İsrail’in hava savunması delik deşik: Hizbullah askeri üssü vurdu, dört İsrailli öldü, 58 yaralı var
Seçmenlerinin Gazze meselesine iki ayrı kutuptan bakması nedeniyle zor zamanlar yaşayan Biden'ın Netanyahu için "kör olası kötü adam" dediği iddia edildi. Biden'ın sözcüsü iddiayı reddetti. Bu arada İsrail de ABD'den yeni yardım paketini kaptı.
ABD’de başkanlık seçimleri yaklaşırken anketler ABD Başkanı Joe Biden’ın seçmen kitlesinin Gazze konusunda ikiye ayrıldığı görülüyor. Yarısı İsrail’in Gazze’deki saldırılarının son bulması gerektiğini düşünürken diğer yarısı İsrail’i haklı bulduklarını söylüyor. Bu da Biden için bir sorun, çünkü nasıl davranırsa davransın seçmenlerinin diğer yarısını gücendirme ihtimali var.
Hafta sonu yayılan bir iddiaya göre Biden İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun arkasından “kör olası kötü adam” demiş. İddia Biden ile görüşen ama ismi açıklanmayan kaynaklara dayandırıldı. Biden’ın şimdiye kadarki bazı seçim kampanyası etkinliklerinin Gazze’de ateşkes isteyen protestocularca bölündüğü göz önüne alındığında Biden’ın neden böyle dediği anlaşılabilir.
Ama Biden’ın sözcüsü Andrew Bates Politico’ya verdiği demeçte “Başkan böyle bir şey söylemedi, söylemez de” diyerek iki liderin “kamuoyu önünde de özel hayatlarında da birbirlerine karşı saygılı şekilde yıllardır ilişkilerini sürdürdüğünü” söyledi.
Biden yönetimi tüm itirazlara rağmen savaşın başından bu yana kongreyi iki kez ekarte ederek yüz milyonlarca dolarlık mühimmat satışını hızlandırdı. Times of Israel’e göre Washington Netanyahu hükümetini Gazze’ye daha çok yardımın girmesine izin vermesi için silah yardımlarını koz olarak kullandığını söylüyor. Ama hem İsrail tarafında hem de ABD tarafında ortada böyle bir tehdidin olduğunu gösteren bir emare yok.
Daha bugün Filistinli mültecilere yardım ajansı UNRWA’nın Gazze Şeridi’ndeki operasyonlarını yöneten Thomas White X üzerinden yaptığı paylaşımda Gazze Şeridi’nin kuzeyine hareket etmek üzere olan bir gıda kamyonunun İsrail ateşi altında kaldığını söyledi. White saldırıda herhangi bir can kaybı olmadığını söylese de paylaştığı fotoğraflarda kamyonların hasar aldığı görülüyor.
#Gaza this morning a food convoy waiting to move into Northern Gaza was hit by Israeli naval gunfire – thankfully no one was injured@UNRWA pic.twitter.com/1kvShgX6MG
— Thomas White (@TomWhiteGaza) February 5, 2024
Ayrıca Amerikan Kongresi’nin üst kanadı olan Senato’da Meksika sınırında göçmenlerin yasadışı geçişlerinin önüne geçmek için sert önlemlerin yer aldığı yasa karşılığında Ukrayna ve İsrail’e de para yardımlarının sağlanacağı 118.2 milyar dolarlık bütçe Senato’dan geçmiş oldu. Bu yardım paketinden yalnız İsrail ve Ukrayna’nın değil Gazze ve Batı Şeria’daki sivillerin de faydalanacağı söyleniyor.
Yardımların 60 milyar doları Rusya’ya karşı savaşan Ukrayna’ya, 14.1 milyar doları ise İsrail’e gönderilecek. 20.23 milyar doları ise ABD’nin yeni sınır politikalarını yürürlüğe sokmak için kullanılacak. Normalde ABD her yıl İsrail’e zaten 3 milyar dolarlık yardım yapıyor, geçen yıl savaş başladıktan sonra meclisten 14.3 milyar dolar ek yardım geçmişti.
Öte yandan ABD, UNRWA’ya yaptığı yardımı İsrail’in “UNRWA’nın 12 personeli Hamas’ın faaliyetlerine karıştı” iddiasının ardından geri çekti. Washington bu yılki yardımın yüzde 90’ını çoktan ajansa gönderdiği için kısa vadede bir sorun olmayacağını iddia ediyor ama ABD’nin yanı sıra dokuz ülke daha UNRWA’ya yardımı kesti. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres böyle giderse ajansın şubatı çıkaramayacağını söyledi.
Bunlara rağmen İsrail’de Biden yönetiminin desteklerini yetersiz bulanlar var. Bu kişilerin başında İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir geliyor. Pazar günü Wall Street Journal gazetesinde yayınlanan röportajında Ben Gvir “Biden bize tam destek vermek yerine Hamas’a giden insani yardım ve yakıtlarla ilgilenmekle meşgul. Eğer Trump iktidarda olsaydı ABD’nin tutumu tamamen farklı olurdu” dedi.
Netanyahu ise Ben-Gvir’in açıklamalarının ardından pazar günü kabinede muhtemelen Ben Gvir’i hedef alan bir konuşma yaptı: “Tecrübelerime dayanarak sizlere bir şey söylemek istiyorum: ‘Hayır’ demeniz gereken yerlerde bile ‘evet’ diyenler var. Uluslararası toplum tarafından alkışlanırlar ama ulusal güvenliğimizi tehlikeye atarlar. Bir de her şeye ‘Hayır’ diyen tipler var, ülkelerinde alkışlanır ama kritik çıkarlarımızı tehlikeye atarlar.”