28 Şubat zihniyeti tersten hortladı; askılı elbise giyen kızları mezuniyet törenine sokmamaya kalkışıp bir de jandarma çağırdılar
Elazığ’da bir lisede sekiz öğrenciyi taciz ettiği ileri sürülen okul müdürü adli kontrolle serbest bırakıldı. Soruşturmayı takip eden avukatlar delillerin karartılması şüphesine dikkati çekti.
Elazığ’da bir lisede okuyan kız öğrencinin Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) okul müdürü G.C.’nin kendisini taciz ettiğine dair şikayetiyle başlayan soruşturma yedi çocuğun daha aynı kabusa maruz kaldığını anlatmasıyla boyutlandı. 28 Mart’ta gözaltına alınan G.C. ise ertesi gün çıkarıldığı nöbetçi mahkemece adli kontrolle serbest bırakıldı.
Milli Eğitim Müdürlüğü’nün de olayla ilgili olarak idari soruşturma başlattığı, akabinde G.C.’nin zorunlu izne ayrıldığı öğrenildi.
Soruşturmaya müdahil olan Elazığ Barosu avukatlarından Eda Vural yaşananlarla ilgili olarak şu bilgileri verdi:
“Öğrencilerin okul müdürü tarafından cinsel tacize uğradığı iddiasıyla bir soruşturma başlatıldı. Bu soruşturmanın başlatılmasına cesur bir kız öğrencimiz vesile oldu. Bu cesur kız öğrencimiz yaşadıklarını CİMER’e şikayet yoluyla başvuru yaptıktan sonra savcılık harekete geçti ve soruşturma başlatıldı.
Soruşturmada eksik ve usule aykırı yönler olduğunu düşünüyoruz. Başlangıçta çocuklar reşit olmamasına rağmen dört çocuğun ifadesi karakolda alındı. Biz itiraz ettikten sonra Çocuk İzleme Merkezi’nde bu çocukların beyanları alındı. Çocukların beyanları alındıktan sonra şüpheli gözaltına alındı ve tutuklamaya sevk edildi.
Şüphelinin tutuklamaya sevki çok manidar; mesai saatinin bitiminde 17.05’te nöbetçi mahkemeye sevk ediliyor ve nöbetçi mahkeme tarafından serbest bırakılıyor.
İddialar çok ciddi olmasına rağmen ve ceza kanununa göre katalog suç olarak tabir edilen suçlardan olmasına rağmen nöbetçi mahkeme tarafından tutuklama talebi reddedildi.
Savcılık makamı bu duruma dört gün sessiz kalarak 5’inci gün adli kontrole itiraz etti. Bu itiraz nöbetçi ağır ceza mahkemesi tarafından değerlendirildi ve gerekçesiz olarak reddedildi. Soruşturmanın sağlıklı yürütülmesi açısından tutuklanmanın zorunluluk olduğu hukuken çok açıktır. Başlangıçta dört çocukla başlayan soruşturma sekiz çocuk olarak devam ediyor ve bu mağdur çocukların sayısının artma ihtimali çok büyük.”
Vural dosyada gizlilik kararı verildiğini ifade ederek “Bu aşamada dosyada delillerin karartılma ihtimali, özellikle şüphelinin müştekileri, tanık beyanlarını etkileme ihtimali çok yüksek olmasına rağmen yargı makamları tarafından tutuklama tedbirine başvurulmadı. Dosyada gizlilik tedbirine başvuruldu. Bu da dosyadaki delillerin karartılma ihtimalinin var olduğunun göstergesidir” dedi.
Bahse konu şüpheye rağmen hala G.C.’nin tutuklanmadığını vurgulayan Vural “Biz yargılamanın sağlıklı yapılması ve maddi gerçeğin ortaya çıkması açısından en azından müşteki ve tanıklara baskı yapılmasının önüne geçilmesinin ardından tutuklamanın tedbiren uygulanmasını Adalet Bakanlığı’ndan ivedi olarak talep ediyoruz” diye konuştu.