Rusya’nın yumurta krizini Türkiye çözecek
Dağlık Karabağ'da Ermenistan ve Azerbaycan arasında haftalardır devam eden gerginlik, Azerbaycan'ın Karabağ'da başlattığı operasyonla savaşa dönüşme ihtimali taşıyor. Azerbaycan, operasyonu 'bölgedeki anayasal düzeni yeniden tesis etmek' için başlattığını söyledi.
Azerbaycan ve Ermenistan arasında Dağlık Karabağ meselesinde hem karşılıklı olarak sınıra asker yığılması hem de ayrılıkçı Ermenilerin yasalara aykırı bir şekilde seçim yapması sebebiyle haftalardır büyüyen gerilim sonunda taştı ve Bakü, Karabağ’da askeri operasyon başlattığını duyurdu.
Bakü’yü operasyon başlatmaya iten olay iki ayrı yerde patlayan mayınlar oldu. Hocavent’te Ahmetbeyli-Fuzuli- Şuşa kara yolu üzerinde Azerbaycan Otomobil Yolları Devlet Ajansı’na ait bir kamyonun geçişi sırasında mayının patlaması sonucu kamyondaki iki kişinin yaşamını yitirdiği bildirildi. Olay yerine giden polis aracının başka bir mayına basması sonucu 4 polis de öldü. Azerbaycan, bu mayın patlamalarından Ermeni silahlı güçlerini sorumlu tutarken, Ermeni tarafı Azerbaycan’ın iddialarının, ilgiyi ‘Laçin Koridoru’nun kapatılmasının yarattığı insani krizden çekmeyi amaçlayan bir yalan’ olduğunu iddia ediyor.
Bölgedeki insanların anlatımlarına göre Dağlık Karabağ’ın başkenti Hankendi’de patlama seslerinin duyulduğu bildirildi. Azerbaycan Savunma Bakanlığı tarafından salı günü yapılan açıklamada, yetkililer bölgedeki ‘geniş ölçekli provokasyonları bastırmak’ amacıyla ‘terörle mücadele operasyonu’ başlatıldığını bildirdi. Açıklamada, “Alınan önlemlerin bir parçası olarak sınır hattındaki mevziler, Ermeni ordusunun uzun zamandır ateşleme mevkii olarak kullandığı yerler, savaş varlıkları ve askeri tesisler yüksek hassasiyetli silahlar kullanılarak etkisiz hale getiriliyor” denildi.
Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’in dış politika danışmanı Hikmet Hacıyev, POLITICO’ya yaptığı açıklamada, ‘amacın Ermenilerin Laçin Koridoru üzerindeki askeri altyapısını etkisiz hale getirmek’ olduğunu söyleyerek, yerel Ermeni nüfusa ‘terörle mücadele eylemleri’ hakkında uyarıda bulundukları ve operasyonun yapıldığı bölgeden uzak durmalarının istendiği SMS’ler gönderdiklerini belirtti. Saldırıların sivilleri hedef almadığını vurgulayan Savunma Bakanlığı, nüfusun tehlikeli bölgeden tahliyesi için insani koridor oluşturulduğunu bildirdi.
Azerbaycan Savunma Bakanlığı Sözcüsü Albay Anar Eyvazov, Karabağ’daki Ermeni silahlı güçlerinin 60’tan fazla mevziinin Azerbaycan ordusunun kontrolüne geçtiğini, 20’ye yakın askeri araç, 40’tan fazla top, 30’dan fazla havan topu, 2 uçaksavar sistemi ve 6’dan fazla elektronik harp istasyonunun imha edildiğini açıkladı.
Bakü, operasyonun sona erdirilmesi için ‘Ermeni silahlı güçlerin beyaz bayrak çekerek tüm silahlarını teslim etmesi’ ve ‘yasa dışı rejimin kendini feshetmesi’ gerektiğini söyledi.
Londra merkezli barış inşası kuruluşu Conciliation Resources’ın Kafkasya programı direktörü Laurence Broers bölgedeki operasyonla ilgili olarak The Guardian’a, “Bu, Azerbaycan’dan verilen bir ültimatomdan ibaret: Teslim olmazlarsa bundan daha fazlası olacak ve Bakü, sözde hükümetin kontrol ettiği alanı yiyip bitirecek. Sözde otoritenin gerçek bir müttefiki ya da sırtını dayayacağı kimse yok. Paşinyan, Ermenistan’ın Dağlık Karabağ için savaşa girmeyeceğini çok açık bir şekilde ifade etti” değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan dün yüzlerce Ermeni, Ermenistan parlamentosu önünde protesto düzenleyerek, Azerbaycan’a askeri karşılık verilmesi çağrısında bulundu. Ermeni gazeteci Robert Ananyan, özellikle Rus yanlısı kesimlerin Paşinyan’a istifa çağrısı yaptığını bildirdi.
