Erdoğan’ın ‘son kez’ açıklaması ilk değil: Veda mı, yeni bir tartışmanın fitili mi?
Azerbaycan ve Ermenistan arasında son 30 yılda iki kez savaşa neden olan Dağlık Karabağ bölgesi için tansiyon yeniden yükseliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ermenistan Başbakanı Paşinyan'ı bölgesel sorunları tartışmak için telefonda görüşmeye iten gerginliklerin sebebi ne, mercek altına alalım.
Azerbaycan ve Ermenistan iki ülke arasında ihtilaf yaratan Dağlık Karabağ sebebiyle yeniden gerildi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da bu gerilime tepkisiz kalmayarak Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile telefonda görüştü.
Son zamanlarda her iki taraf da birbirini sınıra asker yığmakla suçluyordu. Hatta Ermenistan bölgedeki bu gerginlikten Rusya’yı sorumlu tutarak, Moskova’nın gerekli güvenlik önlemleri almadığını iddia etti ve ABD ile ortak askeri tatbikat kararı aldı. Şimdi son gerginliğin nereden çıktığına ve Erdoğan ve Paşinyan arasındaki konuşmaya değinmeden önce Ermenistan ve Azerbaycan’ı birbirine düşüren konunun geçmişine gidelim.
İki ülke daha önce bu topraklar için ilk kez 1988-1994 yılları arasında savaşa girdi ve bu kanlı saldırılarda yaklaşık 30 bin kişi öldürüldü, bir milyondan fazla insan da yerinden edildi. Yerlerinden edilenlerin büyük bir kısmını Azeriler oluşturuyordu.
Bu savaşın ardından iki ülke yıllar boyunca aralıklı olarak sürtüşse de ikinci en büyük savaş 2020’de patlak verdi. 44 gün süren bu savaşta Azerbaycan Ermeni savunmasını hızla delerek büyük bir zafer kazandı ve ilk savaşta kaybettiği yedi bölge ile Karabağ’ın yaklaşık üçte birini geri aldı.
Askeri analistler, 6500 kişinin öldüğü ikinci savaşta Azerbaycan’ın zaferinde Türkiye ile İsrail’den satın alınan insansız hava araçlarının büyük bir payı olduğunu söylüyor. Bu noktada Ermenistan’ın müttefiki olan ancak Azerbaycan ile de ilişkileri iyi olan Rusya, ateşkes görüşmeleri için devreye girdi. Anlaşmaya göre 1960 Rus barış gücü askerinin Karabağ’a konuşlanması ve bölgeyi Ermenistan’a bağlayan tek yol olan Laçin Koridoru’nu koruması gerekiyordu.
Analistler Avrupa, ABD ve Rusya’nın arabuluculuğunda gerçekleşen görüşmelerde iki tarafın kalıcı barış anlaşmasına yıllardır hiç olmadığı kadar yaklaştığını ancak nihai bir çözümün hâlâ zor olduğunu belirtiyordu. Buradaki en hassas konuyu Karabağ’da yaşayan 120 bin etnik Ermeni’nin statüsü oluşturuyor.
Paşinyan ülkesinin Azerbaycan’ın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü tanıdığını söylese de Aliyev bu iddianın iyi niyetli olmadığını belirterek Ermenistan’ı ‘ayrılıkçılığı körüklemekle’ suçluyor.
Şimdi yeni sorunun patlak verdiği yere gelelim. Aralık 2022’de çevre aktivisti olduğunu söyleyen Azeri siviller Laçin Koridoru’nu kapatmaya başladı ve Nisan 2023’te Azerbaycan koridor boyunca yeni bir güvenlik kontrol noktası oluşturdu. Bu da Ermenistan ve Dağlık Karabağ arasındaki insan ve ürün akışını acil tıbbi tahliyeler dışında kesintiye uğrattı. Azerbaycan bu kararı, yolun silah kaçakçılığı için kullanılmasını önlemek amacıyla aldığını söylese de ABD başta olmak üzere birçok Batı ülkesi bunun ‘insani durumu hızla kötüleştirdiğini’ belirtti.
