Türkiye’de güzel şeyler de oluyor: Depremin ellerinden aldığı çocukluklarını bu merkezde geri alacaklar
18. İstanbul Bienali 2025'e ertelendi. 14 Eylül-17 Kasım tarihleri arasında yapılacağı duyurulan bienalin erteleme kararını İKSV duyurdu. Geçen yıl küratörün belirlenme süreci de tartışmalara neden olmuştu. İptalin arka planında bu tartışmalar var.
İstanbul’u uluslararası alana taşıyan en önemli sanatsal etkinliklerden biri olan İstanbul Bienali bu yıl yapılamayacak. Geçen yıl bienale küratör seçimi sırasında yaşanan tartışmalar, bienali düzenleyen İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nı iki yılda bir yapılan bu dev plastik sanatlar etkinliğinin onsekizincisini 2025 yılına ertelenmek zorunda bıraktı.
Erteleme kararını açıklayan İKSV, dolaylı yoldan küratör seçim sürecinde yaşananların bir kutuplaşmaya yol açtığını, ‘sanat dünyasında tarafların oluştuğunu’ ve bu kutuplaşmanın işleriyle bienalde yer alacak bazı sanatçıların işlerini geri çekmelerine neden olduğunu doğruladı.
İKSV geçen yıl ilk olarak sanat tarihçisi Iwona Blazwick’in 18. İstanbul Bienali küratörü olarak belirlendiğini duyurmuş ama bu duyurunun hemen ardından küratör seçim sürecinin şeffaf yürütülmediğine yönelik eleştiriler gündeme gelmişti.
Aslında bu İstanbul Bienali’nin ilk ertelenişi değil. 2021 yılında yapılması planlanan 17. İstanbul Bienali de pandemi koşulları nedeniyle 2022’ye ertelenmişti. Şimdi bu yıl yapılması planlanan 18. İstanbul Bienali de benzeri bir akıbete uğradı.
İKSV tarafından yapılan açıklamada erteleme kararı ve gerekçesi şöyle açıklandı:
“İKSV olarak 18. İstanbul Bienali için 2023 Mart ayından bu yana dünyanın dört bir yanından 58 sanatçıyla birlikte çalışıyoruz. Onlarca yeni sanat eserinin üretimine ve hem yerel hem uluslararası ölçekte verimli işbirliklerine olanak sağlamasını hedeflediğimiz bu bienalin kavramsal çerçevesi, büyük kayıpların ve acıların ardından sanatın nasıl bir rol üstlenebileceğini araştırıyordu.
Bu sırada, vakıftaki seçim ve karar süreçlerine dair eleştiriler aldık ve bu eleştirileri değerlendirerek tüm işleyişleri daha katılımcı hâle getirmek üzere harekete geçtik. İstanbul Bienali’nin her zamanki gibi sanatsal ifade, diyalog ve bir araya gelme olanakları sunmasını hedefledik. Buna rağmen, sanat çevrelerinde asla arzu etmeyeceğimiz biçimde tarafların oluştuğunu, bienale katılmayı kabul etmiş veya etmeyi değerlendiren sanatçıların, yürütülen işbirliklerinin ve ortaklıkların olumsuz etkilendiğini gözlemledik. Bu durum, İstanbul Bienali’nin planlandığı şekilde düzenlenmesini imkânsız hâle getirdi.
Bu nedenle, 14 Eylül 2024’te kapılarını açması planlanan 18. İstanbul Bienali’nin ertelendiğini kamuoyuna üzülerek duyuruyoruz. Her zaman en iyi şekilde gerçekleştirmek için çaba sarf ettiğimiz İstanbul Bienali’ni yeni yönetmelik çerçevesinde ele alınacak bir süreçle 2025 yılında yeniden izleyicilerle buluşturacağız”
The Art Newspaper yazarı Cristina Ruiz, geçen yıl Iwona Blazwick’in bienale küratör seçilmesi sonrası İstanbul Bienali’nin küratör seçimine dair yazdığı yazıda, danışma kurulu ve İKSV arasında küratör seçimi nedeniyle bir anlaşmazlığın ortaya çıktığını iddia etmişti.
Aslında her seferinde İstanbul Bienalinin temasını ve bu tema uyarınca bienalin küratörlüğünü kimin yapacağını temelde İKSV belirliyor ama bu da elbette bir emir-komuta süreci sonucunda değil, hem İKSV’nin kendi bünyesinde oluşturduğu Danışma Kurulu hem de küratörle İKSV arasında karşılıklı etkileşimle oluyor.
Cristina Ruiz, söz konusu yazısında Berlin’de yaşayan Türkiye doğumlu küratör Defne Ayas’ın uluslararası uzmanlardan oluşan danışma kurulu tarafından oy birliğiyle en iyi küratör adayı olarak belirlendiğini, İKSV’nin bu öneriyi reddettiğini, kurumun Ayas yerine bienalin danışma kurulunda bulunan Iwona Blazwick’i tercih ettiğini öne sürmüştü.
Ruiz makalesinde 18. İstanbul Bienali’nin İKSV tarafından açıklanmayan küratör danışma kurulunda bulunan isimleri de yazdı. Danışma kurulunda, küratörler Agustin Pérez Rubio, Yuko Hasegawa; sanat tarihçisi ve küratör Selen Ansen; sanatçı Sarkis ve Blazwick yer alıyormuş.
Ruiz’in aktardığına göre Blazwick’in seçilmesinin kendilerine bildirilmesinin ardından, bienal danışma kurulunun üç üyesi istifa etmiş. Ruiz’in yazısında istifa eden danışma kurulu üyelerinin arandığı fakat ilgili kişilerin herhangi bir yorum yapmadığını belirtmişti.
Tartışmalar sonrası İKSV bir açıklama yaparak yeni izlenecek yol hakkında bilgilendirme yapmış ve yeni yönetmelik hazırlığını duyurmuştu. Tüm bu olaylar yaşanırken 2023’ün sonlarında bir süredir bienalin direktörlüğünü üstlenen Bige Örer’in görevden ayrılacağı açıklandı. 5 Ocak tarihinde de İstanbul Bineali Direktörü’nün Kevser Güler olduğu kamuoyuyla paylaşıldı. Kasım 2023’te sürece dair açıklamalarda bulunan İKSV Genel Müdürü Görgün Taner, sürece dair yaptığı değerlendirmede “İptal kültürünün kimseye bir faydası yok” demişti.
2022’de düzenlenen 17. İstnabul Bienalini’ni dokuz haftada 500 bine yakın ziyaretçi gezdi. Bienal, Beyoğlu, Kadıköy, Fatih ve Zeytinburnu’ndaki 12 sergi mekanının yanı sıra kent genelinde festivaller, gösteriler, etkinlikler, sahaflar, eczaneler, kafeler, restoranlar, üniversite kampüsleri ve bir radyo istasyonu aracılığıyla tüm şehre yayılmıştı. Ute Meta Bauer, Amar Kanwar ve David Teh’in küratörlüğünü üstlendiği bienal, farklı disiplinlerden 500’ün üzerinde katılımcı ve sanatçının 55 projesini bir araya getirmişti.
Sergiler, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, Performistanbul Canlı Sanat Araştırma Alanı (PCSAA), Merkez Rum Kız Lisesi, SAHA Studio, Metro İstanbul Yaklaşım Tüneli Taksim, Büyükdere35, Müze Gazhane, arthereistanbul, Barın Han, The Çinili Hamam, Küçük Mustafa Paşa Hamamı ve Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi’nde yer aldı.