ABD ve İngiltere’den Husilerin ‘kalbine’ saldırı
Kızıldeniz'de Husilerin saldırılarıyla başlayan jeopolitik gerilim nedeniyle navlun fiyatları 8 haftada yüzde 186,8 artarken, HSBC'nin raporunda emtia piyasalarının 'süper sıkışıklık' içinde olduğu ve bunun emtia fiyatlarını artırabileceği vurgulandı
Küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12’sinin yapıldığı, Akdeniz’i Kızıldeniz’e bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan Süveyş Kanalı’ndan geçişler azalırken, Ümit Burnu’nu dolaşan gemilerin seyahat süreleri ve maliyetlerindeki yükseliş navlun fiyatlarına da artış olarak yansıyor. Kızıldeniz’deki jeopolitik gerilim nedeniyle navlun fiyatları 8 haftadır artıyor. Denizcilik araştırma ve danışmanlık şirketi Drewry’nin Dünya Konteyner Endeksi’nden derlediği bilgilere göre, 40’lık konteyner bileşik endeksi 30 Kasım’da bin 382 dolar seviyesinde iken 25 Ocak itibarıyla yüzde 186,8 artışla 3 bin 964 dolara yükseldi. 40’lık konteynerin navlun fiyatında 25 Ocak itibarıyla yıllık bazda artış yüzde 93,6’yı buldu. Haftalık bazda ise fiyatlarda yüzde 5 yükseliş gerçekleşti.
Bu dönemde navlun fiyatlarında en yüksek artış yüzde 355,6 ile Şanghay-Cenova hattında gerçekleşti. Şanghay-Rotterdam hattında navlun fiyatları aynı dönemde yüzde 325,6, Şanghay-New York hattında yüzde 139,7 ve Şanghay-Los Angeles hattında yüzde 120,4 arttı. Drewry’nin Dünya Konteyner Endeksi’nde 40’lık konteynerin spot navlun fiyatı Ekim 2022’den beri en yüksek seviyesine ulaşırken, salgın öncesi dönem ortalamasının da yüzde 179 üzerinde bulunuyor.
İran’ın desteklediği Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’de Babu’l Mendep Boğazı’nda İsrail ile bağlantılı ticari gemilere yönelik başlattığı saldırılar sonrası denizcilik şirketlerinin rotalarını Ümit Burnu’na çevirmesi nedeniyle gemilerin seyahat süreleri 10 ila 14 güne uzuyor. Bazı gemilerin seyahat sürelerinin 20 güne kadar uzadığı belirtiliyor.
ABD ve İngiltere öncülüğünde Husilere karşı başlatılan saldırılar ve denizcilik şirketlerine bölgeyi kullanmamalarının tavsiye edilmesinin ardından Kızıldeniz’deki gemi trafiği hızla azalıyor.
Kızıldeniz’deki saldırıların yoğunlaşmasıyla gemi trafiği 16 Aralık itibarıyla azalmaya başladı. Uluslararası Para Fonu ve Oxford Üniversitesi tarafından oluşturulan PortWatch veri tabanına göre, Babu’l Mendep Boğazı’ndaki ticaret hacmi 21 Ocak ile biten haftada 2023 yılının aynı dönemine göre yüzde 59,2 yavaşladı. Süveyş Kanalı’nın ticaret hacmi bu dönemde yüzde 44 geriledi. Ümit Burnu’nun ticaret hacmi ise söz konusu 7 günde yüzde 55,5 arttı.
Danimarkalı denizcilik şirketi Maersk, dünyanın en büyük konteyner şirketi İtalyan-İsviçre ortaklı Mediterranean Shipping Company, Alman taşımacılık şirketi Hapag-Lloyd, Fransız gemicilik şirketi CMA CGM ve İngiliz enerji şirketi BP bölgedeki seferlerini askıya aldı.
Danimarkalı tanker şirketi Torm, Kızıldeniz’in güneyinden tüm geçişlerini durdururken, enerji şirketi Shell de Kızıldeniz’den geçişlerini askıya aldı.
Son olarak Katar enerji şirketi, Kızıldeniz’de devam eden durum nedeniyle sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) gemilerini Ümit Burnu aracılığıyla Avrupalı alıcılara ulaştırmaya karar verdi. Şirket, İspanyol enerji kuruluşu Endesa’ya LNG kargosunda 10-12 günlük gecikme yaşanacağını bildirdi.
Bu arada İngiltere merkezli HSBC bankasının yayınladığı rapor durumun vehametini ortaya koydu. Rapora göre, küresel emtia piyasaları arz kesintileri ve yatırım eksikliği nedeniyle “süper sıkışıklık” içinde ve jeopolitik ve iklim riskleri durumu daha da kötüleştirecek. Raporu hazırlayan HSBC Başekonomisti Paul Bloxham “Bir süredir küresel emtia piyasalarını ‘süper sıkışıklık’ içinde olarak tanımlıyoruz. Bu talepteki güçlü bir büyümeden ziyade arz kısıtlamalarından kaynaklanan daha yüksek fiyatlarla ifade edilir. Jeopolitik, iklim değişikliği veya enerji dönüşümüyle ilgili arz kesintileri beklenenden daha büyük olursa, süper sıkışma daha derin veya daha uzun süreli olabilir” dedi.
Bloxham, dünyanın net sıfır karbonlu bir gelecek arayışının bakır ve nikel gibi enerji geçiş metallerine olan talebi artırdığına dikkat çekti. Bununla birlikte, bu kritik minerallerin tedarikine ayrılan yatırımların yetersiz olduğunu ve bunun da başta bakır, alüminyum ve nikel olmak üzere enerji geçiş metalleri üzerinde daha keskin bir arz sıkışıklığına yol açtığını söyledi. Bloxham, yeni kapasitelere daha fazla yatırım yapılmadığı sürece arzın kısıtlanacağını, “herhangi bir talep miktarı için” emtia fiyatlarının geçmişe göre daha yüksek kalmasının beklenmesi gerektiğini söyledi.
Analistler, muhtemelen fiyatları en fazla yükselecek emtialar arasında metallar başta geliyor. Bloxham, temiz enerji metallerinin yanı sıra demir cevherinin de düşen stoklar ve kapasite artırımına yönelik yatırım eksikliği nedeniyle listesinde yer aldığını belirtti.
FactSet’in verilerine göre demir cevheri fiyatları son bir yılda yüzde 24’ün üzerinde artış gösterdi. Bank of America Securities’in Asya-Pasifik temel maddeler başkanı Matty Zhao “Demir cevherinin ani bir sıkışma yaşamasının nedeni stokların çok düşük olması” dedi. Zhao, Çin’deki emlak krizine rağmen çelik üretiminin devam ettiğini ve bunun da çelik üretiminin ayrılmaz parçası olan demir cevheri ve koklaşabilir taş kömürüne olan talebi artırdığını belirtti. Dünyadaki çeliğin yaklaşık yüzde 55’ini tedarik eden Çin, 2023 yılının ilk 10 ayında yüzde 1,4 artışla 874,7 milyon ton çelik üretti.