Dünyayı sarsan dokuz gün!
Grönland buz tabakası bilim insanlarının tahmin ettiğinden yüzde 20 daha fazla buz kaybetmiş. Bu durum hem okyanus akıntıları hem de deniz seviyesinin yükselmesi bakımından yaklaşan sorunu daha da yakına çekiyor.
Grönland’ın engin buz tabakası özellikle 1990’lardan beri küçülüyor. Sebebi küresel ısınma ve iklim değişikliği. Bu yalnızca Grönland’a özel bir durum da değil. Dünyanın dört bir yanında buzullar aynı kaderi paylaşıyor. Ancak Grönland ile ilgili yeni bir çalışma durumun ciddiyetini bir kez daha ve iyice gözler önüne serdi. Buradaki buz tabakası daha önceki tahminlerden yüzde 20 daha fazla yok olmuş.
Nature dergisinde çarşamba günü yayınlanan araştırma bilim insanlarının bildiği ancak detaylı şekilde ölçmekte zorlandığı bir sürecin çıktısını sunuyor bize. NASA Jet İtki Laboratuvarı’nda buzulbilimci olarak çalışan ve çalışmanın da başyazarı olan Chad Greene ve ekibi 1985’ten 2022’ye kadar çekilen uydu görüntülerini ele alarak Grönland’ın neredeyse tamamını kapsayan 200 binden fazla buzulun uç kısımlarıyla ilgili gözlemleri bir araya getirmiş. Verileri birleştiren ekip Grönland’ın buz tabakasının son 40 yılda daralan kenarlarına kapsamlı olarak bakmış.
Grönland’ın buz tabakasının boyutuna ilişkin önceki tahminler üç tür ölçüme dayanıyordu: Tabakanın yüzeyinin yüksekliği, sabit noktalardan geçen buzun hızı ve tabaka kütlesinin ürettiği yerçekimi. Bu ölçümlerden yola çıkan bilim insanları Grönland’ın 1992’den bu yana neredeyse toplam beş trilyon ton buz kaybettiği kanaatine varmıştı.
Bu saydığımız geleneksel yöntemler buz tabakasının deniz seviyesinin yükselmesine ne kadar katkıda bulunduğunu anlamamızı sağlayabilir ki şimdiye kadar bu yaklaşık 13 milimetre civarındaydı. Ancak bu yöntemle adanın fiyortlarından geçen buzullarda olan biten her şey yakalanamıyor. Bunu da yeni çalışma sayesinde anlayabildik: Buzulların uçlarında yaşanan küçülmeler bir trilyon ton daha buz kaybına yol açıyor. Avrupa Uzay Ajansı’na göre bu miktar aşağı yukarı Manhattan’dan daha büyük bir alanı kaplıyor ve Everest Dağı’ndan daha büyük bir buz parçasına tekabul ediyor.
Nereye gidiyor peki bu buz? Grönland’ın çevresini sarmalayan buzulların uç kısımlarından kopan bu buzlar eriyor. Greene “Grönland’da neredeyse her buzul geri çekiliyor. Nereden bakarsanız bakın bu hikaye doğru. Söz konusu geri çekilme her zaman, her an gerçekleşiyor” diyor.
Bu buzulların uçları genelde deniz seviyesinin altında, derin fiyortların iç kısmında yer aldığı için küçülmeleri deniz seviyesinin yükselmesine en azından doğrudan katkı yapmıyor. Ama bu demek değil ki etkisi sıfır. Buzulların uç noktalarındaki azalmanın deniz seviyesi üzerinde dolaylı etkisi var. Greene buzulun uç noktalarının küçülmesini bir giderin fişinin çekilmesine benzetiyor. Bu tüm buzulun daha hızlı akıp gitmesine, incelmesine neden oluyor.
Ayrıca eriyen buzlar küresel iklim modelleri ile Atlantik Okyanusu’nun her iki yakasında sıcaklıkları etkileyen okyanus akıntıları sistemi üzerinde tatlı su akışı olmasını sağlıyor. Buzullar eridiğinde okyanusa büyük miktarda tatlı su takviye ediyor. Bu da Atlantik Meridyonel Devir Dolaşımı denen önemli bir okyanus akıntısı sistemini zayıflatıyor. Bu sistem tropikal suyu ABD’nin güneydoğu kıyısına ve Atlantik Okyanusu boyunca Avrupa’ya taşıyan ve havayı ılıman hale getiren Körfez Akıntısı’nı içeriyor (Gulf Stream).
Çalışmaya dahil edilen 200’den fazla buzuldan yalnızca biri 1985’ten bu yana kesin bir şekilde büyümüş. Ne var ki onun da büyümesi diğer yerlerdeki kayıpların yanında küçücük kalıyor.