya’da kültürel dönüm noktası olarak bilinen, Varşova’nın en uzun soluklu müzik etkinliklerinden bu resitaller, 1959’da Lazienki Park’ta Chopin’e ait anıtın yeniden inşa edilmesinden bu yana yerli ve yabancı binlerce sanatseverin ilgi odağı olmayı sürdürüyor. Resitaller, her yıl mayısta başlayıp eylül sonuna kadar devam ediyor. Bu yılki konserlerde Japonya, Birleşik Krallık, Güney Kore ve Fransa gibi birçok ülkeden çok sayıda sanatçı sahne alıyor. Lazienki Park’ta ücretsiz düzenlenen resitalleri dinlemeye gelenler, bestecinin eserlerini banklarda oturarak ya da örtülerini serip çimlere uzanarak dinliyor.

Lazienki Parkı’ndaki Chopin heykeli 1926’da bugünkü yerine konmuştu.

Naziler Chopin dinlemeyi yasaklamıştı

İlk kez 1959’da, Lazienki Park’ta Chopin’e ait anıtın yeniden inşasından kısa süre sonra düzenlenmeye başlayan resitallerin sembolik anlamı, Varşova’nın 1939’da Nazi işgali altına girdiği günlere dayanıyor. Nazi işgalinde Polonyalı bestecinin eserlerinin yasaklanıp kentteki anıtı da havaya uçurulmuştu. Savaş sonrası bir fabrika yıkıntısında heykelin baş kısmının bulunması üzerine Polonyalı bestecinin anıtı yeniden inşa edildi.

Frederic Chopin anıtı 1958’de eski yerine dikildi ve bir yıl sonra Lazienki Park’ın ziyaretçileri sanatçının eserlerini burada dinlemeye başladı. Anıtın dikilmesi fikri ilk olarak 1889’da, bestecinin 40. ölüm yıl dönümünde ortaya çıkmıştı. O dönem Polonya’nın bölünmüş bir ülke durumunda olması nedeniyle bu girişim Rus yetkililer tarafından engellense de yaklaşık on yılın ardından Varşova sanat çevreleri heykelin tasarımı için bir yarışma düzenledi.

Uluslararası jüri, önde gelen Polonyalı heykeltıraş Waclaw Szymanowski’nin yenilikçi çalışmasını en ilginç çalışma olarak değerlendirdi. Chopin’i kırık bir söğüt ağacının altında otururken tasvir eden anıt, 14 Kasım 1926’da resmi olarak açıldı.

La Traviata’nın güzel Violettası Renata Scotto’ya veda