Çin’deki aşırı sıcaklar insanları sığınaklara soktu
Çin önümüzdeki 11 gün boyunca eski Tayvan Cumhurbaşkanı Ma Ying Jeou'yu ağırlayacak. Bu ziyaret hem iktidardaki bağımsızlık yanlısı DPP, hem de Ma'nın da partisi olan milliyetçi Kuomintang için risk taşıyor.
Çin ve Tayvan arasında yıllardır devam eden gerginlik son yıllarda ABD’nin de çok sık araya girmesiyle iyice büyüdü. Son olarak bağımsızlık yanlısı cumhurbaşkanı adayının seçimi kazanması ve Güney Çin Denizi’nde yaşanan gerginlikler ülkeler arasında kriz yaratırken bir isim anakarada coşkuyla karşılandı: Eski Cumhurbaşkanı Ma Ying Jeou.
Ma’nın dün başlayan 11 günlük Çin ziyareti epey gergin bir döneme denk geldi. Beijing ve Taipei şubat ayında Tayvan’ın sahil güvenlik gemisinden kaçmaya çalışırken ölen iki Çinli balıkçı nedeniyle anlaşmazlık yaşıyor. Üstelik Çin balıkçıların öldüğü ve aslında Tayvan kontrolündeki bölgeye sahil güvenlik gemilerini gönderdi.
Yeni Cumhurbaşkanı Lai Ching Te göreve 20 Mayıs’ta başlayacak. Lai’den önceki lider de bağımsızlık yanlısıydı ki zaten ikisi de aynı partiden geliyor; önceki cumhurbaşkanı yasa gereğince bir dönem daha başkanlık yapamayacağı için bayrağı Lai’ye devretmişti. Çin seçim sürecinde Lai iktidara gelirse Tayvan’ı zor günler bekleyeceğini söylemişti. Bununla ilgili attığı bir adım da Tayvan’ı tanıyan çok az sayıda ülkeden biri olan Nauru’yu kendi safına çekerek Tayvan’ın uluslararası tanınırlığını biraz daha azaltmak oldu. Ama Lai göreve geldikten sonra bu gözdağlarının daha da artması bekleniyor.
Lai aslında Çin ile iletişim yollarını tamamen kapatmak istemiyor. Tam tersine Çin ile iletişim kurmak niletinde ancak bunu iki ayrı ülke olarak gerçekleştirmek istediği için Çin’den olumlu yanıt alamıyor. Çin’i ziyaret eden 73 yaşındaki Ma ise 2008-2016 yılları arasında Tayvan’ın cumhurbaşkanlığını yapmıştı.
Kendi döneminde Beijing ile yakın ilişkileri olduğu bilinen Ma’nın Çin ziyareti aslında Lai ve çevresine verilen bir mesaj: Çin ile iyi geçinmeye bakarsan kapı daima açık. Ma’nın Kuomintang partisinden yetkililer yaşlı siyasetçinin ilerleyen günlerde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile bir araya gelebileceğini ima etti. Böyle bir şey olursa bu ikilinin 2015 yılındaki çok konuşulan görüşmesinden sonraki ilk görüşme olacak. Ma Çin’i ilk kez geçen yıl ziyaret etmişti ama o zaman Şi ile görüşmemişti. Ma’dan sonra Tsai Ing Wen’in cumhurbaşkanlığına seçilmesiyle taraflar arası üst düzey resmi temaslar tamamen durdu.
Kuomintang yetkilileri üst düzey Çinli yetkililerle görüşerek Tayvan’a yardım ettiklerini savunuyor. Partinin Genel Başkan Yardımcısı Sean Lien “Ya bir kaza olursa? DPP hükümeti ile Çin’deki hükümet arasında ne bir diyalog ne de iletişim kanalı var. Bence bu ziyaret Tayvan ile Çin anakarası arasında artan gerilimin düşmesine yardımcı olacaktır” diyor.
Aslında Ma’nın ziyareti Kuomintang ile Lai Ching Te’nin DPP’si arasındaki rekabetin yeni raundu. Lai başkanlık oylarının yüzde 40’ını kazaran üçlü yarıştan galip ayrılsa da milletvekili seçimlerinde en çok sandalyeyi Kuomintang kazandı. Hem Kuomintang hem de Çinli yetkililer bu sonuçların Lai’nin Tayvan’daki ana akım görüşü temsil etmediğini ve Beijing’in Ma’nın ziyareti sırasında bu mesajın altını çizeceğini söylüyor.
Ancak Ma’nın Çin ziyareti kendi partisi için de birtakım riskler taşıyor. Ma hem partisinin hem de Tayvanlı seçmenlerin temkinli yaklaştığı Çin ulusunun parçası olarak Beijing ile uzlaşma fikrinde. Başkanlık yarışının Kuomintang adayı Hou Yu İh eski başkanın Tayvan’ın askeri zayıflıkları konusundaki yorumları nedeniyle Ma ile arasına mesafe koymuştu. DW’ye konuşan Ma “Kendinizi ne kadar savunursanız savunun, anakara ile asla savaşa giremezsiniz, asla kazanamazsınız” demiş ve barışçıl yoldan olduğu sürece Çin ile birleşmeyi Tayvan için kabul edilebilir bulduğunu sözlerine eklemişti.
Olur da Ma bu kez de Kuomintang’ın hoşuna gitmeyecek türden bir açıklama gelirse parti Ma’nın ziyaretini içselleştirmeyi bırakabilir.
Taipei’deki Ulusal Chengchi Üniversitesi’ndeki Seçim Çalışması Merkezi’nin yaptığı ankete göre Tayvanlıların yaklaşık yüzde biri olabildiğince kısa sürede birleşmek istiyor. Neredeyse yüzde 90’ı ise Tayvan’ın bağımsızlığından yana.