Özgür Özel’den Filistin ertelemesi: İlk fırsatta gideceğim
Yargıtay 3. Dairesi'nin Can Atalay kararını veren AYM üyeleri için suç duyurusu yapmasına muhalefet hep bir ağızdan ‘darbe’ dedi. CHP halkı mücadele etmeye, tüm partileri de kapalı toplantıya çağırdı. AK Parti'den de eleştirel yorumlar gelmesi dikkat çekti. Memnuniyet belirten tek açıklama MHP'den.
Yargıtay’ın Can Atalay kararını veren AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması siyasetin gündemine de bomba gibi düştü. Muhalefetin tepki gösterdiği hamleye iktidar cephesinden de ilginç bir yorum geldi.
İşte siyasilerden gelen ilk yorumlar:
CHP Genel Başkanı Özgür Özel sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Bugün saat 21.00’de grubumuzu yargıdaki son gelişmeler üzerine olağanüstü kapalı toplantıya çağırdım. Yaşanan gelişmeler hafife alınamaz, görmezden gelinemez. Bu anayasayı ihlal suçunun ötesinde anayasal düzene karşı kalkışma girişimidir. Derhal bastırılmalıdır” dedi.
Bugün saat 21.00’de Grubumuzu yargıdaki son gelişmeler üzerine olağanüstü kapalı toplantıya çağırdım.
Yaşanan gelişmeler hafife alınamaz, görmezden gelinemez.
Bu, anayasayı ihlal suçunun ötesinde anayasal düzene karşı kalkışma girişimidir. Derhal bastırılmalıdır.
— Özgür Özel (@eczozgurozel) November 8, 2023
CHP’li Veli Ağbaba:
“Bugünkü Yargıtay kararını CHP yeni siyaset anlayışıyla bir basın açıklamasıyla, bir kınamayla geçiştirmeyecek. Sokaksa sokak, eylemse eylem. Bu karar, kararı verenlerin yanına bırakılmayacak kadar önemli bir karar.”
Yargıtay’ın AYM kararı sonrası olağanüstü toplanan CHP’de toplantı sonrasında açıklamayı genel başkan Özgür Özel yaptı.
Yargıtay kararını “düpedüz bir darbe girişimi” olarak nitelendiren Özel, “Tüm halkımızı bu darbe girişimine karşı direnmeye davet ediyoruz” dedi.
Kararın TBMM’ye, anayasaya ve AYM’nin tüzel kişiliğine karşı bir darbe girişimi olduğunu vurgulayan Özel, “Bu kriz MHP-AKP krizidir. Kriz, AKP içindeki kliklerin krizidir. Bu Yargıtay eliyle Anayasayı kaldırma girişimidir. Halkı bu kalkışmayı bastırmaya davet ediyoruz. Sokaklarda direneceğiz, meydanlarda direneceğiz, bu hukuksuzluğa teslim olmayacağız. Tüm hukukçuları, tüm akademisyenleri tepkilerini göstermeye davet ediyorum. Gün susma günü değildir. Tarih susanları da yazacaktır, direnenleri de yazacaktır. Tüm halkımızı bu darbe girişimine karşı direnmeye davet ediyoruz” dedi.
Tüm siyasi partileri yargıdaki son gelişmeleri incelemek adına gizli oturum yapmaya davet edeceklerini kaydeden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Önerimiz kabul edilmezse CHP olarak TBMM’de adalet nöbeti tutacağız, STK’ları, diğer partileri ve halkı direnmeye davet ediyoruz” dedi.
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu:
“Ülkemizde anayasayı sadece Saray ihlal etmiyor, artık Sarayın yargıçları da anayasayı tanımaz hale geldi. Bu kararı ancak yasaya uymayan, hukukun üstünlüğüne inanmayan ve vicdan sahibi olmayanlar alabilir. Bunlar yargıç müsveddesi bile olamazlar. Meslek onurunu koruyan, hukukun üstünlüğünü savunan ve vicdanını dinleyen AYM üyeleri tutuklanırsa şaşırmayacağım! Ayrıca… Yargıtay üyeleri önce, hiçbir kararın altında imzası olmayan bir kişiyi Anayasa Mahkemesi üyesi yapmalarının utancını temizlesinler.”
