Dolar ve euro rekor kırdı, borsa günü düşüşle tamamladı
MİT'in 6 yılda şifrelerini kırdığı 'Garson' kod adlı mahrem sorumluya ait SD kartlarla ilgili yeni bilgiler ortaya çıktı. KOM Başkanlığı'na teslim edilen verilerde yapılan çalışmalarda, bugüne kadar FETÖ'den herhangi bir işlem görmemiş yaklaşık 3 bin emniyet personelinin deşifre edildiği öğrenildi.
Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı’nın (MİT) “Garson” kod adlı gizli tanıktan 2017’de ele geçirilen AES 256 bit ile şifrelenmiş hard disk içinde bulunan FETÖ’nün 16 yıllık emniyet mahrem yapılanmasının bilgilerini, süper hızlı işlemcilere sahip devasa bilgisayarlarla 6 yılda kırmayı başarmıştı.
Veriler Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı’na sunulmuştu. KOM Başkanlığı, gizli tanık ‘Garson’dan elde edilen ve MİT’in şifresini kırdığı 57 bin belgenin detaylı incelemesinde sona doğru doğru yaklaştı.
Sabah gazetesinden Abdurrahman Şimşek’in haberine göre, bugüne kadar FETÖ’den herhangi bir işlem görmemiş yaklaşık 3 bin kripto emniyet personeli daha deşifre oldu.
Bu kişilerle ilgili yapılan araştırmaların önümüzdeki günlerde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na fezleke ile bildirilmesi bekleniyor.
MİT’in KOM’a teslim ettiği şifresi kırılmış dokümanlarda, FETÖ’nün birçok kirli kumpasında görev almış 4 bin 672 mahrem sorumlunun SD karttan çıkarak deşifre edilmişti. MİT’in 6 yıl sonra kırmayı başardığı şifreli dokümanlardan 4 bin 121 mahrem sorumlu daha ortaya çıktı.
Bunlardan 3 bin 400’ünün örgütün emniyetteki kadın emniyet müdürleri, amirleri ve polis memurlarından sorumlu mahrem abla oldukları tespit edildi.
Polis memurlarını mesleğe adım attığı günden itibaren adım adım izlendiği tespit edilen 3 bin 400 mahrem ablanın ayrıca tüm örgüt mensubu erkek polis memurlarından emniyet müdürlerine kadar olan örgüt üyelerinin eşlerinden de sorumlu oldukları tespit edildi.
KOM Başkanlığı, mahrem ablaların hangi polis memurları veya müdürlerine ve eşlerinden sorumlu olduğuna ilişkin bilgileri, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ilgili birimlerine gizli yazıyla iletti.
Yeni tespit edilen, aralarında kadın mahrem ablaların da olduğu 4 bin 121 mahrem sorumlunun bir kısmının, KOM Başkanlığı’nın yaptığı çalışmalar neticesinde, FETÖ ile iltisaklı ve Bylock benzeri soruşturmalarda adının geçtiği tespit edildi.
Bu bilgiler de emniyetin ilgili birimlerine iletildi. Tespit edilen toplam yaklaşık 8 bin 900 kişilik mahrem sorumlulardan çoğunun bugüne kadar emniyet mahrem sorumlusu olup olmadığının bilinmediği ortaya çıktı.
Öte yandan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu’nca, 2011-2013 yılları arasında yapılan Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı, Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı, Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı sorularının usulsüz şekilde alınarak FETÖ/PDY mensuplarına dağıtılması ile ilgili soruşturma yürütüldü. Haklarında çeşitli delil ve beyanlar bulunan 20 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Şüphelilerin yakalanmasına yönelik Ankara merkezli 11 ilde eş zamanlı operasyon başlatıldı.
Diğer taraftan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla başlatılan, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince yapılan çalışmada, haklarında FETÖ üyesi olmak suçundan soruşturma yürütülen kişilerin, dosyalarını farklı yöntemlerle kapatma vaadinde bulunan şüphelilerce dolandırıldığı tespit edildi.
İncelemede, haklarında soruşturma bulunan kişilere ulaşan şüphelilerin, bu soruşturmaların takipsizlik, beraat veya Yargıtay’dan hüküm kesinleşmeden kapatma gibi yöntemlerle düşürüleceği vaadinde bulundukları ortaya çıktı.
Aralarında 2 istifa etmiş hakim, ihraç edilmiş Maliye Bakanlığı personeli ile özel sektör çalışanının bulunduğu anlaşılan toplam 4 şüphelinin kimlik ve adreslerini belirleyen polis, İstanbul ve Ankara’daki adreslere eş zamanlı baskın düzenledi.
Şüphelilerden birinin cezaevinde olduğu tespit edilirken 3’ü ise gözaltına alındı.
Operasyonda ele geçirilen dijital malzemelerin incelenmesinin ardından suç şebekesinin takipsizlik, beraat, tahliye gibi her adli sonuç için farklı meblağlarda paralar talep ettiği ve fiyat tarifesi uygulayarak dolandırıcılık yaptığı belirlendi.