İznik’teki batık bazilika ziyarete açılacak: UNESCO Dünya Mirası için bir aday daha
Antik kent denince akla genelde Ege ve Akdeniz kıyıları gelse de Türkiye'nin dört bir yanında tarihi öneme sahip yerleşimler var. Bunlardan biri de Düzce'deki Prusias ad Hypium. Karadeniz'in 'Efes'i olarak anılan bu kent, Helenistik çağın harikası.
İstanbul’a üç saat uzaklıkta Helenistik çağın en önemli yerleşimlerinden birinin bulunduğunu söylesek? Henüz yeterince tanınmayan ama Antik Çağ’da önemli bir yerleşim olan Prusias ad Hypium 10Haber’in Antik Rotalar serisinin yeni güzergahı. Hazırsanız 2300 yıllık bu antik yerleşimi keşfetmeye başlayalım.
Tarihi Bitinya bölgesinin bir parçası olan Düzce’nin Konuralp bölgesi Helenistik Çağ’ın (MÖ. 300 – 30 yılları arasındaki dönem) en önemli yerleşimlerinden birine ev sahipliği yapıyor. Üstelik kentin yanı başında. Merkeze bağlı Konuralp mahallesindeki kazılarda ortaya çıkarılan Prusias ad Hypium antik kenti Ege ve Akdeniz kıyılarından alışkın olduğumuz tarihi zenginliğin Karadeniz bölgesindeki bir benzeri adeta. Geçmişi MÖ. 3. yüzyıla uzanan kent adını kurucusu Kral 1. Prusias’tan almakta.
Anadolu’da Pers hakimiyetine son verip Helenistik dönemi başlatan Büyük İskender’in mirası bu tarihi topraklarda kökleşirken komutanları da farklı bölgelerde ona bağlı yönetim merkezleri kurmaya başlamıştı. 1. Prusias da bunlardan biriydi. Karadeniz’in bu yeşili bol bölgesine yeni bir şehir kurarken ilhamını dönemin dünyadaki en önemli şehri Efes’ten alacaktı. Kente dışarıdan girişin sağlandığı Atlı Kapı bugün de ayakta. 1. Grup Anıt Eser statüsündeki kapı bu ismi üstündeki at kabartmaları nedeniyle almıştır. Zaman içinde Karadeniz’deki ticarette önem kazanan şehre ilk giriş noktası olan bu kapı farklı dönemlerde elden geçirilmiş, onarımında çok çeşitli malzeme kullanılmıştır. Hal böyle olunca da tarihsel bütünlüğünü bir nebze de olsa yitirmiştir.
Prusias ad Hypium antik kentinde bizi karşılayan en güzel şeylerden biri yer mozaikleri. Benzerlerini daha çok Efes, Zeugma ve Antakya’da görebileceğimiz yer mozaikleri vaktiyle Bitinya bölgesindeki bu tarihi kente de yapılmış. Geçen yıl yapılan arkeolojik kazılarda 30 metrekarelik bir alanı kaplayan yer mozaiği bulunmuştu. Roma dönemine ait aslanlı yer mozaiğinin üzerinde bir zamanlar bir kült alanı bulunuyordu. Bu da buluntunun Hristiyanlık öncesi döneme ait olduğunun bir kanıtı. Türkiye genelindeki yer mozaiklerinde mitolojik bir hikâye ya da tablo benzeri anlatımlar yer alıyorsa bu, mozaiğin Hristiyanlık öncesi döneme ait olduğu anlamına gelmekte. Hristiyanlığın Anadolu’da egemen olduğu dönemde mozaiklerde daha çok geometrik şekiller kullanıldı.
Yine geçen yıl yapılan kazılarda arkeologlar Prusias ad Hypium antik kentinin tarihi hakkında heyecanlandıran bir buluntuyu gün yüzüne çıkarmıştı. Düzce’deki antik kentte kazıları yıllardır sürdüren arkeologlar Büyük İskender’e ait bir heykel başı buldu. MS. 2. yüzyıla tarihlenen heykel, bölgenin tarihine de ışık tutuyor. Heykelin ortaya çıkarıldığı yer ise kentin antik tiyatrosu. Antik kentlerin olmazsa olmazı ve en çok ilgi gören yerlerinden biri olan tiyatroların bir örneğine de burada rastlamak mümkün. Konuralp mahallesine hakim bir noktada bulunan antik tiyatro Efes’teki kadar büyük kapasiteli olmasa da aynı anda yüzlerce kent sakinini ağırlayacak büyüklüğe sahip.