Rusya’dan Tahıl Koridoru’na gözdağı: Karadeniz Filosu, gerçek mühimmatla tatbikat yaptı
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsveç'in NATO üyeliğini onaylayan kararı imzalaması Gazeteler İsveç basınında manşette yer aldı. Erdoğan'ın 15 günü olmasına rağmen kararı ikinci günde imzalamasına dikkat çekti.
Goteborgs Posten gazetesi ise Erdoğan'ın İsveç kararını imzaladığı haberin hemen altında, Türkiye'nin 20 aylık süreçte attığı adımların bir Türkiye uzmanı tarafından değerlendirildiği analize yer verdi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın İsveç’in NATO üyeliğini onaylaması ve bunun akabinde kararın Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yer alması İsveç basınında geniş yer buldu.
Stockholm merkezli Aftonbladet “Erdoğan NATO başvurusunu onayladı” başlığıyla manşette verdiği haberde Erdoğan’ın imzasını çekmesini sağlayabilecek kanunlar olduğu belirtiliyor. Ancak uzman görüşlerine yer verilen haberde Erdoğan’ın geri adım atmasının beklenmediği yazıyor.
Haberde Macaristan’ın İsveç’in üyeliğine onay verecek son ülke olmayacağı sözü verdiği ama öyle olmadığı belirtildi. Aftonbladet’e konuşan Türkiye uzmanı ve eski Türk büyükelçisi Michael Sahlin “Bence Erdoğan ve (Macaristan Başbakanı) Orban arasında bir anlaşma vardı. Ama Macaristan mı verdiği sözü artık önemsemiyor yoksa Türkiye mi Macaristan’ın İsveç’in üyeliğini onaylayacak son ülke olmasına karar verdi bilmiyorum” dedi.
Aftonbladet gibi Dagens Nyheter de “Erdoğan İsveç’in başvurusunu onayladı” başlığıyla manşette verdi haberi. Erdoğan’ın kararı imzalamak için 15 günü olduğu belirtilen haberde Erdoğan’ın Finlandiya’nın üyeliğine dört günde, İsveç’te ise iki günde imza attığını yazdı.
Expressen ise manşette verdiği haberin başlığına diğer iki gazeteden ayrı olarak Kristersson’un “tarihi dönüm noktası” sözünü eklemiş.
Goteborgs Posten de Erdoğan’ın kararı imzalamak için daha iki haftası olduğuna değindi. Gazete manşet haberinden ayrı olarak Türkiye uzmanı Paul Levin’in analizlerine yer verdiği başka bir haber daha yaptı. Haber’de Levin’in “Türkiye İsveç’i onaylayarak kazançlı çıksa da aynı zamanda kendi bacağına sıktı” diye düşündüğü yazılmış. Levin’e göre “Müttefikleri tehdit etmek uzun vadede iyi bir hamle değildi” ve “Birçok İsveçli Türkiye’nin süreç boyunca takındığı tavırdan rahatsız oldu. Taraflar arası ilişki zarar gördü.”