Paul Auster anlatıyor: Hayat çok kısa, çok kırılgan, çok gizemli
Amerikan edebiyatının en önemli yazarlarından Paul Auster 77 yaşında hayatını kaybetti. Türkiye'de de çok sevilen yazar kanser olmuştu kendi deyimiyle kanser ülkesinde yaşıyordu. Auster gazeteci tutuklamaları konusunda Erdoğan'la da tartışmıştı.
Amerikan edebiyatının en önemli yazarlarından Paul Auster 77 yaşında hayatını kaybetti. Kendi deyimiyle “kanser ülkesinde” yaşayan Auster akciğer kanserinden kaynaklanan komplikasyonlar nedeniyle dün akşam Brooklyn’deki evinde hayata veda etti. Auster’in ölümü arkadaşı Jackie Lyden tarafından da doğrulandı.
Auster kariyerine en önemli eserlerinden biri kabul edilen ‘Cam Kent’, ‘Hayaletler’ ve ‘Kilitli Oda’dan oluşan New York Üçlemesi dahil 34 kitap sığdırdı. Yazar geçen sene Can Yayınları’nın Seçkin Selvi çevirisiyle yayınladığı ‘Baumgartner’ın son romanı olacağını söylemişti . Dediği gibi de oldu. Yas, kayıp, hafıza ve ölümle baş etmeyi anlattığı son romanıyla okurlarına veda etti. Yazar ‘Baumgartner’da eşinin ölümünden sonra büyük yıkım yaşayan 71 yaşındaki felsefe profesörü Baumgartner’ın emekliliğe ve dünyadan elini eteğini çekmeye hazırlanışını anlatmıştı.
Yas, kayıp ve ölüm son yıllarda Auster’ın bizzat deneyimlediği acılardı. Önce henüz bebek olan torununun ölümünü gördü, sonra ilk evliliğinden olan oğlu aşırı dozda uyuşturucudan hayatını kaybetti. 2023’ün başlarında yazarın şimdiki eşi yazar Siri Hustvedt Instagram’daki paylaşımıyla Auster’ın “kemoterapi ve immünoterapi bombardımanı” altında olduğunu ve artık “kanser ülkesi” dedikleri yerde yaşadıklarını duyurmuştu.
Paul Auster aramızdan ayrıldı. Çok üzgünüm. pic.twitter.com/vJyTLvODVI
— Seçkin Selvi (@SeckinSelvi) May 1, 2024
Paul Auster’ın kitaplarını Türkçeye çeviren Seçkin Selvi Twitter hesabından yazarın ölümünü duyuran ilk isimlerden oldu. Can Yayınları yönetici editörü Didem Bayındır da sosyal medya hesabından yazarın son romanını basım sürecini “Kaygının ve erkenci bir hüznün birbirine karıştığı tuhaf bir durumdu” diyerek anlattı.
Paul Auster 2012 yılında Türkiye’deki hükümeti “onlarca gazeteciyi hapsetmekle” eleştirmişti. Türkiye’yi bu yüzden ziyaret etmeyeceğini söylemesi o dönemde Başbakan olan Erdoğan’ın tepkisini çekmişti. Erdoğan “Gelsen ne olur gelmesen ne olur. İsrail’e gitmiş. Sen ne cahil bir adamsın. Gazze’de bombalar yağdıran bunlar değil mi?” demişti.
Bunun üzerine ABD’li yazar “İsrail’de düşünce özgürlüğü var. Ne yazarlar ne de gazeteciler hapiste. Tüm ülkelerdeki yaşam şartlarını iyileştirmek için hapis korkusu ve sansür olmadan konuşma ve yayınlama özgürlüğü herkes için kutsal bir haktır” yanıtını vermişti.
Auster’ın bu olaydan sonra bir açıklaması daha olmuştu. Arkadaş oldukları bilinen yazar Orhan Pamuk’la Erdoğan ile arasında geçen atışmadan sonra görüşmediklerini şu sözlerle anlatmıştı: “Erdoğan’la aramızda bu atışma gerçekleştiğinden beri benimle hiç iletişime geçmedi. ‘Yanındayım’ ya da ‘Sözlerini destekliyorum’ gibi özel kısa bir özel not bile yollamadı. Senelerdir görüşmüyorum.”
3 Şubat 1947 tarihinde ABD’nin New Jersey eyaletinde dünyaya gelen Auster’ın edebiyata ilgisi henüz 12 yaşında, çevirmen amcasının kitaplarını okuyarak başladı. Columbia Üniversitesi’nde Fransız, İngiliz ve İtalyan edebiyatı okuduktan sonra dört yıl kadar Fransa’da yaşadı, Fransız yazarlardan çeviriler yaptı. Takvimler 1987’yi gösterirken ‘New York Üçlemesi’yle geniş kitlelere adını duyurdu. Daha sonra ‘Ay Sarayı’, ‘Kehanet Gecesi’, ‘Son Şeyler Ülkesinde’, ‘Leviathan’, ‘Brooklyn Çılgınlıkları’, ‘Yazı Odasında Yolculuklar’, ‘Karanlıktaki Adam’ ve ‘Sunset Park’ adlı romanları, ‘Yalnızlığın Keşfi’ adlı anı-romanı, ‘Kırmızı Defter’ adlı öykü kitabı birbirini izledi.
Auster’ın ilk romanı ‘Cam Kent’ 1985 yılında Kaliforniya’da küçük bir yayınevi tarafından basılmadan önce 17 yayınevi tarafından reddedildi. Kitap daha sonra tek ciltte toplanan üç romandan oluşan en ünlü eseri ‘New York Üçlemesi’nin ilk bölümü oldu. New York Üçlemesi Cam Kent, Hayaletler ve Kilitli Oda isimli üç kısa romandan oluşur.