Cumhuriyet ve Atatürk coşkusu sinemayı sardı
Yeni dalga sineması için Godard neyse İran sineması için de Daryuş Mercui oydu. Ülkesinin sinema tarihine yön verdi, İran filmlerinin öncüsü oldu. 83 yaşındaki yönetmen Mercui ve oyuncu eşi Vahideh Mohammadifar evlerinde bıçaklanacak öldürüldü. Sinema dünyası bu ani ölümün yasını tutuyor.
Sinema dünyası beklenmedik bir ölümün yasını tutuyor. İran sinemasının öncü yönetmenlerinden, yeni dalga İran sinemasının kurucularından Daryuş Mercui ve oyuncu eşi Vahideh Mohammadifar evlerine giren bir saldırgan tarafından bıçaklanarak öldürüldü.
İran devlet ajansı IRNA’ya konuşan yargı yetkilisi Hüseyin Fazeli, çiftin Tahran’ın 30 kilometre batısındaki Kajarj’da bulunan evlerinde öldürüldüğünü ve cansız bedenlerini kızları Mona Mercui’nin bulduğunu açıkladı. Çiftin boyunlarında bıçak yaralarının tespit edildiği de açıklamadaki çarpıcı detaylar arasında. Raporda ayrıca Mohammadifar’ın son haftalarda sosyal medyadan ölüm tehditi aldığı ve bu konuda şikayette bulunduğu bilgisi de yer alıyor.
Yeni dalga sineması için Jean-Luc Godard neyse 83 yaşındaki Mercuide İran sineması için aynı öneme sahipti. Yönetmen 1970’lerin başında İran’ın esas olarak gerçekçiliğe odaklanan yeni dalga filminin kurucularındandı.
1939’da Tahran’da dünyaya gelen Mercui, öğrencilik yıllarından itibaren resim, müzik ve felsefeye meraklıydı. Çok okuduğunu ancak bu okumaların hiçbir zaman yetmediğini, İtalyan yönetmen Vittoria de Sica’nın 1948 yapımı ‘Bisiklet Hırsızları’ filmini izledikten sonra sinemacı olmaya karar verdiğini anlatmıştı.
‘Beyel’in Matemlileri’ kitabından uyarlanan Mercui’nin yönettiği 1969 yapımı ‘İnek/Gaav’ filmi, sinema tarihine modern İran sinemasını başlatan yapım olarak geçti. Çekildiği dönemde İran’da yasaklanan film, Cannes, Berlin, Moskova, Los Angeles ve Londra film festivallerinde büyük bir ilgi gördü, Venedik Film Festivali’nde Prestijli Eleştirmenler Ödülü’nü kazandı.
‘İnek’in başarısı hem Mehrcuyi’nin hem de İran sinemasının kaderini değiştirdi. Yönetmen filminin başarısının ardından bu çizgide filmler yaparak ülke sinemasına yön verdi. Kariyerine ‘Safdil Bey’, ‘Postacı’, ‘Mina Çemberi’, ‘Kiracılar’ ve ‘Harun’ gibi filmler sığdıran Mercui, 1998’de Chicago Uluslararası Film Festivali’nden Gümüş Hugo ve 1993 San Sebastián Uluslararası Film Festivali’nde Altın Deniz Kabuğu da dahil olmak üzere birçok ödül aldı.