Karabağ’daki etnik Ermeni yetkililer cumartesi günü yaptıkları açıklamada Laçin Koridoru’nun yeniden açılması konusunda anlaşmaya varıldığını iddia etti. Anlaşmaya göre Bakü’nün ‘Dağlık Karabağ’da Azeri kontrolündeki bölgelere ulaşım hattının açılması’ talebini kısmen yerine getirilmiş olacaktı. Ancak Azerbaycan tarafı bu iddiaları reddetti.
Buna ek olarak cumartesi günü Karabağ’ın ayrılıkçı parlamentosu, bir hafta önce istifa eden eski başkanın yerine hem asker hem de bölgenin eski güvenlik servisi başkanı olan Samvel Şahramanyan’ı yeni başkan seçti. Şahramanyan parlamentoda yaptığı konuşmada Azerbaycan ile doğrudan müzakereler yapılması ve Ermenistan ile ulaşım bağlantılarının yeniden tesis edilmesi çağrısında bulundu.
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı ise Karabağ’daki bu ayrılıkçı yönetimi ‘kukla rejim’ olarak nitelendirdi ve seçimin yasa dışı olduğuna dikkat çekti. Bakü’den yapılan açıklamada, “Bölgede barış ve istikrarın sağlanmasının tek yolu Ermeni silahlı kuvvetlerinin Azerbaycan’ın Karabağ bölgesinden kayıtsız şartsız çekilmesi ve kukla rejimin dağıtılmasıdır” denildi.
Türkiye ve Ukrayna da seçimi kınayarak Azerbaycan’ın Karabağ üzerindeki hak iddiasını desteklediklerini ifade etti. AB ise seçimi tanımadığını belirtmekle birlikte Karabağ sakinlerinin Ermenistan ile görüşmelerde ‘fiili liderleri etrafında birleşmeleri gerektiğini’ söyledi.
Hükümetler böyle tartışadursun her iki tarafın halkı da yeni bir savaş çıkmasından korktukları endişeyi Reuters’a anlattı. Bakü’de yaşayan Mansura Lahiçova, “Muhtemelen yine şehit vereceğiz. Askerlik çağına gelmiş iki oğlum var. Umarım zafer bizim olur ve her şey sakinleşir” derken Yerevan’da yaşayan Hayk, “Umarım byle bir şey olmaz ama olursa hepimiz, tüm dostlarımız ve kardeşlerimiz savaşa girmeye hazırız. Geçen sefer arkadaşlarımızı gömdük, şimdi sıra bizde” dedi.
Hafta sonu Hindistan’da düzenlenen G20 zirvesine katılan Erdoğan, uluslararası basın toplantısında taraflar arasındaki bu gerginlikle ilgili olarak yaptığı değerlendirmede Paşinyan ile görüşeceğini dile getirerek, “Karabağ’ı sükunete davet etmekten başka çaremiz yok. Karabağ’da şu anda atılan bu adımlar, doğru adımlar değil. Bunu kabullenmek mümkün de değil. Nitekim AB üyesi ülkeler de bunu kabullenmiyor.” dedi.
İki lider belirtildiği gibi dün gerçekleştirdikleri telefon görüşmesinde hem ikili ilişkileri hem de ‘bölgede kalıcı barış ve istikrarın tesisinin bölge ülkelerinin tamamının kalkınma ve refahına katkıda bulunacağını’ vurguladı.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile bugün (11 Eylül) bir telefon görüşmesi gerçekleştirmiştir.
Görüşmede, Türkiye-Ermenistan ilişkileri ve bölgesel konular ele alınmıştır.
Görüşmede ayrıca, iki lider bölgede kalıcı barış ve…
— T.C. İletişim Başkanlığı (@iletisim) September 11, 2023