TEPAV’a göre Türkiye ihracatta ürün çeşitliliğinde dünyanın en öndeki altı ekonomisinden biri, pazar çeşitliliği açısındansa dünyada lider ülke olarak öne çıkıyor. Ancak Doğu ve Güney Asya ve Güney Amerika gibi bölgelere daha fazla nüfuz etmesi şart.
Veriye dayalı politika analizi yapmak ve politika tasarım sürecine katkı sağlamak üzere bir grup iş insanı, bürokrat ve akademisyen tarafından kurulan TEPAV’ın (Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı) (TEPAV) Türkiye’nin küresel ticaretten aldığı payların gelişimini ve ihracatının çeşitlilik durumunu incelediği çalışması ortaya ilginç sonuçlar çıkardı. Buna göre çeşitliliği rekabetçilik boyutunu da dikkate alarak ölçen analizler Türkiye’nin ihracatta ürün çeşitliliğinde dünyanın en öndeki altı ekonomisinden biri, pazar çeşitliliği açısındansa dünyada lider ülke durumunda olduğunu gösterdi.
TEPAV Kalkınma Programı Direktörü Hüseyin Ekrem Cunedioğlu tarafından hazırlanan “Türkiye’nin Dış Ticaret Performansı: İhracatın Çeşitliliği” başlıklı değerlendirme notu yayımlandı. Çalışma Türkiye’nin dış ticaret performansına ilişkin not dizisinin ilkini oluşturuyor.
Değerlendirme notunda hesaplanan tüm göstergelerin Türkiye’nin ihracatının pazar ve ürün çeşitliliğinin uzun dönemde artış eğiliminde ve mevcut durumda da oldukça yüksek olduğunu gösterdiği belirtilerek “Ülkenin yüksek ürün çeşitliliği aslında yeni ve büyüme potansiyelini artırma ihtimali daha fazla olan ürünlerde uzmanlaşmak için büyük bir fırsata sahip olduğuna işaret etmektedir” deniyor.
Uzun süredir bu potansiyele sahip olmasına rağmen Türkiye’nin henüz uzmanlaşma patikasına giremediğinin de belirtildiği notta şu görüşlere de yer veriliyor:
“Bu durumun en iyi göstergelerinden biri Türkiye’nin Ekonomik Kompleksite Görünüm Endeksi (COI) sıralamasında 2003’ten beri ilk dört ülke arasında yer alması ve 2018’den beri Hindistan’dan sonra ikinci sırada yer almasıdır. Bu endeks mevcut üretim yetkinlikleriyle ülkenin sıçrama yapabileceği kompleks ürünlerin bolluğunu temsil etmektedir. Şekil 9’da görüleceği üzere ülkelerin rekabetçi olduğu ürünlerin ortalama kompleksite düzeyini ölçen Ekonomik Kompleksite Endeksi (ECI) sıralamasında Türkiye 2008’den beri yerinde saymaktadır. Diğer taraftan ECI değerini yükseltme potansiyeli en yüksek ikinci ülke olduğunu da COI sıralaması göstermektedir. Çeşitliliği sürdürmek de bir strateji olarak düşünülebilir. Ancak böyle bir stratejinin çalışması için üretim kapasitesinin yeterli olması gerekir.
Oysa Türkiye sanayisi mevcut durumda yüzde 80’e yakın kapasite kullanım oranıyla çalışmaktadır. Üretim kapasitesinin daha geniş bir göstergesi olan UNCTAD Üretim Kapasitesi Endeksi (PCI) de Türkiye’nin kapasite sorununa işaret etmektedir. Türkiye’nin PCI skoru 2001-2013 döneminde yıllık bileşik yüzde 1,75 hızla artarken 2013-2022 döneminde yüzde 0,14 hızla azalmıştır. Üretim kapasitesine göre 190 ülke arasındaki sıralamada ise Türkiye 2001-2013 döneminde 28 sıra yükselirken 2013 sonrasında 6 sıra gerilemiştir.”
TEPAV’ın çalışmasında Fransız düşünce kuruluşu CEPII’nin yayımladığı ve 226 ülkenin yaklaşık 5000 üründeki ticaret akışlarını sunan BACI veri tabanı kullanıldı. Ürün çeşitliliğinin üç, pazar çeşitliliğinin ise iki gösterge üstünden tartışıldığı çalışmada tüm göstergeler son yirmi yıldır Türkiye’nin ihracat çeşitliliğinin artış trendinde olduğunu gösteriyor. Bilgi notunda şu başlıklar öne çıkıyor:
-Türkiye’nin 2023’te küresel mal ihracatındaki payının yüzde 1,07’ye, ithalatındaki payının ise yüzde 1,5’e yükseldiği tahmin ediliyor.
-Türkiye’nin küresel mal ihracatındaki payı 2018’den beri kesintisiz şekilde artıyor.
-Türkiye Dünya Ticaret Örgütü’nün 2023 verilerini yayımladığı 70 ülke arasında 2019- 2023 döneminde küresel ihracattaki payı en çok artan yedinci, ithalattaki payı en çok artan birinci ülke olarak öne çıkıyor.
-Türkiye’nin ithalat ve ihracat performansı arasındaki ayrışmada yüksek enflasyon ortamının ve artan belirsizliklerin etkisi olduğu söylenebilir.
-Türkiye’nin üretim yetkinlikleri pandemi sonrası küresel ticaretteki hızlı toparlanma sürecinde ülkenin öne çıkmasını sağladı.
-Türkiye ihracatta ürün çeşitliliğinin en yüksek olduğu altı ülkeden biridir.
-Türkiye 2019’dan beri rekabetçi olarak ihraç ettiği ürün sayısı en yüksek altıncı ülke konumunda bulunuyor.
-Türkiye ihracatın pazar çeşitliliğinin en yüksek olduğu ülke olarak öne çıkıyor.
-Türkiye 2010’dan beri yoğun olarak ihracat yapılan ülke sayısı en yüksek ülkedir.
-Türkiye, Çin ve Hindistan ihracatın rekabetçi ürün ve yoğun pazar çeşitliliğinin mevcut düzeyi ve son yirmi yıldaki değişimi açısından diğer ülkelerden ayrışan üç ülke olarak öne çıkıyor.
-Ürün ve pazar çeşitliliğini birlikte ele alan bir diğer gösterge olan Küresel Pazara Yayılım Endeksine göre Türkiye 2002’den 2022’ye küresel ticarete yayılımını 2,33 katına çıkardı.
-Pazara yayılım endeksi ülke düzeyinde hesaplandığında Türkiye’nin Doğu ve Güney Asya, Güney Amerika, Sahra Altı Afrika ve Basra Körfezi bölgelerine yeterince nüfuz etmediği görülüyor.
-Türkiye coğrafi çeşitliliğinin yüksek olmasını kolaylaştıran bir coğrafi konumda olsa da bu konumun sunduğundan fazla çeşitlenme sağlamayı başardı.