Anagold Madencilik 187 işçiyi işten attı: Gerekçe maddi zorluk
Facianın yaşandığı Çöpler Altın Maden Ocağı’nın kapasitesini çevre bakanı olduğu dönemde üç kat arttırdığı suçlamaları için Ak Parti’nin İBB başkan adayı Murat Kurum ‘bilinçli algı operasyonu’ dedi.
Erzincan İliç’teki Çöpler Altın Madeninde madenin üretim kapasitesi 2020 yılında bir kez daha arttırılmış, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın da maden hakkında “ÇED raporuna gerek yok” kararı verildiği ortaya çıkmıştı. Ak Parti’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday gösterilen Murat Kurum’un bakan olduğu dönemde imzasını taşıyan onay ile maden alanı üç kat artırıldı.
Kurum’un Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı olduğu dönemde, İliç’teki Anagold Madencilik’e ait altın madeninde borularının patlaması, siyanürün Fırat Nehri’ne karışmasına ilişkin soru önergelerine verdiği yanıtlar da gündemde. Onlardan biri de İYİ Partili Aydın Adnan Sezgin’in soru önergesine verdiği “2015’ten 2022’ye kadar 111 çevre denetimi yapılmış, insan ve çevre sağlığı açısından herhangi bir risk bulunmadığı tespit edilmiştir” yanıtı.
T24’ün haberine göre Kurum’un bakanlığı döneminde İliç’teki madenle ilgili çok sayıda soru önergesi verildi. DEVA Patisi “siyanür sızıntısı” iddialarını taşıdı, CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol verdiği soru önergesinde “Bakanlığınız Erzincan İliç Çöpler Altın Madeni sahasında siyanür ve sülfürik asit içeren kimyasalların buharlaştırarak atmosfere verilmesinden haberdar mıdır?” diye sordu. Murat Kurum tarafından sorulara verilen yanıtta madende her türlü denetimin yapıldı ifade edilerek “Alanda sızdırmazlığa ilişkin gerekli tedbirlerin alındığı tespit edildikten sonra atık depolama izni verilmiştir” dendi.
Kurum İliç hakkında kendisiyle ilgili gündeme gelenler hakkındaki sessizliğini dün bozdu. Erzincan İliç’teki maden ocağında yaşanan toprak kayması ile ilgili açıklamalarda bulunan AKP İBB Başkan adayı Murat Kurum, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı döneminde işletmenin çevre mevzuatına uygun iş yapıp yapmadığının 135 kez denetlendiğini öne sürerken, 21 Haziran 2022’de, işletmeye Çevre Kanunu’ndaki en üst sınırdan idari para cezası verildiği hatırlatarak şöyle dedi:
“Şunların altını çizerek söylemek istiyorum. Bakanlığım döneminde, söz konusu bu işletmeye verilen ÇED raporunu dile getiriyorlar. Çevre Bakanlığı sadece çevresel etkileri denetler. İşletme; çevreye, doğaya zarar veriyor mu, vermiyor mu buna bakar. Bakanlığımız döneminde, bu işletmenin çevresel etki denetimleri çok sıkı bir şekilde yapıldı. Bu işletmenin çevre mevzuatına uygun iş yapıp yapmadığı, tam 135 kez denetlendi.
İşletmenin faaliyetinde çevre mevzuatı kapsamında görülen eksiklikler nedeniyle; 3 ay kapısına mühür vuruldu. Bununla da kalınmayıp; işletmenin çevreyi kirletmesi nedeniyle; Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu. Masa başında üretilmiş pek çok yalan haber ve tezvirat sağa sola servis edildi. İşletmenin, tüm tedbirleri aldığı bilirkişi raporlarıyla tespit edilince faaliyetine tekrar başladı. Çevre Bakanlığı’nın işletmenin kapasite artışı kararını verme yetkisi yoktur. Hangi vicdanla, hangi duyguyla bu konuyu İstanbul’a ve İstanbul seçimlerine getirdiniz?”
İşletmenin kapasite artırmasına yönelik kararın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan alınmasının mümkün olmadığını sözlerine ekleyen Kurum “Bize iftira atanlar şunu da bilir ki; Çevre Bakanlığı işletmenin kapasite artışı kararını vermez, veremez, çünkü böyle bir yetkisi yoktur. Sadece ve sadece kapasite artışının çevreye etkisini ölçer, onaylar ya da onaylamaz” dedi.
Dün geceden itibaren tek merkezden yönetilen sistematik ve bilinçli bir algı operasyonu ve kara propagandanın başlatıldığını öne süre Kurum, şöyle devam etti:
“Milletimizi yasa boğan böylesi bir hadise, siyasi bir istismara dönüştürüldü. Masa başında üretilmiş pek çok yalan haber ve tezvirat sağa sola servis edildi. Milletimiz bu kötü niyeti çok iyi biliyor, çok iyi tanıyor. Vatandaşlarımızın daha toprağın altında olduğu bir yerde, 85 milyonun gözünün, aklının, kalbinin burada olduğu bir aşamada; bu olayı siyasete alet etmek vicdansızlık, insafsızlık değil de nedir? Hangi insani duyguya, hangi insani erdeme uygundur? İnsanımızın canları üzerinden siyasi ikbal peşine düşenleri, milletimizi aldatmaya çalışanları bu millet affetmeyecektir. Bu millet, bu siyaset simsarlarını, bu algı operasyonlarını boşa çıkaracak, unutmayacak, onları derin vicdanıyla ve ferasetiyle cezalandıracaktır.”