Ülkemizde anayasayı sadece Saray ihlal etmiyor, artık Sarayın yargıçları da anayasayı tanımaz hale geldi. Bu kararı ancak, yasaya uymayan, hukukun üstünlüğüne inanmayan ve vicdan sahibi olmayanlar alabilir. Bunlar yargıç müsveddesi bile olamazlar. Meslek onurunu koruyan, hukukun… https://t.co/8EZe5ZrpOF
— Kemal Kılıçdaroğlu (@kilicdarogluk) November 8, 2023
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı: “Öyle olaylar olur ki, analiz yapmak için, konuşsan da konuşmasan da sorun olur. Hiç ve asla olmaması gereken öylesi bir olay yaşıyoruz. Yazık, çok yazık. Devleti oluşturan erkler sorun çözümler. Asla sorun üretmez, üretemez. Birbirini çelmeleyemez.”
Öyle olaylar olur ki, analiz yapmak için, konuşsan da konuşmasan da sorun olur. Hiç ve asla olmaması gereken öylesi bir olay yaşıyoruz. Yazık, çok yazık. Devleti oluşturan erkler, sorun çözümler. Asla sorun üretmez, üretemez. Birbirini çelmeleyemez.
— Hayati Yazıcı (@Hayati_Yazici) November 8, 2023
Ak Parti Grup Başkanvekili ve eski Adalet Bakanı Abdulhamit Gül: “Yüksek yargı mercileri arasındaki çatışma görüntüsü, hukuk devleti ve mülkün temelinde yer alan adalet duygusu için endişe vericidir. Yargı hakemdir, sorunları çözer. Yargı hakem olma vasfını yitirirse, çözümün değil sorun ve çatışmanın kaynağı haline gelir.
Her kurumun kaynağını milletten alan yetki ve fonksiyonunu hukuk çerçevesinde kullanması esastır. Yargı organlarının da ihtilafları derinleştirmeden, anayasal sınırlar içinde kalarak sorun çözmesi milletimizin en tabii beklentisidir.”
Ak Parti’li Şamil Tayyar:”AYM’nin kararını eleştirmek/yanlış bulmak ayrı, karara uymamak ayrıdır. Eleştirebilir, yanlış bulabilirsiniz ama uymamazlık edemezsiniz. Anayasa hükmü açık, karar bağlayıcıdır. Yargıtay 3.Ceza Dairesi’nin AYM kararına ‘uymama’ iradesi, hukuki değildir. Kaldı ki AYM’nin benzer mahiyetteki Ömer Faruk Gergerlioğlu ve Leyla Güven hakkındaki ‘hak ihlali’ kararına uyulmuştu. AYM üyeleri hakkındaki suç duyurusu ise garabettir. Yargı eliyle hortlatılan bu tür hukuk dışı uygulamalar askeri vesayet dönemini hatırlatıyor, çok üzücü.”
Ak Parti Artvin Milletvekili Faruk Çelik:
“Maalesef Yargıda, Çatı ile Çatı katı arasında bir çekişme var. Çatının kararlarını beğenmeyebiliriz, karşı çıkar hatta kendi içimizde isyan da edebiliriz. Tıpkı geçmişteki 367 kararında olduğu gibi.
Ancak, sorunları hukuk içinde çözme makamlarını çözümün değil de anlamsız kavgaların adresi yaparsanız, şu soruya muhatap olursunuz: Meşru çözümlerin adresi neresi olacak?
Devlet düzen ister, düzen de hukuk.”
İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu: “100 yıllık Cumhuriyetimizde maalesef vahim bir hukuk skandalı daha yaşanmıştır. Yargıtay, Can Atalay hakkında hak ihlali veren Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştur. Oysa AYM kararları yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar. Yargıtay’ın AYM kararına uymaması hukuken izah edilemezken AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması ‘Artık Türkiye’de hiçbir vatandaşın hukuk güvenliğinin kalmadığı’ anlamına gelir. Ne yazık ki mahkemeler vasıtasıyla hak, hukuk, adalet tesis edilmediği gibi siyasi iktidar eliyle ülkenin adalet kalelerine darbe vurulmaktadır. Bu karar kuvvetler ayrılığı, hukukun üstünlüğü, mahkemelerin bağımsızlığı ve tarafsızlığını bir kez daha rafa kaldırma girişimidir. Bilinmelidir ki Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve devletin de mahkemelerin de meşruiyet kaynağı Anayasamızdır. İktidarın gücünü pekiştirmek için hukuku bir araç olarak kullanmasına, AYM’yi itibarsızlaştırmasına ve mahkemeler eliyle gövde gösterisinde bulunmasına izin vermeyeceğiz.”
İYİ Parti Teşkilat Başkanı Buğra Kavuncu da sosyal medyada yaptığı değerlendirmede “Bunun adı devlet krizidir. Ciddiyetten ve devlet bilincinden uzaklaşmanın sonucu budur” notu düştü.
Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Cemal Enginyurt: “Yargıtay Can Atalay hakkında ‘hak ihlali’ kararı veren AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmuş. Yerinde bir karar(!) Anayasa Mahkemesi hemen kapatılsın(!) Anayasa Mahkemesi üyeleri tutuklansın(!) Hatta Guatemala’ya sürgüne gönderilsinler(!) Ülkem ne hale geldi yazık be!”
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu: “Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi kararını tanımayıp üstüne hak ihlali kararı veren üyeler hakkında suç duyurusunda bulunmasının başka izahı olamaz. Bu karar demokrasiye ve hukuk devletine darbedir, asla kabul edilemez.”
Bunun adı darbedir.
Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi kararını tanımayıp, üstüne hak ihlali kararı veren üyeler hakkında suç duyurusunda bulunmasının başka izahı olamaz.
Bu karar demokrasiye ve hukuk devletine darbedir, asla kabul edilemez.
— Ahmet Davutoğlu (@Ahmet_Davutoglu) November 8, 2023
Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan: “Ülkenin Yargıtay’ı AYM üyelerine ‘verdikleri karar nedeniyle’ suç duyurunda bulunuyor! Hukukta yeni bir çığır.”
Öte yandan, Yargıtay’ın Can Atalay için ‘ihlal’ kararı veren AYM’ye suç duyurusunda bulunmasının ardından MHP lideri Devlet Bahçeli’nin sözleri yeniden gündem oldu. Bahçeli, Can Atalay kararı sonrasında AYM için “Statüsü kökten değişmeli, mevcut yapısı tasfiye edilmelidir” demişti.
MHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız:
“AYM kararları gücünü, bir başka hukuki merciin denetiminden geçmeyecek olmasından, herkesi bağlayıcı olmasından değil, yetkin ve tutarlı hukuki gerekçelerden almalıdır. Hukuk kuralı uygulayıcının elinde değişmemelidir. Hakimler ne diyorlarsa anayasa odur denebilir mi? Kuvvetler ayrılığı ilkesi çeşitli şekillerde zedelenebilir. Bunlardan biri de yargısal aktivizmdir. Yargısal aktivizm, bazen yasama organının etkisizleşmesine, bazen yasama kararlarının iptaline, bazen yargının yasama organının yerine geçmesi olarak karşımıza çıkar.
Anayasa Mahkemesi kararlarına karşı kontrol mekanizmasının bulunmaması önemli bir eksikliktir. Hukuk normu koymanın, muhakeme meselesi değildir. Anayasa Mahkemesi yargısal aktivizmde bulunamaz. Yasama organın yerine geçerek norm da ihdas edemez, mevcut olan normu da görmezden gelemez, anayasayı yeniden yorumlayamaz. Suç ve ceza politikasını belirlemek, Anayasa Mahkemesi kararlarında sıkça ifade edildiği gibi kanun koyucunun, Türkiye Büyük Millet Meclisinin takdirindedir.”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin defalarca “arkasındayız” diyerek sahiplendiği eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yakın olduğu iddialarıyla gündeme gelen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum da sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada AYM’yi eleştirdi ve Yargıtay’ın tartışamaya yol açan kararını haklı buldu.
Uçum, “Anayasa Mahkemesi mahkumiyeti olan milletvekillerinin dokunulmazlığına ilişkin verdiği kararlarda ısrarla Anayasa’yı tanımıyor. Anayasa’nın 14. Maddesini yok sayıyor.
Oysa dokunulmazlığa ilişkin 83. madde 14. maddedeki durumları hariç tutar. Anayasanın bu amir hükmüne rağmen AYM anayasaya aykırı kararlar vermeye devam ediyor.
Anayasanın 14. maddesinin belirsiz olduğunu ileri sürmek AYM’nin görevi değildir. 14. Maddeye belirlilik kazandıran Ceza Kanunları ve Ceza Yargısı Kararlarıdır. AYM Anayasanın açık hükmünün yanı sıra Ceza Kanunlarını ve Yargı Kararlarını da göz ardı ediyor. Ne yazık ki AYM’nin bu konuda verdiği kararlar tam bir yargısal aktivizm örneğidir” notu düştü.
Yargıtay’ın AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasını ‘Anayasal düzene başkaldırı’ olarak değerlendiren Türkiye Barolar Birliği, kararda imzası olan üyelerinin görevden el çektirilmesi için bugün başvuruda bulunacağını açıkladı.
TBB’nin açıklamasının tamamına bu linkten ulaşabilirsiniz.