Ne var ki hükümet bunun olası olmadığı sinyalini veriyor. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, “Ermenistan’ı büyük çaplı bir askeri tırmanışa sürükleme girişimleri kabul edilemez. Bu güçlerin Ermeni devletini tehlikeye atmasına izin vermemeliyiz” dedi.
JUST IN – Protests break out outside Armenian Parliament in capital Yerevan after Azerbaijan launched operation in Karabakh, protesters shout ‘shame’pic.twitter.com/efbM3kJDaz
— Insider Paper (@TheInsiderPaper) September 19, 2023
Operasyon haberlerinin ardından Savunma Bakanı Yaşar Güler, Azeri mevkidaşı Zakir Hasanov ile telefonda görüştü. Hasanov’un bu görüşmede Güler’e operasyon hakkında bilgi verdiği bildirildi. Güler ise Türkiye’nin her zaman Azerbaycan’ın yanında olduğunu söyledi.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, sorunun çözümünün tek yolunun tarafların sonuç odaklı görüşmesi olduğu belirtildi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, BM Genel Kurulu’nda yaptığı açıklamada, “Bakü’nün toprak bütünlüğünü korumaya yönelik attığı adımları destekliyoruz” diyerek, “Karabağ Azerbaycan toprağıdır mesajı verdi.
Ermenistan Dışişleri Bakanlığı, ‘topyekun saldırı’ olarak tanımladığı operasyona karşı Rusya’dan devreye girmesini istedi. Rusya’nın bu konudaki ilk tepkisi ise ‘endişeli olduğunu’ belirtmek oldu. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, “Rusya, çatışmanın taraflarını kan dökmeyi durdurmaya, askeri eylemleri bir an önce sona erdirmeye, siyasi ve diplomatik çözüm yoluna dönmeye çağırıyor” ifadesini kullandı.
Karabağ sorununun çözümüyle ilgili bütün adımların Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan liderlerinin üçlü bildirisinde yazılı olduğunu kaydeden Zaharova, son zamanlarda Rusya ve uluslararası aracıların bu sorunun çözümüne katkıda bulunmak için çabalar ortaya koyduğunu vurguladı.
Ermenistan’ın arası son zamanlarda Rusya ile sıkıntılı bir duruma girmişti. Zira Erivan, Rusya’nın Ukrayna savaşı sebebiyle kendisinin de başka ülkelerden alacağı mühimmata muhtaç kaldığını belirterek, Ermenistan’ı artık koruyamayacağını söyledi. Bunun akabinde Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin tabi kıldığı Roma Statüsü’nü görüşmeye başlayan Erivan, diğer yandan da ABD ile ortak tatbikat kararı aldı. Zaharova ise bölgedeki Rus askeri güçlerinin ‘barış gücü’ görevini yerine getirdiğini söyleyerek, bu güçlerin komutanlarının sürekli taraflarla temas halinde olduğunu bildirdi.
Ermenistan ile ortak tatbikat düzenleyen ABD’nin Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, ‘anlaşmazlıkların çözümünde güç kullanılmasının kabul edilemez’ olduğu ve bu tarz eylemlerin ‘onurlu bir barış için gerekli koşulların sağlanmasına dair çabalarla ters düştüğünü’ belirtti.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise, “Azerbaycan’ın kabul edilemez askeri eylemleri, Dağlık Karabağ’daki insani durumu daha da kötüleştirme riski taşıyor. Çatışmaların derhal sona erdirilmesi ve diyalog yoluna gidilmesi çağrısında bulunuyoruz” dedi.
Azerbaijan’s unacceptable military actions risk worsening the humanitarian situation in Nagorno-Karabakh. We call for immediate end to hostilities and for direct dialogue.
— Secretary Antony Blinken (@SecBlinken) September 19, 2023
Avrupa Birliği (AB) ise bölgede şiddetin tırmanmasından büyük ölçüde endişe duyduğunu açıklasa da kurumun Azerbaycan’a baskı uygulayıp uygulamayacağı henüz belli değil. AB Dış Politika Şefi Josep Borrell, Karabağ’daki tırmanışı kınayarak, “Çatışmaların derhal durdurulması ve Azerbaycan’ın mevcut askeri faaliyetlerini durdurması çağrısında bulunuyoruz. Bakü ile Karabağ Ermenilerinin acilen diyalog yoluna dönmesi gerekmektedir. Bu askeri tırmanış, yerel nüfusu göçe zorlamak için bir bir bahane olarak kullanılmamalıdır” dedi.
