Fahiş fiyatlı deprem ihaleleri iptal edildi
Deprem felaketi sonrası enkaza dönen Hatay'da kaybettikleri sevdiklerinin gömüldükleri yerleri bilenler mezarlıkları ziyaret etti. Yakınları kaybolanların ise gidebilecekleri hiçbir yer yok.
Kahramanmaraş merkezli depremlerle 6 Şubat 2023’te enkaza dönen Hatay’da facianın üstünden 14 ay geçti. Resmi açıklamalarda şehirde 25 bine yakın insanın yaşamını yitirdiği ilan edilirken yüzlerce kişi ölü veya diri, sevdiklerine ulaşamadı.
Bu, bölgede ‘kıyameti yaşayanların’ bir yanlarını eksik geçirdiği üçüncü bayram.
Çocuklarının, eşlerinin, arkadaşlarının artık hayatta olmadığını bilenler mezarlıkları ziyaret etti. Kur’an-ı Kerim okudular, dualar ettiler. Kayıp yakınları içinse durum daha acıydı. Onların gidebilecekleri bir mezar bile yoktu.
Deprem Mağdurları Ve Kayıp Yakınları Dayanışma Derneği (DEMAK) üyesi Selahattin Kılıç ile konuştuk. Çoğu zaman cümlelerini tamamlamakta güçlük çekiyor:
“Çok kötü hissediyoruz. Buruk bir bayram. Anlatamam, bilmiyorum. Bayram değil bizim için, hüzün. Bir buçuk seneye yaklaştı. Hala çocuklarımız bulunamadı. Oğlum, gelinim, beş yaşındaki torunum… Gelinim hamileydi. İkiz bebek doğuracaktı. Şimdi kalsaydı bebekler sekiz aylık olacaktı. Maalesef.”
Kılıç’a “Umudunuz var mı?” diye soruyoruz. “İnşallah” diyor, “Bizim çocuklar enkazda kayboldu. Üç kere enkazı çevirdik, aradık, yok. Hastaneleri aradık, şimdiye kadar DNA’lardan eşleşme olmadı. Hiçbir yerde yok.”
Geçen bunca zamana rağmen acılarının hala taze olduğunu, beklemenin canlarını yaktığını anlatıyor Kılıç. Yetkililerle sık sık konuştuklarını, kendilerine devamlı olarak “Sabır” dendiğini söylüyor:
“Ne zamana kadar bekleyeceğiz? Aylar geçmiş. Hala ‘bekleyin.’ Çok zor. Bir ihmalkarlık var. Bir sorumsuzluk var. Hissediyorum. Kimse sormuyor bizleri. Depremzedeler, kayıplar ihmal edilmişiz. Unutulmuşuz, kaybolmuşuz.
Biz sabahleyin uyandık. Hanım ağlıyor karşıda, ben ağlıyorum karşısında. Bu bayram sabahı böyle geçti. Alışılabilecek bir durum değil. Canlarımız kayıp. Yaşayan bilir. Allah kimseye yaşatmasın. Kimse aramıyor, kimse sormuyor. Mezarlarda çok sayıda daha DNA’sı alınmayanlar var. Öyle bir ihmal var ki… Seçim peşine koşup durduk bu deprem boyunca. Ülkemiz seçim peşinde koştu durdu, başka bir şey yapmadı. Kesinlikle unutulduk.”
Kılıç’ın ardından da DEMAK Başkanı Selahattin Kaban ile bugüne kadar olanları konuştuk. Şu an ellerinde 144 kayıp başvurusu olduğunu belirten Kaban bunların çoğunun Hatay’dan geldiğini söylüyor.
“Peki hiç bulunan oldu mu?” diye soruyoruz.
Kaban yirmiye yakın kişinin bulunduğu bilgisini veriyor. Bu kişilerin çoğunun kaybolma nedeni başkalarının kendi yakınları zannederek naaşları teslim alıp gömmesiymiş:
“En son polis memuru Mustafa İlhan bulundu, Maraş’ta. Başkası alıp gömmüş ‘benim cenazem’ diye. Yine Alya Doğakılıç bulundu, benzer şekilde gömülmüş. Altı ay önce de bulunanlar oldu. İşte şimdi Rönesans Rezidans’ın molozlarının tarandığı haberi geldi. Aranacak yani, kemik parçası, uzuv var mı diye.
Özetle biz 145 başvuru kaydı alıyoruz mesela. Bulununca 145’ten 140’a düşüyor. Sonra bizi duyan olunca yeniden başvuru geliyor. 150’ye çıkıyor, sonra geri düşüyor.”
Kaban yeni bir gelişme olarak da hastanelerde hala hastalar olduğuna dair duyum aldıklarını ve konuyla ilgili Sağlık Bakanlığı’na dilekçe yazdıklarını anlatıyor:
“Böyle bir durum varsa bilgilendirir misiniz diye yazdık. Onlardan haber bekliyoruz, bir haftadan fazla oldu göndereli. Hala yanıt gelmedi.”
Bu süreçte siyasetçilerle de görüştüklerini kaydeden DEMAK Başkanı şöyle devam ediyor:
“Milletvekilleriyle de görüştük. Hatay’ın AK Parti milletvekilleriyle konuştuk. Önerge vereceklerini söylediler. Önergeyi diğer muhalefet partileri verdi. Muhalefet partilerinin önergeleri de reddedildi.”
Kaban bayramdan sonra AK Partili vekillerle görüşmeyi düşündüklerini de sözlerine ekliyor.
Bayram sabahı deprem bölgesinde yakınlarını kaybedenler mezarlıkları ziyaret etti. Yakınlarının mezar taşlarını temizleyen aileler,kabirlere çiçek de bıraktı.
Ziyaretçilerden biri Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ydı. Buradaki vatandaşlarla sohbet eden Koca ardından şunları söyledi:
“Bayramlar kaybettiklerimizin acılarını daha fazla hissettiğimiz günler. Acıları içimizde ama umutlarımız hep taze. Deprem nedeniyle yaşadığımız acıları azaltmak için tüm gücümüzle gayret sarf ediyoruz. Dün buradaydık, bugün buradayız, yarın da Hatay’ımızda olacağız. Rabb’im benzer felaketleri milletimize ve insanlığa göstermesin.”