Ukrayna savaşında ilerleme yok, gerilla taktikleri öne çıkıyor
ABD'nin önde gelen gazetelerinden Washington Post Biden yönetiminin 7 Ekim'den bu yana İsrail'e 100'den fazla silah satışını gizlice onayladığını yazdı.
İsrail’in Gazze işgalinde ölü sayısı tırmanıyor, ateşkes ve esir takası müzakereleri ise tıkandığı yerde debelenmeye devam ediyor. Yani diyeceğimiz Doğu cephesinde yeni bir şey yok. Ancak Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) önde gelen gazetelerinden The Washington Post’un haberi gözleri Batı’daki gelişmelere çevirdi. Gazete ABD Başkanı Joe Biden’ın sivil kayıplara neden olan İsrail saldırganlığını eleştiriyor gibi görünürken alttan alta Tel Aviv’e 100’den fazla kez silah satışı yaptığını yazdı. ABD’li yetkililerin Kongre üyelerini gizli bir toplantıda bu satışlar hakkında bilgilendirildiğini yazan gazete Biden yönetiminin Hamas’ın Aksa Tufanı Operasyonu’nu yaptığı 7 Ekim’den bu yana İsrail’e binlerce füze, bomba, sığınak avcısı, hafif silah ve diğer silahlardan oluşan 100’den fazla askeri satışı sessizce onaylayıp teslimatı gerçekleştirdiğini öne sürdü. Washington Post yapılan 100’den fazla askeri satışın daha önce rapor edilmemiş olduğuna dikkat çekti. Gazete haberinde bu silah satışının ABD’nin İsrail ve Filistinli örgütler arasında devam eden savaştaki kutuplaştırıcı rolünün göstergesi olduğunu yazdı. 30 binden fazla insanın sivil ayrımı gözetmeksizin katledildiği Gazze’de İsrail artık Refah’ta köşeye sıkıştırdığı sivillerin yaşamaya çalıştığı çadırları, kıtlıkla burun buruna olan insanların girdiği yemek kuyruklarını dahi rahatça hedef alır hale geldi. ABD ise bu saldırganlıktan rahatsız olduğunu dile getirse de “insani ara” diye diretip Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden (BMGK) çıkacak ateşkes kararlarını veto etmeyi sürdürüyor.
Ateşkes için İsrail’in ikna olduğunu ve artık topun Hamas’ta olduğunu söyleyen ABD bu zamana kadar Tel Aviv’e yönelik silah satışlarının sadece ikisini kamuoyuna duyurmuştu. Bunlar 106 milyon dolar değerinde tank mühimmatı ve 147,5 milyon dolarlık mermi yapımı bileşenlerinden ibaretti. Bu satışların da Biden yönetiminin Kongreyi bay-pas etmesiyle yapıldığın manşetlerde yerini almıştı. Washington Post’un gündeme getirdiği 100’den fazla işlem de (Yabancı Askeri Satışlar [FMS]) de kamuoyuna hissettirilmeden gerçekleştirildi. Çünkü habere göre her satış yürütmenin yasamaya bildirim yapmasını gerektiren meblağın altında kaldı.
Her ne kadar bildirim gerektirmeyecek meblağlarda tutulması için küçük paketler halinde gerçekleştirilse de bu satışlar bir arada ele alındığında büyük bir çelişkiyi ortaya koyuyor. Bu da ABD’nin, hemen her gün ateşkes ve esir takası anlaşması için açıklama yaptığı, Biden yönetiminin İsrail’e desteğinin eleştirilmesi üzerine Washington’un müttefikine karşı üslup değişikliğine gittiği, hatta Filistin’e daha fazla insani yardıma olanak sağlayan bir takım operasyonları hayata geçirdiği bu süreçte Gazze’deki katliamın görünmez eli olduğunu kanıtladı.
Biden yönetiminin eski üst düzey yetkililerinden ve Uluslararası Mülteciler Örgütü’nün şu anki başkanı Jeremy Konyndyk “Bu oldukça kısa bir süre içinde olağanüstü satış anlamına geliyor ve İsrail’in saldırganlığının bu düzeyde bir ABD desteği olmadan sürdürülebilir olmayacağını da gösteriyor” dedi.
İsrail hükümeti ise tabii ki buna sessiz kaldı.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matt Miller Hamas’ın İsrail’e düzenlediği ve 1.200 kişinin ölümüne ve 240’tan fazla kişinin rehin alınmasına yol açan Aksa Tufanı Operasyonu’ndan bu yana ABD yetkililerinin İsrail’e silah transferi konusunda Kongre’yi “200’den fazla kez” bilgilendirdiği ifade etti. Bir yandan Tel Aviv’e silah satan ABD’li yetkililer diğer yandan da İsrail hükümetini sivillerin tahliyesine yönelik bir plan olmaksızın Refah’a saldırı düzenlememesi konusunda uyarıyor. Ancak bazı Demokratlar Başbakan Binyamin Netanyahu’nun bölgeye daha fazla gıda, su ve ilaç girmesine izin verilmesi ve askeri harekatın yoğunluğunu azaltması yönündeki diğer ABD talepleri gibi Washington’un bu ricalarını da göz ardı edeceğinden endişe ediyor.
ABD’nin İsrail’e yaptığı silah satışlarıyla ilgili kamuya açık bilgilerin azlığı, son transferlerin ne kadarının ABD’nin İsrail’e rutin güvenlik yardımı sağladığı, ne kadarının Gazze’ye yönelik bombardımanının bir sonucu olarak hızlı bir şekilde mühimmat ikmali yaptığı konusunda belirsizlik yaratıyor. İsrail silah harcamalarına ilişkin verileri rutin olarak açıklayan bir ülke değil, ancak savaşın ilk haftasında Gazze’ye 6 bin bomba attığını açıklamıştı. Silah teslimatları hakkında kamuoyunun bilgilendirilmemesi daha önce de ABD’de kriz yaratmıştı. Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Josh Paul, Biden’ın Gazze politikasını protesto için istifa etmişti. Paul “Silah transfer süreci şeffaflıktan yoksun” demişti.
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme” gerekçesiyle İsrail’e 7 Ekim 2023’te Aksa Tufanı Operasyonu’nu düzenledi. İsrail, 7 Ekim’deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı. İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 13 bin 430’u çocuk, 8 bin 900’ü kadın olmak üzere 30 bin 717 Filistinli öldürüldü, 72 bin 156 kişi yaralandı.
Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ne saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 247’si karadan işgal sürecinde olmak üzere 587 askerinin öldürüldüğünü duyurdu. Çatışmalara 24 Kasım 2023’te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan “insani ara”da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 424 Filistinli hayatını kaybetti. İsrail ordusu ve Hizbullah arasında 8 Ekim’den bu yana sınırda yaşanan çatışmalarda 232 Hizbullah mensubu, 45 Lübnanlı sivil, 11 Emel Hareketi, 12 Hamas ve 12 İslami Cihad mensubu ile 6 İsrailli sivil ve 11 asker öldü.