100 milyonlarca dolarlık miras kavgasında yeni perde… Baba Kıraç evlatlıktan reddetti, kızı İpek Kıraç sitem dolu

Koç Holding'in varislerinden Suna Kıraç'ın ölümü sonrası, eşi İnan Kıraç ile kızı İpek Kıraç arasında başlayan 100 milyonlarca dolarlık miras kavgasında iş, İnan Kıraç'ın 39 yaşındaki kızını evlatlıktan reddetmesine vardı. İlk kez konuşan İpek Kıraç babasına sitem dolu.

Popüler 2 Kasım 2023
Bu haber 1 yıl önce yayınlandı
İpek Kıraç babasının iddialarına verdiği cevapta "Babamın her türlü vesileyle 'evlat edinilmiş' olmamı gündeme getirmesi bütün bu süreçte en çok üzüldüğüm husustur" dedi.

Bir yanda 39 yaşında genç ve bekar bir kadın. Bir yanda, Türk iş hayatının en önemli ailelerinden biri olan Koç ailesine damatlık yapmış, yıllarca Koç Holding’de üst düzey yönetim görevleri üstlendikten sonra kendi holdingini kurmuş bir baba.

İnan Kıraç, 86 yaşında ve yalnız bir insan. Çok sevdiği eşi Suna Kıraç’ı uzun ve zorlu bir hastalığın ardından üç yıl önce kaybetti.

Vehbi Koç’un kızı olan Suna Kıraç, çok kuvvetli bir karakterdi. Suna ve İnan Kıraç’ın 80’li yıllarda evlat edindikleri ve çok severek büyüttükleri kızları İpek Kıraç, annesinin ölümünün ardından onun vasiyetinde başlıca varisçisi olarak yer aldı.

İşte bu miras, baba İnan Kıraç ile kızı İpek Kıraç arasında iplerin kopmasına neden oldu. Çünkü annesinden kalan miras, bugün 39 yaşında olan İpek Kıraç’ı Koç Holding’in önemli hissedarlarından biri yapıyordu. Nitekim, İpek Kıraç, Koç Holding yönetimine de girdi.

Tanıyanlar, baba ile kızın arasının açılmasının, baba İnan Kıraç’ın Suna Kıraç’ın mirasıyla ilgili dava açmasıyla su yüzüne çıktığını ama esas sebebin bu olmadığını söylüyor. 2023 yılında buna inanması zor ama tanıyanlara göre baba-kız arasındaki kavganın önemli sebeplerinden biri, İpek Kıraç’ın bugüne kadar iki erkek arkadaşı olmasına rağmen hala evlenmemiş olması.

Dün sabah hep birlikte şu haber başlığını gördük: “İnan Kıraç, kızı İpek Kıraç’ı evlatlıktan reddetti.”

Dün Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan haber, Türkiye’nin en tanınmış ailelerinden Kıraçlar’da baba kız arasında yaşanan gerilimin geldiği son noktayı işte bu başlıkla duyurdu.

Gazeteye konuşan İnan Kıraç’ın kolay hazmedilecek gibi olmayan sözlerinden bazıları şöyleydi:

“İpek, 2007 yılında üniversiteyi bitirdikten sonra Türkiye’ye döndü. 2008 başlarında bir ev alarak burada yaşamaya başlaması, İpek’in annesi Suna Kıraç’ı ona en çok ihtiyaç duyduğu dönemde yalnız bırakmış olması, annesini ve beni ziyadesiyle üzmüştür.”

“Suna Kıraç’ın vefatından itibaren ise İpek, manevi babası olan benimle çatışmaya başladı. İpek Kıraç tek mirasçı gibi hareket etmeye, bana ve şirketlerime ait hisse senetlerini emanet olarak alıp iade etmemeye, annesinden kalan bazı çok kıymetli taşınırlara el koymaya başladı.”

“İpek ile olan ilişkilerimiz, yurtiçinde ve yurtdışında açılan davalarla devam etmektedir. Bu çok üzücü bir durumdur. Sevgili ve değerli eşimin ardından yaşadığım bu olaylar hiçbir şekilde aklımdan dahi geçirmediğim ağırlıkta ve şiddettedir. Artık İpek adında bir evladım yoktur ve böyle bir kişinin soyadımı taşımaya hakkı olmadığını da kamuoyu önünde beyan ediyorum.”

İnan Kıraç, kendi servetini, yani Kıraça Holdingi ve diğer varlıklarını eğitime muhtaç çocuklara bağışlayacağını söylüyordu. Kızına bırakmayacaktı! Çünkü açıklamasında da sık sık ima ediyordu, İpek onun kızı değil ‘manevi evladı’ydı.

Çok üzülerek yapılan açıklama

İnan Kıraç’ın sözleri hızla diğer haber sitelerinde de yayınlanınca, akşam saatlerinde bu kez konunun diğer tarafı İpek Kıraç sosyal medya hesabından cevap verdi.

