İstanbul’un simgesi kedilerin artık bir müzesi var
ABD'de yapılan yeni bir araştırma genç kuşağın müzelere bağış yapma konusunda cömert olmadığını ortaya koydu. Gerekçe kurumlardan farklı beklentilerinin olması. Yöneticiler yeni adımlar atmak istiyor ancak genç kuşağın istekleri gerçekçi mi?
Genç kuşak müzelere bağış yapma konusunda çok da cömert değilmiş. Biz değil ABD’de yapılan yeni bir araştırma söylüyor bunu. The Art Newpaper’da yer alan habere göre müzelerin her zamankinden daha çok paraya ihtiyacı olsa da geleneksel hayırseverlik ve bağış modeli artık eskisi kadar güvenilir değil.
Amerikan Müzeler Birliği’nin 2016 verilerine göre müzeler işletme gelirinin yüzde 40’ını bağışçılardan elde ediyordu. Ancak 2023’te yapılan bir başka araştırma durumun böyle devam etmeyebileceğini gösteriyor. Zira bu çalışmaya göre genç nesillerin hem bağış yapma hem de sanata olan yaklaşımlarında farklılıklar var. Örneğin 1946-1964 yıllarında arasında doğanların yani ‘Baby Boomer/Bebek Patlaması’ kuşağının öncelik listesinde sanat ve kültür kurumlarına bağış yapmak ikinci sırada. Ancak X (1965-1979 arası doğanlar), Y(1980-1995 doğanlar) ve Z (1996-2020 doğanlar) kuşakların listesinde bu madde ilk üçte bile değil.
‘Sanatta Hayırseverlik’ kitabının yazarı Leslie Ramos genel olarak “İlgisizlik, katılım eksikliği ve ayrıca kültür sanat konusunda farkındalık eksikliği var” diyor. Minneapolis’teki Walker Sanat Merkezi’nin direktörü Mary Ceruti ise bunu büyük bir sorun olarak görüyor hatta iklim krizine benzetiyor: “Gerçekten derin bir sorun. Tıpkı iklim krizi gibi. Büyük bir problem ancak aniden harekete geçmek zorunda kalana kadar kimse bu konuda ne yapacağını bilmiyor.”
Durum böyleyken kurumlar ve yöneticiler bağışların azalma ihtimalini düşünerek yeni çözümler arayışında. Zira dünya genelinde müzelerin işleyişi her zamankinden daha da zorlaşmış durumda. Bağış ve katılım özellikle ABD’de pandemi öncesindeki seviyelere dönmedi. Buna karşılık nakliyeden yemek servisine günlük maliyetler hızla artıyor.
Peki genç kuşak neden farklı düşünüyor, kendinden önceki nesilden farklı olarak ne istiyor? Aslında sorunun temeli, müze ve galeri yönetimlerinin bu kuşağı anlayamaması. Müzeler geçmiş alışkanlıklarına sadık kalarak büyük gösteriler, özel partiler gibi etkinliklerin ilgi göreceğini düşünüyordu. Ancak yeni nesil bağışçıların istekleri farklı. Hatta tam anlamıyla “dertleri” farklı.
Yeni nesil bağışçılar kurumlardan etnik temsiliyet, cinsiyet eşitliği ve iklim krizi gibi büyük konuları ele almalarını istiyor. Çünkü sanatın sosyal ve toplumsal konularda eleştirel düşünceyi geliştirmesi gerektiğine inanıyorlar. Bu nedenle destekledikleri kurumlarla ebeveynlerinden farklı bir ilişki kurmak istiyorlar. Onlar için yönetim kurulunda koltuk sahibi olmak ya da isimlerini bir galeri salonuna vermek o kadar önemli değil. Bunun yerine güçlerini kurumları değişime zorlamak için kullanmak istiyorlar.