Bir New York yolcusu da Zelenski: Hedef, Storm Shadow icazeti
Ürdün'deki saldırıdan sonra ABD'nin nasıl bir karşılık vereceği merak edilirken Kataib Hizbullah örgütü eylemlerini geçici süreliğine, "Irak hükümetini utandırmamak" için askıya aldığını söyledi.
Ürdün’ün Suriye sınırı yakınında üç Amerikan askerinin ölümüne neden olan insansız hava aracı saldırına karıştığından şüphelenilen Kataib Hizbullah, Irak ve Suriye’deki Amerikan güçlerine saldırılarını askıya aldığını açıkladı. Grup bu zamana kadar Irak ve Suriye’deki Amerikan üslerine 160’tan fazla saldırı düzenleyen İran destekli grupların çatı örgütü Irak İslami Direnişi hareketinin en etkin unsurlarından. Ürdün’deki saldırının ardından hem Cumhuriyetçiler hem de bazı eski komutanlar “İran’a saldırılsın” demeye başlamış, ABD Başkanı Joe Biden ise “İstediğimiz zaman istediğimiz şekilde karşılık vereceğiz” demiş ama nasıl bir karşılık verileceğini açık açık söylememişti. İran ise kendisini saldırılardan uzak tutmaya çalışıyor.
Kataib Hizbullah’ın lideri Ebu Hüseyin El Hamidavi Amerikan üslerine saldırıları durdurduklarını söyledi, ancak kararlarının geçici olduğunu belirterek saldırıların ileride devam edebileceği sinyali verdi. Duyuru tam da ABD’nin misillemesinin Ortadoğu’daki krizi daha da büyütebileceği ve ABD ile İran’ı sıcak çatışmanın içine çekebileceği endişelerinin ayyuka çıktığı bir döneme denk düştü.
Biden dünkü açıklamasında saldırıdan İran’ı sorumlu tutmuş, ama Tahran ile savaşmak gibi bir niyetleri olmadığını vurgulamıştı. Florida’ya yapacağı bağış kampanyası ziyareti için Beyaz Saray’dan ayrıldığı sırada gazetecilere konuşan Biden “İran bunu yapan insanlara silah tedarik ediyor. Ortadoğu’da daha geniş çaplı bir savaşa ihtiyacımız olduğunu düşünmüyorum. Aradığımız bu değil” demişti.
Pentagon Sözcüsü Tümgeneral Pat Ryder ise Kataib Hizbullah’ın açıklamasının Ürdün’deki saldırıya misilleme planlarını etkilemeyeceğini söyledi. ABD’li yetkililer saldırının İran tarafından silahlandırılan ve yönlendirilen gruplarca gerçekleştirildiğini ve Kataib Hizbullah saldırılarına benzer özellikler taşıdığını söyledi. Bu saldırı ABD’nin geçen hafta Bağdat’ın güneyinde Curf El Sakhar denen bölgede Kataib Hizbullah’a ait karargâha ve milis grupların Suriye’ye silah taşımak için kullandığı Al Qaim kasabası yakınlarındaki sınır kapısına düzenlediği hava saldırılarının ardından gelmişti. ABD Ürdün’deki saldırının aslında o bir hafta önceki saldırıya misilleme olduğunu düşünüyor.
Şii milisler şimdiye kadar Amerikan üslerine 160’tan fazla saldırı düzenlese de Ürdün’deki saldırıyı diğerlerinden ayıran bir durum vardı: İlk defa Amerikan askerleri öldürülmüştü ve 40’tan fazla da yaralı vardı. ABD’li eski ve yeni yetkililer bu saldırıya karşılık olarak Biden’ın Devrim Muhafızları’nın İran’ın Suriye, Irak ve Yemen’de faaliyet gösteren Kudüs Gücü savaşçılarına saldırmak, deniz üzerinde hareket halindeki İran gemilerini vurmak ya da sorumlu olduğu düşünülen İran destekli milis gruplara saldırmaya devam etmek gibi seçenekleri olduğunu söylüyor. ABD’li yetkililerden biri WSJ’ye verilecek yanıtın bölgedeki askeri ve komuta merkezlerine geniş ölçekli ve günlerce sürecek hava saldırıları olabileceğini söyledi.