İki ülke daha önce bu topraklar için ilk kez 1988-1994 yılları arasında savaşa girdi ve bu kanlı saldırılarda yaklaşık 30 bin kişi öldürüldü, bir milyondan fazla insan da yerinden edildi. Yerlerinden edilenlerin büyük bir kısmını Azeriler oluşturuyordu.
Bu savaşın ardından iki ülke yıllar boyunca aralıklı olarak sürtüşse de ikinci en büyük savaş 2020’de patlak verdi. 44 gün süren bu savaşta Azerbaycan Ermeni savunmasını hızla delerek büyük bir zafer kazandı ve ilk savaşta kaybettiği yedi bölge ile Karabağ’ın yaklaşık üçte birini geri aldı.
Askeri analistler, 6500 kişinin öldüğü ikinci savaşta Azerbaycan’ın zaferinde Türkiye ile İsrail’den satın alınan insansız hava araçlarının büyük bir payı olduğunu söylüyor. Bu noktada Ermenistan’ın müttefiki olan ancak Azerbaycan ile de ilişkileri iyi olan Rusya, ateşkes görüşmeleri için devreye girdi. Anlaşmaya göre 1960 Rus barış gücü askerinin Karabağ’a konuşlanması ve bölgeyi Ermenistan’a bağlayan tek yol olan Laçin Koridoru’nu koruması gerekiyordu.
Analistler Avrupa, ABD ve Rusya’nın arabuluculuğunda gerçekleşen görüşmelerde iki tarafın kalıcı barış anlaşmasına yıllardır hiç olmadığı kadar yaklaştığını ancak nihai bir çözümün hâlâ zor olduğunu belirtiyordu. Buradaki en hassas konuyu Karabağ’da yaşayan 120 bin etnik Ermeni’nin statüsü oluşturuyor. Paşinyan ülkesinin Azerbaycan’ın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü tanıdığını söylese de Aliyev bu iddianın iyi niyetli olmadığını belirterek Ermenistan’ı ‘ayrılıkçılığı körüklemekle’ suçluyor.
Şimdi yeni sorunun patlak verdiği yere gelelim. Aralık 2022’de çevre aktivisti olduğunu söyleyen Azeri siviller Laçin Koridoru’nu kapatmaya başladı ve Nisan 2023’te Azerbaycan koridor boyunca yeni bir güvenlik kontrol noktası oluşturdu. Bu da Ermenistan ve Dağlık Karabağ arasındaki insan ve ürün akışını acil tıbbi tahliyeler dışında kesintiye uğrattı. Azerbaycan bu kararı, yolun silah kaçakçılığı için kullanılmasını önlemek amacıyla aldığını söylese de ABD başta olmak üzere birçok Batı ülkesi bunun ‘insani durumu hızla kötüleştirdiğini’ belirtti.
Karabağ’daki Ermeni yetkililer cumartesi günü yaptıkları açıklamada Laçin Koridoru’nun yeniden açılması konusunda anlaşmaya varıldığını iddia etti. Anlaşmaya göre Bakü’nün ‘Dağlık Karabağ’da Azeri kontrolündeki bölgelere ulaşım hattının açılması’ talebini kısmen yerine getirilmiş olacaktı. Ancak Azerbaycan tarafı bu iddiaları reddetti.
Buna ek olarak geçen hafta Karabağ’ın ayrılıkçı parlamentosu, bir hafta önce istifa eden eski başkanın yerine hem asker hem de bölgenin eski güvenlik servisi başkanı olan Samvel Şahramanyan’ı yeni başkan seçti. Şahramanyan parlamentoda yaptığı konuşmada Azerbaycan ile doğrudan müzakereler yapılması ve Ermenistan ile ulaşım bağlantılarının yeniden tesis edilmesi çağrısında bulundu.
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı ise Karabağ’daki bu ayrılıkçı yönetimi ‘kukla rejim’ olarak nitelendirdi ve seçimin yasa dışı olduğunu söyledi. Bakü’den yapılan açıklamada, “Bölgede barış ve istikrarın sağlanmasının tek yolu Ermeni silahlı kuvvetlerinin Azerbaycan’ın Karabağ bölgesinden kayıtsız şartsız çekilmesi ve kukla rejimin dağıtılmasıdır” denildi.
Türkiye ve Ukrayna da seçimi kınayarak Azerbaycan’ın Karabağ üzerindeki hak iddiasını desteklediklerini ifade etti. AB ise seçimi tanımadığını belirtmekle birlikte Karabağ sakinlerinin Ermenistan ile görüşmelerde ‘fiili liderleri etrafında birleşmeleri gerektiğini’ söyledi.