21 yıl sonra aynı acı: Öldürülen amcasının ismi verilen genç cinayete kurban gitti
Geçen yıl Beyoğlu’nda Engin Yalçın’ın kafasına kalem saplayarak öldüren Derviş Karadağ hakim karşısına çıktı. “Elimde kalem olup olmadığını hatırlamıyorum” diyen Karadağ olayın anlık öfkesine denk geldiğini söyledi.
Geçen yılın 10 Kasım sabahında saat 08.00 sıralarında 43 yaşındaki Engin Yalçın’la bir arkadaşı İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde kaldırımda oturuyordu. Derviş Karadağ’ın anlatımına göre Yalçın’ın yanındaki kişi Karadağ’ın çalıştığı börekçinin park halindeki aracına şişe fırlattı. Bunun üzerine Karadağ börekçiden iş önlüğüyle çıkarak ikilinin yanına geldi ve tartışmaya başladılar. Bu sırada Karadağ sağ elindeki kalemi Engin Yalçın’ın sol kaşının üstüne sertçe sapladı ve oradan uzaklaştı. Yalçın sersemleyip ayağa kalktı. Yoğun kan kaybeden Yalçın Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı, yedi gün sonra da hayatını kaybetti.
Otopsi raporunda Yalçın’ın kanında uyuşturucu madde metabolitleri tespit edildiği, ölümünün cisim yaralamasına bağlı kafatası kırıklarıyla birlikte beyin kanaması, beyin doku hasarı ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana geldiği bildirildi. Savcılık sanıkla maktul arasında husumet olmadığı, maktule yalnızca bir kez vurduğunu dikkate alarak öldürme kastıyla değil, yaralama kastıyla hareket ettiği gerekçesiyle sanık Karadağ hakkında “Kasten yaralama neticesinde ölüme neden olma” suçundan 12 yıldan 18 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya tutuklu sanık Derviş Karadağ ve ölen Engin Yalçın’ın yakınları katıldı.
Sarıyer’de börekçi dükkanında üç aydır garsonluk yaptığını söyleyen sanık Derviş Karadağ yoldan geçen bir kadını maktul ve arkadaşlarının önünü kesip taciz ettiklerini iddia ederek “Bayan dükkana girip yardım istedi, ‘polis çağıracağım’ dedi. Tüm müşteriler bu olaydan rahatsız olup gitti. Maktul ve arkadaşları ikili üçlü grup halinde dışardaydı. Sabah saatleriydi, ellerinde alkol şişeleri vardı. Kavga edip tartışıyorlardı. Ellerindeki şişeyi iş sahibine ait arabaya fırlattılar. Yanlarına gittim. Elimde sadece sipariş aldığım kağıt ve tükenmez kalem vardı. Arabaya kimin şişe fırlattığını sordum, maktulü gösterdiler. ‘Niye fırlattın’ diye sorunca maktul ‘Sana ne’ deyip küfür etti. Ağırıma gitti, hamlede bulundum. Aslında vurmayacaktım. Önce elimi kaldırdım. Küfür edince tahrik oldum. Bir kez yumruk attığımı hatırlıyorum. Neresine vurduğumu hatırlamıyorum. Tam olarak elimde kalem olup olmadığını, ona saplayıp saplamadığımı hatırlamıyorum. Anlık öfkeme denk geldi. Ancak tek darbe vurduğumu hatırlıyorum” dedi.
Engin Yalçın’ın küfür ederek arkasından gelmeye devam ettiğini söyleyen sanık Karadağ “Dükkanın içine geçtim. İş yeri sahibine dışarıda biriyle kavga ettiğimi söyledim. İş yeri sahibi yüzü kanayan maktule peçete verip ambulans çağırdı. Maktulü ambulansla götürdüler. Bir hafta sonra maktulün öldüğünü öğrendim” diye konuştu.
Sanık Karadağ maktulle daha öncesinden husumeti olmadığını, şahsen tanımadığını, olayın anlık geliştiğini de söyleyerek “Suçsuzum, beraatimi ve tahliyemi istiyorum” dedi.
Şikayetçi avukatı Büşra Atmaca’nın “Burada kalemi hatırlamadığınızı söylediniz, ama önceki beyanınızda kalemle vurduğunuzu söylemişsiniz, nasıl vurdunuz?” sorusu üzerine sanık “Kalem avucumun içindeydi, sivri ucu aşağıdaydı. Yumruğumun alt kısmıyla vurdum. Kalemin sivri tarafı kafasına girmiş” dedi.
Sanık avukatı Erdal Çelik de müvekkilinin öldürme ve yaralama amacı olmadığını belirterek “Otopsi raporunda maktulün birçok yerinde darbeler olduğu görülmektedir. Muhtemelen arkadaşlarıyla kavga etmiştir. Tanık Sevda üzerine bir kavga vardır. Hastaneye taşınırken ambulans tarafından yere düşürülmüştür. Olaydan bir hafta sonra vefat etmiştir, birçok ameliyat gerçekleştirilmiştir. Bir kalem darbesiyle öldürülmesi mümkün değildir. Müvekkilim pişmandır, tahliyesini isteriz” dedi.
Maktulün babası Kazım Yalçın, annesi Saadet Yalçın, ağabeyi Aydın Yalçın ve ablası Aysel Yalçın ise olayı görmediklerini ancak sanıktan şikayetçi olduklarını söyladi. Aydın Yalçın, olayda taciz olmadığını vurgulayarak “Sanık dersini iyi çalışmıştır. Yönlendirilmiştir. Yalan söylüyor, cezalandırılmasını istiyoruz” dedi. Aysel Yalçın da olayda taciz edildiği iddia edilen Sevda İnan’ın ölen kardeşinin kız arkadaşı olduğunu belirterek onu taciz etmesinin söz konusu olmadığını belirtti. Sanık avukatı da söz alarak “Kadına yönelik taciz olayını maktul değil, maktulün yanındaki kişiler kadına karşı gerçekleştirmiştir” dedi.
Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti bir dahaki duruşma maktulün kız arkadaşı olduğu belirtilen Sevda İnan’ın tanık olarak dinlenmesi için zorla getirilmesine karar verdi. Olayda şişe atan kişinin kimliğinin tespiti için Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğüne yazı yazılmasına da hükmedilen duruşma ertelendi.