Kıraç ‘Çok üzülerek bu açıklamayı yapmaya mecbur kaldığını’ söylüyor ve  şöyle diyordu:

“Öncelikle belirtmek isterim ki; bugün halen devam eden hukuki süreç ilk olarak Ocak 2023’te babam İnan Kıraç tarafından açılan ve annem Suna Kıraç’ın vasiyeti doğrultusunda verilen mirasçılık kararının iptaline yönelik olan dava ile başlamıştır.”

İpek Kıraç “Sürecin devamına dair en büyük dileğim; babamın bir aile olduğumuzu ve bu mirası birlikte korumamız gerektiğini anımsamasıdır” diyor ve bu konuda ümidini yitirmediğini söylüyor

İpek Kıraç’ın söylediğine göre zaman içerisinde yeni davalar eklendi ve son olarak evlatlıktan red talebi ile yeni bir dava açıldı: “Bu davanın henüz ilk duruşması dahi yapılmamış olup sonuca bağlandığı yönündeki haber yanlıştır. Belirtilenin aksine, henüz devam eden dava sürecinin sonuçlanan ilk mahkemesinde karar lehime çıkmış olup annemin bana bıraktığı mirasın meşruluğu hukuken de tescil edilmiştir.”

İpek Kıraç’ı en çok üzen ‘evlatlık’ konusu

Suna Kıraç’la birlikte görülen İpek Kıraç: Bu davaların tümü özü itibariyle annemin iradesine ve manevi mirasına aykırı olup sonucu ne olursa olsun kazananı olmayacaktır.

İpek Kıraç’ın açıklamasında kendisini en çok üzen konuya da şöyle değiniyor: “Beni ‘İpek’ olarak var eden, beni yetiştiren ve bana emek veren ailemdir. Buna rağmen babamın her türlü vesileyle ‘evlat edinilmiş’ olmamı gündeme getirmesi bütün bu süreçte en çok üzüldüğüm husustur. Benim annem Suna Kıraç, babam ise İnan Kıraç’tır.”

İpek Kıraç’ın bu sözleri de babasına cevap aslında. İnan Kıraç’ın Cumhuriyet’e verdiği röportajda İpek Kıraç’ı altı aylıkken evlat edinme hikayelerini detaylarıyla anlatıyor.

Hem şaşırtıyor hem üzüyor

“Beni doğuran olmasa da yetiştiren ailem tarafından belirli değerler ve ilkeler etrafında büyütüldüm. Hal böyleyken, babamın son yıllarda bu ilkelere aykırı attığı adımlar, içerisinde anıldığı çevreler ve konular, kendisine, kurumlarımıza ve ailemize zarar veren kararlar ne yazık ki beni hem şaşırtmakta hem de üzmektedir.

Her şeye rağmen, ailemizin bu ülkeye dair sorumluluklarının bilincinde olarak annemin bana emanet ettiği manevi ve maddi mirası savunuyor ve yaşatmak için çalışıyorum. Sürecin devamına dair en büyük dileğim; babamın bir aile olduğumuzu ve bu mirası birlikte korumamız gerektiğini anımsamasıdır. Beni büyük bir sevgiyle yetiştiren babamın aynı arzuyla hareket edeceğine olan ümidimi hala korumaktayım. Zira bu davaların tümü özü itibariyle annemin iradesine ve manevi mirasına aykırı olup, sonucu ne olursa olsun kazananı olmayacaktır.”

Para ve güç hiç mi önemli değil?

Bir yanda baba ile kızı arasındaki artık mahkemelere yansımış, kamuoyunda da bilinir hale gelmiş bu kavga kuşkusuz duygusal nedenlere dayanıyor. Ama yegane neden duygusal değil, Suna Kıraç’ın ardında bıraktığı maddi miras da gözardı edilebilir değil çünkü.

Vehbi Koç’un kızı Suna Kıraç, sağlığında Koç Holding’in en önemli başkan yardımcılarından biriydi ve holdingi kontrol eden Koç Ailesine ait holdingin de hissedarıydı. Bu hisseler bugün kızı İpek Kıraç’a geçmiş durumda ve İpek Kıraç da Koç Holding’in sahibi olan bu aile holdinginin yönetim kurulu üyesi. Ayrıca Koç Holding’de de başkan yardımcılarından biri olarak görev yapıyor.

Satılacağı yok ama İpek Kıraç’ın annesinden intikal eden hisselerin değeri yüzmilyonlarca dolar olarak ölçülüyor. İpek Kıraç ayrıca yakın zamana kadar babasının kurduğu Kıraça Holding’de de bu holdingin lüks deniz araçları üreten yat şirketinde görevliydi. Kıraça Holding, Karsan’ın sahibi olarak hem elektrikli otobüs ve midibüs piyasasında hem de savunma sanayiinde önemli işler yapıyor.

Kendi holdingi olan, bir dönem Cumhuriyet gazetesinin maddi destekçileri arasında yer alan, Galatasaray Liseli İnan Kıraç, kızı yerine kendisi Koç Holding yönetimine girmek istemiş olabilir. Çünkü hem uzun yıllar bu holdingde yöneticilik yaptı hem de Koç ailesinin damadıydı.

Koç’un damadı, iş insanı İnan Kıraç kendi kızına karşı miras davası açtıKoç’un damadı, iş insanı İnan Kıraç kendi kızına karşı miras davası açtı

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.