Bunca yıldır siyaseti yakından izleyen bir gazeteciyim; Ak Parti hakkında şunu söylememe izin verin: Bu parti istemezse oradan kelime haber ve bilgi sızmaz.
Partinin en önemli organı MKYK düzenli olarak Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanır ve bu toplantılarda hükümetin bakanlarına çok ağır eleştiriler yöneltilir, ama biz gazeteciler o eleştirilerden çoğu zaman haberdar bile olmayız. Çünkü Ak Parti’de dudaklar çok sıkıdır.
Ama son MKYK toplantısında Cumhurbaşkanı ve Genel Başkan Tayyip Erdoğan’ın seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerini neredeyse kelime kelime öğrendik. Nasıl oldu bu?
Hayır, gazeteciler birilerinin peşine düştü de MKYK üyelerinden bu konuşmayı kelime kelime almadı. Erdoğan’ın konuşması neredeyse bir yazılı metin olarak gazetelere, web sitelerine yollandı. Sonra bu ilk metinde sakınca görülmüş olmalı, sansürlenmiş ikinci bir metin de yollandı. Murat Yetkin’in yazısı bu konuda aydınlatıcı.
Peki Erdoğan’ın seçime ilişkin özeleştirisinin vurucu tarafı ne? Burada çok nüanslı konuşuyor Cumhurbaşkanı. ‘Seçim yenilgisi tek sebebe indirgenemez’ diyor; pek çok sebep sayıyor. Yani bazı Ak Parti analistlerinin sığındığı ‘küskün seçmen’ argümanına tek başına sarılmıyor; onun yanında başka sebepler de sayıyor kendince.
‘Ak Parti sadece oy kaybetmedi, ruhunu da kaybetti’ cümlesiyle ‘Ben dahil hiç kimse layüsel (hesap veremez) değil’ cümlesi benim dikkatimi çekenler.
Erdoğan bu sorunları çözebilir mi çözemez mi, o ayrı bir tartışma. Bence çözemez ama burada daha önemli olan seçim sonuçlarıyla bu gerçekçilikte yüzleşmek.