İran’dan Erbil’e İHA ve füze saldırısı: ABD konsolosluğu da hedef alındı
İsrail Refah'a saldırı planları yaparken ABD bir kez daha BMGK'da Gazze'de acil insani ateşkes öngören karar tasarısını veto etti.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında şu ana kadar 28 binin üzerinde Filistinli hayatını kaybetti. Kent harabeye dönerken İsrail güçleri şeridin en güneyinde, Mısır sınırında bulunan Refah’a saldırı planları yapıyor. Refah, Filistinlilerin şeridin neredeyse tamamını ele geçiren İsrail ordusundan kaçan Filistinlilerin tek sığınağı.
Tel Aviv tüm çağrılara rağmen saldırılarını aralıksız sürdürürken Amerika Birleşik Devletleri, İsrail’in Hamas’a yönelik saldırılarını durdurması için uluslararası kamuoyunda artan tepkiler üzerine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) Gazze’de acil ateşkes talep eden karar tasarısını veto etti. Bu, ABD’nin savaşın başından bu yana üçüncü vetosu olarak kayıtlara geçti.
#GrandeFratello
US BLOCKS CEASEFIRE CALL WITH THIRD UN VETO IN ISRAEL-HAMAS WARThe United States on Tuesday again voted a draft United Nations security council resolution on the ISRAEL-HAMAS WAR, Blocking a demand for an immediate humanitarian ceasefire as it instead pushes ⬇️ pic.twitter.com/zRac5iTiqU
— NewsAlgorthm (@NewsAlgorthm) February 20, 2024
Cezayir’in sunduğu karar tasarısını veto edeceğini önceden duyuran Washington, İsrail’in Gazze’deki tutumunu giderek daha fazla eleştirmeye başlamış ve çatışmalarda “geçici ateşkes” öngören kendi tasarısını Güvenlik Konseyi’ne sunmuştu.
Şimdi dikkatler diğer Güvenlik Konseyi üyelerinin çoğunun gerisinde kalan ancak yine de Beyaz Saray’ın çatışmayla ilgili tutumundaki sertleşmeyi gösteren Amerikan karar tasarısında.
ABD’nin BM Büyükelçisi Linda Thomas Greenfield Güvenlik Konseyi’ne Cezayir’in önerdiği karar tasarısının bölgede devam eden hassas müzakereleri olumsuz etkileyeceğini söyledi.
Oylamadan sonra yaptığı açıklamada Greenfield “Bugün oylamaya gitmek temenni ve sorumsuzluktu, bu nedenle hassas müzakereleri tehlikeye atacak bir karar tasarısını destekleyemeyiz ancak hepimizin paylaştığı pek çok endişeyi gidereceğine inandığımız bir metin üzerinde çalışmayı dört gözle bekliyoruz” dedi.
Cezayir’in önergesi sonuçta başarısız olmaya mahkum olsa da, İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) Gazze’deki kara ve hava harekatının gidişatına ilişkin giderek yaygınlaşan küresel endişenin altını çizmeye hizmet etti.
Bu arada ABD daha önce de 16, 18 ve 25 Ekim 2023 ile 8 Aralık 2023’te BMGK’de Gazze’ye ilişkin sunulan karar tasarılarını veto etmişti. ABD, BM Genel Kurulu’nda da 13 Aralık 2023’te 153 ülkenin “evet” oyu kullandığı Gazze’de acilen insani ateşkes talebinde bulunulan karar tasarısı için “hayır” oyu kullanan 10 ülkeden biri olmuştu.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, çevrim içi olarak düzenlediği basın brifinginde Gazze ve Refah’taki son durumu değerlendirdi. Kirby, ABD’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) yapılan son oylamada neden Gazze’de kalıcı ateşkes tasarısını reddettiğini ve kendi tasarılarının içeriğini gazetecilere aktardı.
ABD yönetimi olarak Gazze’de henüz kalıcı ateşkesin zamanının geldiğine inanmadıklarını kaydeden Kirby “Genel bir ateşkesin, yani kalıcı bir ateşkesin doğru zamanının geldiğine inanmıyoruz, ki böyle bir şey Hamas’ın (Gazze’de) kontrolünün devamını sağlar” dedi.
Danışman, Hamas’ın elindeki rehineleri bırakması ve Gazze’ye daha fazla insani yardımın ulaştırılabilmesi için en az 1 hafta olacak ancak 6 haftaya kadar uzatılabilecek geçici bir ateşkesi savunduklarını belirterek, bu seçeneğin daha uygulanabilir olduğuna inandıklarını vurguladı.
