Mars’ın Çin’in elinden çıkma panoramik fotoğrafları karşınızda
Usta müzisyen Cahit Berkay Cumhuriyet'in 100. yılı için yapılan marşların yüzeyselliği aşamadığını düşüncesinde. "100. yıl marşları 10. Yıl marşının çıtasını geçemedi” diyen müzisyen marşların müzikal ve estetik değerlerinin düşük olduğu görüşünde.
Türkiye özellikle geçen ay Cumhuriyetin 100. yılı nedeniyle pek çok yeni beste dinledi. Fazıl Say’dan Tarkan’a, Kenan Doğulu’dan Norm Ender’e müzisyenler 100. yıl şerefine besteledikleri eserlerini Türk milletinin beğenisine sundu. Bu bestelerle beraber tartışmalar da geldi elbette. Eserleri beğenenler kadar o eski marş ruhunu taşımadığını düşünenler de var. Bunlardan biri de müziğin efsane ismi Cahit Berkay.
Moğollar grubunun kurucularından müzisyen Cahit Berkay “100. yıl marşları 10. Yıl marşının çıtasını geçemedi” değerlendirmesi yaptı. Gazeteci Sema Topçu’nun YouTube kanalındaki yayına katılan müzisyen marşlar hakkında gelen soruyu yanıtladı. Marşın tutması kaygısıyla yapılan bestelerin yüzeyselliği aşamadığını belirten Berkay “Hepsini dinleyememiş olabilirim, ama dinleyebildiğim kadarıyla müzikal, estetik değerleri düşüktü. Bir çıta var. 10. Yıl Marşı’yla çıta çok yukarıda. Bugünkü müzisyen çokluğu ile, besteciler çokluğu ile, müzikal estetiği yüksek, şiirsel tarafı yani şarkı sözleri tarafı da yüksek bir şey, kimse alınmasın ama ben öyle değerli bir şey bulmadım” dedi.
Bu süreçte müzikal değeri daha yüksek eserlerin ortaya çıkmasını umduğunu belirten Cahit Berkay gazeteci Sema Topçu’nun hangi müzisyenleri kasttetiği sorusuna ise şöyle yanıt verdi: “Yok, benden isim istemeyin. Benim beğeni değerlerim yüksek. Ama zor beğenen bir insan olarak da tanımayın lütfen. Ben basit ama müzikal estetiği çok yüksek şeyler duydum şimdiye kadar ama bu marşlar içinde öyle bir duygu oluşturanı yok. Onu demek istedim. Şaka değil yani 100. yıldayız ve yüz senenin sonundaki durum bu. Müzisyenler bilir, bir formülü vardır bunun. Şu tarz şarkı yapılırsa bu tutar, yani tutar ne anlama geliyor, para getirir. İşte yapımcılar tarafından müdahale oldu, değer bulunmadı abi bu satmaz dendi, her şey paraya bağlandı, müzisyen arkadaşlarımın hepsi yaşamıştır. Toplumun müzikal seviyesi, anlama duyma seviyesi, estetik değerleri hep para uğuruna azaltıldı. Derinlik olmasa sen yüzeyde kalırsın, hep iyi iş çıkartamazsın ki. İşte 100. Yıl marşları da o düzeyde kaldı.”