Ürdün’deki saldırının Ortadoğu’da ipleri gerdiği ortada. Sudani’nin diplomatik danışmanı Ferhad Alaaldin’e göre Irak Başbakanı Muhammed Şiya Sudani’nin hükümeti ABD’nin Irak’taki saldırılarını engellemeye çalışıyor ve krizi yatıştırmak için “Irak içindeki ve dışındaki tüm taraflara” çağrılar yapıyor. Hamidavi de faaliyetlerini askıya aldığını söylediğinde amaçlarının “Irak hükümetini utandırmamak” olduğunu belirtmiş ve, “Gazze’dekileri alternatif yollarla savunmaya devam edeceğiz” dedi.
Irak’taki en gizli ve etkili Şii milislerin başında gelen Kataib Hizbullah’ın Kudüs Gücü ile yakın bağları var. 2003 yılında Irak’ın işgalinin hemen ardından kurulan grup o zamandan bu yana yol kenarlarına yerleştirdiği bombalar ve havan toplarıyla ABD ve müttefiklerini hedef almasıyla ün kazandı. Kataib Hizbullah esas hedefinin Amerikan askerlerini Irak’tan çıkarmak olduğunu söylüyordu.
Burada önemli bir nokta da geçen cumartesi Iraklı ve ABD’li yetkililer arasında Bağdat’ta Amerikan askerlerinin Irak’taki geleceğine dair görüşmelere başlanması. Sudani böylece milis grupların saldırılarının da hafifleyeceğini düşünüyor. Aylarca sürmesi beklenen bu görüşmelerde Irak’ta ABD öncülüğündeki askeri koalisyonun sona erdirilmesi amaçlanıyor ancak ABD’li yetkililer birliklerin Irak güçlerine yardıma devam etmesi için kapının açık bırakıldığını söylüyor. Zamanında bu birlikler IŞİD’e karşı savaşmak için bölgeye gelmişti. Şu an Irak’ta 2500 Amerikan askeri var.
İran’da da bazı sıkıntılar baş gösteriyor. Gazze’deki savaş başladığından beri İran’ın para birimi yüzde 15’lik bir değer kaybı yaşadı. İran’ın ruhani lideri Ayetullah Hamaney iş dünyası liderleriyle yaptığı toplantıda likiditenin daha sıkı kontrol edilmesi çağrısı yaparak enflasyonun yaşam standartlarını düşürdüğünü, kasım ayındaki parlamento seçimleri öncesinde atmosferi bozacağını söyledi. İran’da enflasyon yüzde 40 civarında.
İran medyasında Amerikan medyasındaki haberler kaynak gösterilerek olası misillemeler hakkında tahminler yürütülüyor. İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan Ortadoğu’daki krizi çözebilmek için “siyasi bir yol” gerektiğini söyledi, “Diplomasi bu yönde ilerliyor. Binyamin Netanyahu suçla dolu siyasi hayatının sonuna yaklaşıyor” dedi.
Öte yandan İran İçişleri Bakan Yardımcısı Seyyid mecis Mirahmedi, Suriyeli mevkidaşlarıyla görüşmesinde mevcut krizi ele alarak Direniş Ekseni’nin zaferin eşiğinde olduğunu söyledi. Direniş Ekseni İran, Suriye, Lübnan Hizbullahı ve Husiler’den oluşuyor ve savaşın başından bu yana Gazze’ye desteklerini esirgemiyorlar. Eksenin gruplardan oluşan kısmı yani Hizbullah ve Husiler desteklerini İsrail ile doğrudan çatışma ve Kızıldeniz’den geçen ticari gemileri hedef alma şeklinde gösteriyor.
Ancak İran içteki sorunlarıyla da karşı karşıya. Mesela İsrail’in dış istihbarat teşkilatı Mossad ile işbirliği yapmakla suçlanan dört Kürt pazartesi günü idam edildi. Hepsi solcu Komala Partisi üyesi olan bu dört kişi iddiaya göre geçen yaz İsrail ile işbirliği halinde İsfahan’da bombalı saldırı planlamıştı. İdamlara tepki olarak Sanandaj, Sakız, Mahabad, Bukan, Dehgolan gibi şehirlerde kepenkler indirildi.