Filistin’in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, tasarının oylanmasının ardından açıklamalada bulundu. Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) İsrail’e yönelik 26 Ocak’ta aldığı ihtiyati tedbir kararlarının uygulanması ve acilen ateşkes sağlanması gerektiğini kaydeden Mansur, bu yöndeki taleplerinin yerine getirilmediğine dikkati çekti.
Mansur, Filistin’de öldürülenlerin sayısının 30 bine dayandığını, 69 bin kişinin ise yaralandığını belirterek, “Bu şu anlama geliyor; İsrail sadece son 20 günde 4 bin Filistinli çocuk, kadın ve erkeği öldürdü. Bu, eylemsizliğin korkunç sonucudur” diye konuştu. “Soykırımdan daha büyük suç olabilir mi?” diyen Mansur “Tarih BM Güvenlik Konseyi’ni çok sert yargılayacak” değerlendirmesinde bulundu.
Filistinli yetkili savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırım işleyenlerin hesap vermesi için çabalarından vazgeçmeyeceklerini belirterek İsrail’in değil Filistinli kadın, çocuk ve erkeklerin korunması gerektiğini ifade etti.
Cezayir’in BM Daimi Temsilcisi Amar Bendjama ise uluslararası toplumun acilen ateşkes çağrılarına cevap vermesi gerektiğini belirtti. Bendjama “Bu çağrıları engelleyenler politikaları ve hesaplarını gözden geçirmeli. Bugünün hatalı kararları yarın bölgeyi ve dünyayı etkileyecek. Maliyeti, şiddet ve istikrarsızlık olacak” diye konuştu.
Ateşkes talebi için çekimser oy kullanan İngiltere’nin BM Daimi Temsilcisi Barbara Woodward da “Bu karar tasarısında yapıldığı gibi sadece ateşkes çağrısında bulunmak buna ulaşmayı sağlamayacaktır” değerlendirmesinde bulundu. Woodward söz konusu karar tasarısının esirlerin serbest bırakılması için yürütülen müzakerelere zarar vereceğini savunarak, “Çatışmanın durmasının yolu tüm esirlerin serbest bırakılması” dedi.
Fransa’nın BM Daimi Temsilcisi Nicholas de Riviere ise sivilleri korumak için ateşkes ve insani yardım erişiminin acilen sağlanması gerektiğinin altını çizerek, “Gazze’deki insani durum ve can kaybı kabul edilemez. İsrail’in operasyonları son bulmalı.” diye konuştu.
Çin’in BM Daimi Temsilcisi Zhang Jun da ABD’nin vetosunun yanlış mesaj verdiğini ve Gazze’yi daha derin krize ittiğini söyledi. BM Güvenlik Konseyi’nin uluslararası düzeni muhafaza etmek için ateşkes çağrısında bulunması gerektiğini vurgulayan Zhang “Uluslararası toplum, adaleti sağlamalı ve Filistinlilere yaşam hakkı vermeli” dedi.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Cezayir’in Gazze’de acilen insani ateşkes sağlanması talebiyle sunduğu karar tasarısının ABD tarafından veto edilmesinin üzücü olduğu aktarıldı.
BMGK’da reform yapılması çağrısında bulunulan açıklamada “BMGK’nın uluslararası barış ve güvenliğin sürdürülmesindeki sorumluluklarını güvenilir bir şekilde ve çifte standart olmaksızın yerine getirmesine her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğu” vurgulandı.
Açıklamada ayrıca “Gazze Şeridi ve çevresinde kötüleşen insani durumun yanı sıra uluslararası barış ve güvenliği tehdit eden saldırıların artması” konusunda da uyarıda bulunuldu.
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme” gerekçesiyle İsrail’e 7 Ekim 2023’te kapsamlı saldırı düzenledi. İsrail 7 Ekim’deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.
Tel Aviv’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 12 bini çocuk, 8 bin 190’ı kadın olmak üzere 28 binin üzerinde Filistinli öldürüldü, 66 binden fazla kişi yaralandı. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
İsrail ordusu ise Gazze Şeridi’ne saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 225’i karadan işgal sürecinde olmak üzere 560’tan fazla askerinin öldürüldüğünü duyurdu. Çatışmalara 24 Kasım 2023’te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan “insani ara”da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı.
Öte yandan İsrail binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti. İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 381 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim 2023’ten bu yana sınırda devam eden çatışmalarda en az 40 Lübnanlı sivil ve 180’den fazla Hizbullah mensubu ile en az 7 İsrailli sivil ve 10 İsrail askeri öldü.